On dördüncü asırda ilim ve sanat sahasında bir hayli ilerleyen Aydınoğulları muhitinde yetişen Ahmed-i Dai; pekçok devlet adamı, alim ve şair ile görüşmüştür. Yaşadığı devrin ilimlerine vakıf nazım ve nesir sahasında pekçok eser yazmış, bunların çoğunu tanıdığı şehzade ve emirlere ithaf etmiştir.
Ahmed-i Dai dini ve edebi eserlerin yanı sıra birkaç önemli ilmi eseri de Türkçeye tercüme etmiştir. Bunlardan birisi, Nasirüddin-i Tusinin (1201-1274) astronomi ve astroloji hakkında kısa ve özlü bilgiler veren ve Risale-i Si Fasıl (Otuz Bölümlük Risale) adıyla meşhur olan el-Muhtasar fi İlmit-Tencim ve Marifetit-Takvim (Astronomi ve Takvim Bilgisi Hakkında Özet Kitap) adlı eseridir. Farsçadan tercüme edilen bu eserde, ebced rakamları (yani harf rakamları), Hicri, Rumi, İrani ve Celali takvimleri, gezegenler, burçlar ve saat türleri gibi astronomi konularıyla bazı astroloji konularının oldukça yalın bir Türkçe ile aktarıldığı görülmektedir.
Ahmed-i Dainin diğer bir tercümesi ise, Tercüme-i Tıbb-ı Nebevi (Peygamber Tıbbı Tercümesi) adını taşımaktadır. Timurtaş Paşaoğlu Umur Beyin isteği üzerine, Ebu Nuaym el-İsfahaninin Tıbb-ı Nebevi (Peygamber Tıbbı) adlı eserinin Ahmed ibn Yusuf el-Tifaşi tarafından yapılan bir özetinin tercümesi olan bu eser, Hazret-i Muhammedin sağlık konusundaki deyişlerini içermektedir.
Ahmed-i Dai gibi mütercimlerin ve bilginlerin, Arapça ve Farsça gibi diğer İslam dillerinden yapmış oldukları bu tercümeler, kısa bir süre içinde Anadoluda da bilimin yeşermesinde etkili olacaktır.
Eserleri
1) Terceme-i Tefsir-i Ebü’l-Leys Semerkandi; adından da anlaşılacağı gibi kıymetli bir tefsirin tercümesidir.2) Miftah-ül-Cenne; sekiz kısımdan müteşekkil bir akaid kitabı olup, Arapçadan Türkçeye tercüme etmiştir.
3) Terceme-i Tabirname; aslı Arapça olan bu eser rüya tabiri ile ilgilidir. Arapçadan Farsçaya tercüme olan eseri, Ahmed Dai, Farsçadan Türkçeye çevirmiştir.
4) Terceme-i si Fasl fi’t-Takvim vel-Eşkal; Nasır-ı Tusi adıyla bilinen eserin tercümesidir. Eserin aslı Nasıreddin Tusi’ye aittir.
5) Teressül: En eski inşa misallerini içine alan Türkçe bir eserdir. Mektuplaşma nümuneleri ve kompozisyon kaidelerine yer vermiştir.
6) Terceme-i Tezkiret-ül-Evliya, Feridüddin-i Attar’ın Farisi Tezkiret-ül-Evliya’sının Türkçeye tercümesidir.
7) Terceme-i Tıbb-ı Nebevi; Hastalıklardan bahsettiği gibi sağlığın korunması ile ilgili hadis-i şerifleri de ihtiva etmektedir. Eserin aslını Ebu Naim Hafız-ı İsfehani yazmıştır.
8) Vesilet-ül-Müluk fi Ehli’s-Süluk; Ayet-el-kürsi’nin tefsiridir. Ayrıca Esma-i hüsna’nın manasını ihtiva etmektedir.
9) Divan; Farsça olup, on kaside ve yirmi dört gazelden ve diğer bazı şiirlerinden meydana gelmiştir.
10) Ukud-ül-Cevahir; Farsça bir lügat olup, manzumdur. Arapça kelimelerin Farsça karşılıklarını veren bu lügat, altı yüz elli beytlik beş kısa şiirden meydana gelmiştir. Bu eseri ikinci Murad Hana hocalık yaptığı sırada yazmıştır. Batı Türkçesinde en eski lügattır.
11) Camasb-name; Nasirüddin Tusi’nin aynı adlı eserinin tercümesidir.
12) Türkçe Divan.
13) Mutayabat; kısa şiirlerini içine alan bir eseridir.
14) Çengname; tasavvufi bir eserdir.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi