Ahmet Şahin, 20 Aralık 1956 tarihinde Ordu İli’nin Gürgentepe İlçesi’ne bağlı Okçabel Mahallesi’nde doğdu. İlk tahsilini aynı yerde(1969), Ortaokulu Gürgentepe’de(1972), Lise’yi Perşembe(1972-1973) ve Ankara İlköğretmen Okulu ve Lisesi’nde tamamladı(1976). Aynı sene Gümüşhane İli’nin Bayburt İlçesi Harmanözü Köyü’ne Öğretmen olarak atandı. Ankara Eğitim Enstitüsü’ne kayıt yaptırdığı için bu vazifesinden istifa etti(1976).Eğitim Enstitüsü’nü Ankara (1976-1977) ve Kırşehir Eğitim Enstitüsü’nde tamamladı(1980)
Türk Standardları Enstitüsü(TSE), Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nde çeşitli vazifelerde bulundu. 1985 senesinde yeniden öğretmenlik mesleğine döndü. Samsun İli Terme İlçesi Gölyazı-Balkamlı Beldesi’nde üç sene öğretmenlik yaptıktan sonra, Gürgentepe İlçesi Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü vazifesine atandı(1989). Buradaki vazifesi esnasında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde Lisans Tamamlama Programı’nı bitirerek Türkçe Bölümü’nden Mezun Oldu (1999).
Hususi anma ve yıl dönümleri münasebetiyle; tarih, kültür ve edebiyat ile ilgili çeşitli konferanslar düzenledi. Zaman zaman bu konferanslarda hem idareci ve hem de konuşmacı olarak hizmetlerde bulundu. 1989-2001 tarihleri arasında 12 sene hizmette bulunduğu idarecilikten kendi isteği ile ayrılan ve Ünye’de öğretmenlik vazifesine devam etmekte iken 21 Temmuz 2009 tarihinde emekli olan Ahmet Şahin, evli ve dört çocuk babasıdır.
Ahmet Şahin’in, 1983 senesinden itibaren bazı gazeteler ile edebiyat, kültür, sanat mecmualarında aralıklı olarak çeşitli mevzu’lara ilişkin araştırma-inceleme yazıları ve makaleleri yayınlanmaktadır. Bu yayınlar: Davet, Erciyes, İnanç, Boğaziçi, Yeni Düşünce, Yeni Türkiye, Olaylara Bakış, Türkeli, Sükut, Cümle, Berceste, Tarih ve Medeniyet’tir.
Bazı “internet” kürsülerinde de şiir, makale ve yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca “Tarihi-Kültürü-Coğrafi Özellikleri ve Tabiat Güzellikleri ile GÜRGENTEPE” adlı yayınlanmış bulunan tanıtım kitabının hazırlayıcılarından olan Ahmet Şahin’in, şiir çalışmaları devam etmektedir.
YER ALDIĞI ANTOLOJİ: Türk Şairleri Şiir Antolojisi
ÜYESİ BULUNDUĞU BİRLİK: Avrasya Yazarlar Birliği Türkiye Yazarlar Birliği
ESERLERİ1.Şiir Kitabı: Divançe 2.Makaleler: Tarih-Dil-Kültür ve Edebiyat Sohbetleri 3.Türk - İslam Şehnamesi ŞİİR ANLAYIŞI Ahmet Şahin, “Tarihi Türk Şiir Geleneği”ne bağlı kafiyeli ve redifli şiir anlayışının devam ettirilmesinden yanadır. Hangi mahreçli olursa olsun, şiirde “bilmem neci ve kaçıncı yeniciliğe” şiddetle karşıdır. Geleneğe bağlı kalmak şartıyla başarılı serbest şiirin de yanındadır.
SAN’AT ANLAYIŞI Ahmet Şahin, Hakk’ın bir gür sesi olma cehdini, vecdini, aşkını, idrakini ve irfanını gönül gurbetinin hicranında her an hisseden ve muhayyilesindeki hudutsuz büyük bir “Türk Vatanı” hayalinin hasretiyle için için yanan mahzun bir kalbin sahibidir. Edebiyat’ta, “hakikate erdirici san’at” veya “hakikat için san’at” anlayışını müdafaa eder.
