19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya'da Slav birliği düşüncesi ve bu düşüncenin yaygınlık kazanması çalışmaları başlamıştır. Panslavistler 1867'de Moskova'da yaptıkları Kongre'de Balkan ülkelerinde Slav birliği için çalışmalara hız verilmesini kararlaştırmışlardır. Sırbistan, Romanya ve Karadağ'da sistemli çalışmalar başlamış ve bu çalışmalarda Bosna-Hersek ile Bulgaristan'ı da içine alan, Balkanlar'da Osmanlı Devleti 'ne karşı ayaklanma yaratmak ve Rusya'nın başkanlığı altında büyük bir Slav İmparatorluğu kurmak yoluna girilmiştir.
1875'te Hersek'de başgösteren ayaklanma hemen bastırılamamış ve Bosnalılar da bu ayaklanmaya katılmışlardır. Ayaklananlar Sırplarla Karadağlıları da kendilerine katmak istemişlerdir. Osmanlı Devleti ayaklanmayı bastıramayınca araya giren Avrupa devletleri Bosna-Hersek'te ıslahat istemişler, Osmanlı Devleti de bunu yapmayı kabul etmiştir. Bir müddet sonra, Bulgaristan'da da ayaklanma olmuş ve Bulgarlar birçok Türk köylerini yağma ederek halkını da öldürmüşlerdir. Bu sırada Sırplarda da ayaklanma hazırlıkları görülmüştür. Bu arada Avrupa devletleri Berlin Memorandumu adını alan bir bildiriyi Osmanlı Devleti'ne verilmek üzere hazırlamışlardır (30 Mayıs 1876). Bu sırada Abdülaziz tahttan indirilip, V. Murad hükümdar ilan edildiğinden bu memorandumu bildirememişlerdir. Sırplar, Osmanlı Devleti 'ne müracaat ile Bosna'yı işgal edeceklerini, Karadağ'ın da Hersek'e asker göndereceğini bildirmişler, cevap alamayınca devlete savaş açmışlardır. Savaşta Sırplar, ağır bir yenilgiye uğrayarak Avrupa'dan yardım istemişlerdir. Avrupa devletlerinin aracılığı ile savaş durmuş ve barış görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu 'nda hastalığının iyi olamayacağı anlaşılan V. Murad tahtdan indirilmiş ve II. Abdülhamid hükümdar olmuştur. Sırplarla, barış temin edilemediğinden savaş yeniden başlamıştır. Sırp ordusu ezilmiş ve Sırpların en önemli dayanağı olan Aleksinac Kalesi alınmıştır. Bu durum karşısında Rusya, Osmanlı Devleti 'ne bir nota vererek mütareke yapılmasını istemiştir. İngiltere de Şark meselesinin görüşülmesi için İstanbul'da bir konferans toplanmasını ileri sürmüş ve bu teklifler Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmiştir.
İstanbul'da toplanan konferansa İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Rusya devletleri delege göndermişlerdir. Delegeler Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Bosna-Hersek işlerini görüşüp kararlarını Osmanlı Devleti ne bildirmek istemişlerdir. Konferans 23 Aralık 1876 günü Haliç'te Tersane Sarayı'nda toplanmış ve bir sonuç alınamadan dağılmıştır. Bunun üzerine İngiltere Şark meselesi için Londra'da yeni bir konferans toplanmasını teklif etmiş, toplanan bu konferansın kararlarını ve ayrıca çar tarafından yapılan teklifleri de Osmanlı Devleti kabul etmemiştir (1877). Bunun üzerine Rusya, Osmanlı Devleti 'ne savaş açmıştır (24 Nisan 1877). Romanya ve Karadağ ile ayaklanan Bulgarlar da Rusya ile birlikte Osmanlı Devleti 'ne karşı savaşa katılmışlardır. Plevne'de Osman Paşa'nın Anadolu Cephesi'nde Ahmed Muhtar Paşa'nın ve bütün ordunun büyük kahramanlık ve fedakarlığına rağmen, komutanın fena olmasından savaş kaybedilmiştir. Bu arada II. Abdülhamid çardan barış istemiştir. Balkanlar'ı aşıp Edirne'yi alan Rusya'ya barış tekliflerini bildirmişlerdir. Bu şartlar kabul edilmiş ve mütareke yapılmıştır. İngiltere, Rusya'ya karşı bir gösteri yapmak istemiş ve donanmasını Marmara'ya göndermiştir. Ruslar da buna karşılık olarak karargahlarını Ayastefanos'a taşımışlardır. Antlaşma burada imzalanmıştır (3 Mart 1878).
