Alman Seferi, Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken’in ve kardeşi Avusturya ve Bohemya Kralı Ferdinand’ın Macaristan’ın içişlerine karışması üzerine Kral Yanoş, Sultan Süleyman Handan yardım istedi. Padişah, 25 Nisan 1532’de Alman seferine çıkıp, yüz yirmi bin mevcutlu ordusuyla Avusturya’yı zaptetti. Şarlken 250.000 kişiden fazla Hıristiyan ordusuyla Osmanlıların karşısına çıkmaya cesaret edemedi. Osmanlı Sultanının Alman Seferi de, düşman ülkesinin ezilmesi ve Avusturyalılardan birçok kaleyi almasıyla neticelendi. Sultan Süleyman Hanın, Alman Seferi münasebetiyle Orta Avrupa’da bulunmasından korkup, meydan muharebesinden kaçan Şarlken, 22 Haziran 1533 tarihli İstanbulAntlaşmasıyla Osmanlı Devletinin ve Sultanın üstünlüğünü kabul etti. İstanbul Antlaşmasına göre:
1) Kral Ferdinand, Sultan Süleyman Hanı baba ve metbu (kendisine tabi olunan, uyulan) bilecek ve ancak "kardeş" diye hitap ettiği veziriazamla eşit sayılacaktır.
2) Kral Ferdinand, Osmanlı ülkesine tecavüz etmeyecek ve Sultan da Avusturya ülkesiyle ahalisini kendi tebaası bilecektir.
3) Kral Ferdinand, Macaristan üzerindeki veraset iddialarından vazgeçecek; Macaristan’ın batısı ve kuzey batısındaki arazisinin hakimi olacaktır.
4) Macar Kralı Yanoş ile Kral Ferdinand arasında, Osmanlıların uygun göreceği hudut geçerli olacaktır.
5) Eski Kraliçe ve Ferdinand’ın kızkardeşi Maria’nın kocasından miras kalan malikhane, geçimi için ihsan edilecektir.
6) Bu antlaşma geçici değil, devamlıdır.
Avrupa’da, Fransa’dan başka Avusturya’nın da Osmanlı Sultanının himayesini kabul etmesiyle Şarlken’in "Avrupa İmparatorluğu" kurma projesi gerçekleşemedi. Türklerin takib ettiği cihanşümul dünya hakimiyeti siyaseti gereğince, Kanuni Sultan Süleyman Han ve Osmanlı Devleti, Avrupa’da tek başına söz sahibi oldu.