Akçapınar göçlerle kurulmuş bir köy olup mazisi derin değildir. Bu nedenle yabancılar yadırganmaz, ancak köyün yeterli arazisi bulunmadığı için gelen yabancılar genelde manzarası ve asudeliğine hayran kalarak gelen maddi durumu belli bir seviyenin üstünde olan kişiler olduklarından yerli halkla aralarında sorun yaşanmamıştır.
Akçapınar Köyü yerleşim alanı doğal sit uygulaması nedeniyle birbirine çitlembik taneleri gibi yanaşmış, yapışmış evlerden oluşur. Tepe mahallesinde bu durum planlamayı bile olumsuz etkilemektedir. Aşağı kesimlerde bu sorun bulunmasa da bunun nedeni buraların yeni kurulmuş olmasındandır. Köyün yerleşim alanı içerisinde ada şeklinde kalmış alan içinde kendi evlatları için yaptırdıkları evler, kaçak oldukları gerekçesi ile cezalandırılmaktadır. Bu ada şeklinde kalmış yerde yapılan yirmi kadar ev, yıkım tehdidi altındadır. Burada sosyal hukuk devletine düşen görev, vatandaşının karşısına dikilmek değil, ona yol göstermektir. Evlendirmek istediği evladlarına kendi arazisi üzerinde -ki yerleşim alanı içinde bir ada şeklinde kalmıştır- ev yapmalarına köy imar planını genişletmek sureti ile izin verilmesi gerekmektedir. Ancak bunun için köylüsünün sorunları ile yakından ilgili bir Valilik ve Kaymakamlık idaresi gerekmektedir.