Ahmet Lütfi Kazancı

Kısaca: Ahmet Lütfi Kazancı (d. 1936, Çorum), Prof. Dr., İslam Tarihi Anabilim Dalı, İslam araştırmacısı ve bilimadamı. ...devamı ☟

Ahmet Lütfi Kazancı (d. 1936, Çorum), Prof. Dr., İslam Tarihi Anabilim Dalı, İslam araştırmacısı ve bilimadamı. Hayatı İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1964 yılında mezun oldu. Çorum ve Isparta'daki imam-hatip liselerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra 1977'de Bursa Yüksek İslam Enstitüsü'nde Arap Dili ve Belagatı asistanı oldu. 1980'de bu üniversitenin öğretim görevlisi kadrosuna geçti.Sonra İstanbul'da özel bir fakültede çalışmaya başladı.1983 yılında Ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındı. 'Hitabet-i Nebeviye' teziyle doktor (1983), 'Abdülmelik b. Mervan ve Ziyad b. Ebih' teziyle doçent oldu. Daha sonra profesörlüğe yükseldi. 16.07.2003 tarihinde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden emekliye ayrıldı. İslam Tarihi ve Peygamberler Tarihi üzerine çok sayıda kitabı, araştırma, derleme, tercüme ve makaleleri vardır. Ayrıca İslam ahlakına vurgu yaptığı romanlarıyla da tanınmıştır.

Eserleri

Saadet Devri Rasulullah Efendimizin hayatı bir gün gibi düşünülüp, fecrden güneşin batışına kadar geçen zaman hayal edilmiş ve bu devri anlatan altı kitaba şu isimler verilmiştir: * * * * * * Saadet Devrini İzleyenler * * * * * Araştırmalar ve Diğer Çalışmalar * * * * * * * * * İmam Nevevi tarafından derlenen ve Hadis-i Erbain adı verilen 42 hadisin tercüme ve izahıdır. * * Seydişehirli namıyla bilinen Mahmud Es’ad Efendi tarafından geniş kapsamlı bir İslam tarihi olur düşüncesiyle başlanan bu tarih, maalesef Rasulullah Efendimizin vefatına kadar hazırlanabilmiştir. Bir medhal ve daha sonra Mekke ve Medine devirleri için birer cilt olmak üzere üç cilt olarak basılan bu eser, Marifet Yayınevinin teklifiyle kardeşi Osman Kazancı’nın da yardımıyla bitirildi ve tek cilt halinde “İslam Tarihi” adıyla basıldı. Romanlar * * * * Basılmamış Eserleri * (Doçentlik tezi) * (Doçentlik tezi) * (Profesörlük tezi) Son kitabı ise “Kendimi Anlatayım Dedim - Hayy'dan Geldim Hu'ya Gidiyorum” isimli eseri: :

Hayatı

mla ilgili olarak yazdıklarım, yazmak istediklerimin tamamı mı? Bu soruya evet diyemiyorum. Acaba kendimi, olduğumdan fazla gösterdiğim oldu mu diyorum. Oldu ise normaldir. Çünkü öteden beri kaidedir: “Keser kendi tarafına yontar.” :Bunlar benim kendi açımdan dile getirdiğim hayatım. Acaba başkaları beni nasıl ve ne halde gördüler?.. Benim gibi görmediklerinde şüphe etmiyorum. Bununla beraber önemli olan ne benim, ne başkalarının bakış açıları. Değil mi ki yarın Yüce Rabb’imizin şaşması mümkün olmayan, yanlış netice vermesi düşünülemeyen terazisine gireceğiz ve kaç okka geleceğimiz orada belli olacak?… o halde bu konuda fazla yorulmağa, öyle değildi, şöyleydi demeğe de lüzum yok. Bir Arap şairinin dediği gibi problem orada çözülecek, herkes bineğinin at mı, eşek mi olduğunu, adalet terazilerinin kurulduğu günde öğrenecek. Atalarımız da bu gerçeği “Berber, saçım ak mı, kara mı?…” sorusuna verilen cevap ile halletmişler ya. Bu saçlar bir gün önümüze dökülecek, değirmende mi ağartıldı yoksa yüz ağartacak bir yol mu tutuldu belli olacak. :Gün gelecek, üzerimize atılan üç beş kürek topraktan başka bu dünyada yaşadığımıza delalet eden bir şey kalmayacak. Ya da yazdıklarımızdan memnun olan bir kısım insanlar “Allah razı olsun,” diyecek ve bir Fatiha gönderecekler.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.