DİL ANLAYIŞI Ahmet Şahin, dilde yaşayan Türkçe’nin doğru kullanılması ve Türk Dili’nin kaidelerine uyulması taraftarıdır. Dünyanın en eski, kadim ve köklü; en gelişmiş, kibar, ince, nezih ve zarif; en zengin, edebiyat, ilim, kültür ve medeniyet dillerinin başında gelen ve başlangıçtan itibaren Türk irfanının damgasını taşıyan Türkçe’nin; kelime hazinesi ve yapısı bakımından, “tarihi mazi”sine bakılmaksızın, “Türkçeleşmiş” her kelimeyi, Türkçe’nin ezeli ve ebedi “lisan kalesi”nin burçlarında ta kıyamete kadar dalgalanacak aziz bir bayrak telakki eden anlayışın en koyu bir müdafii’dir.
ŞİİRLERİNDEN İKİ MİSAL MÜNÂCÂT
Bismillah’la Allah’ı zikre dilim alışık Allah ve Resulü’nü selat’e kalbim aşık
Her yerde ve her şeyde bir mührünü aradım Ya Rabbi, evvel ahir, ezel ebed kavradım
Ayne’l, ilme’l ve hakke’l yakin’nen bilinensin Her vakit doksan dokuz kerre zikredilensin
Kur’an, ayet ayet ve sure sure hitabın Kainat, sayfa sayfa dürülmüş aşk kitabın
Gök kubbe’yi çınlatan Allahü Ekberin var Günde beş vakit tekrar alınan Tekbirin var
İlm, hikmet, ma’rifetle mücehhez abidlerin Sahabiler, Veliler, Hakk dostu zahidlerin
Camiler, minareler, kubbeler izanındır Arş-ı ala, gökyüzü, yeryüzü nizamındır
Melekler, Peygamberler aşkın ile yanarlar Gece gündüz durmadan Şeriat’in yayarlar
Ne muhteşem saadet, iman kalbin cilası Allah ve Resul aşkı, gönüllerin şifası
Allah’ım, kalbimizin ateşini söndürtme Îmanımızı koru Hakk yolundan döndürtme
İlahi affet bizi, beş vakit nisyandayız Her an gaflet içinde belki de isyandayız
Ya Rabb, “ölmeden evvel öldür” de güldür bizi Huzuruna varmadan erdir de öldür bizi
Ya Rabb, Ruz-i Mahşer’de bizi eyleme rezil Muhammed Ümmeti’ni affeyle etme zelil
Ya Rabb, Resulullah’a hasrettir beşer hasret Bizi de Livaü’l-hamd Sancak altında haşret
Bizi Cenneti’ne al, gösterme Nar-ı cahim Ya Rabbe’l-alemin ve Ya Erhame’r-rahimin
(2009)
NA'T- I ŞERÎF
“Bismillah” deyip edeple, kelama başlananda Âlem O’nun gelişiyle, yeniden can bulanda
“Allah” ismi şerifiyle, adı bir kazınanda Arş, Kürs üstüne: “Habibim Muhammed” yazılanda
Mutlak aşkın tecellisi ol anı olduranda Çöller ansızın ilahi nura gark olunanda
Semalardan püsküren nur, cihanları saranda Nura hasret insaniyyet, topyekun nurlananda
Peygamberlik Fermanı ki Hira’da alınanda Son Risalet-i Ebedi, El-Hak tamamlananda
Kutlu “Mi’rac-ı Güzin”e Cebrail’le çıkanda Mübarek kalpleri zemzem suyuyla karılanda
Nübüvvet tahtının gülden tacını kuşananda Peygamberler ordusunca tekmil selamlananda
Nebiler halkasının en ön safında duranda Hakk’dan erişen buyruğa müşterek uyulanda
İmam-ül Embiya Mürsel Makamın çağrılanda Bilcümle Peygamberi’ye Namaz kıldırılanda
Huzur-ı Kibriya’ya bir huşuyla varılanda Âlemlerin Rabbı’yla baş başa konuşulanda
Ümmeti’nin hallerinden bahisler açılanda Sekiz Cennet nimetiyle birden muştulananda
Ezel-ebed ne var ise bir bir gösterilende Beşvakit Namaz emriyle tilavetlenilende
Veda Haccı’nda Ebedi Risalet son ilanda Ruhlar Kur’an ahkamına sımsıkı sarılanda
On sekiz bin aleme bir anda server olanda Otuz üç bin ashaba her dem rehber kılınanda
“Âlemlere Rahmet Resul”, Allah’a kavuşanda Yüce Mevla’nın takdiri, vakit tamamlananda
(2006)
[email protected]