Antlaşma şartlarına göre Osmanlı Devleti Romanya Karadağ ve Sırbistan'ın egemenliğini tanıyacaktır. Bulgaristan, Osmanlı Devleti 'ne vergi veren imtiyazlı bir prenslik olacaktır. Bulgaristan'ın sınırları Rus ordusu Osmanlı'nın Avrupa'daki topraklarından çekilmeden önce Osmanlı-Rus devletleri tarafından belirtilecektir. Bulgaristan'ın beyi halk tarafından seçilecek ve bu seçimi büyük Avrupa devletleri tanıdıktan sonra Osmanlı Devleti onaylayacaktır. Osmanlı ordusu, Bulgaristan'dan çekilecek ve eski kaleler yıkılacaktır. Bulgaristan'da güvenlik ve düzenliği korumak için sayısı Osmanlı-Rus devletleri tarafından belirtilecek bir Bulgar ordusu kuruluncaya kadar iki yıl müddetle 50.000'i geçmemek üzere Rus askeri Bulgaristan'da kalacaktır. Bulgaristan'ın Osmanlı Devleti 'ne vereceği yıllık verginin tutarı, Osmanlı Devleti ile Avrupa devletleri ve Rusya arasında kararlaştırılacaktır. Tuna kaleleri yıkılacak ve Tuna'da savaş gemisi vb. bulunmayacaktır.
İstanbul Konferansı'nın ilk toplantısında Avrupa devletlerinin Bosna-Hersek hakkındaki teklifleri Osmanlı Devleti -Rusya-Avusturya arasında oy birliğiyle yapılacak değiştirmeden sonra hemen Bosna-Hersek'te yürürlüğe girecektir. Bu eyaletin 1880'den sonra vergisi de üç devlet arasında kararlaştırılacaktır. Girid Adası'nda 1868 buyrultusu uygulanacaktır. Doğu Anadolu'dan Rus ordusu çekilince Ermenilerin güvenliğini Osmanlı Devleti kendi üzerine alacaktır. Rusya'nın istediği harb tazminatını (1.410.000.000 ruble) Osmanlı Devleti ödeyecektir. Rusya bu paranın 1.000.000.000 rublesini almaktan vazgeçmek karşılığında Ardahan, Kars, Batum, Bayezit başta olmak üzere Asya'da ve Avrupa'da bazı yerlerin kendisine bırakılmasını istemiş ve Osmanlı Devleti bunu kabul etmiştir. Çanakkale ve Karadeniz boğazları Rus gemilerine ve tarafsız devletlerin gemilerine açık kalacaktır. Bu barış başlangıcı antlaşmasının onaylanmış kopyaları 15 gün içinde Petersburg'da karşılıklı olarak alınıp verilecektir. Kesin barış antlaşmasının nerede ve ne zaman yapılacağı Petersburg'da kararlaştırılacaktır.
Bu antlaşmayı Osmanlı Devleti adına Dışişleri Bakanı Saffet Paşa ile Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa, Rusya adına İgnatiev ile Nelidov imzalamışlardır. Bu antlaşma Osmanlı Devleti 'nin Avrupa'daki topraklarını tasfiye ediyordu. Romanya, Sırbistan, Karadağ, egemenliklerini ele alıyorlar ve Tuna'dan Akdeniz'e kadar Rus etkisi altında bulunan büyük bir Bulgaristan kuruluyordu. Avrupa'da Osmanlı Devleti 'nin Arnavutluk, Trakya ve Bosna-Hersek gibi toprakları kalıyordu. Fakat bu toprakların bir çoğunun da devlet ile bir sınır bağlantısı bulunmuyordu. Önce İngiltere, sonra öteki büyük Avrupa devletleri, hükümleri çok ağır olan bu antlaşmadan duydukları endişeyi belirtmişlerdir. Sonunda, Paris Antlaşması'nı bozan Ayastefanos Antlaşması'nın Paris Antlaşması'nı imzalayan devletler tarafından Berlin'de yeniden incelenmesine karar verilmiştir.
Osmanlı Devleti Rusya'nın yeni bir saldırısına karşı korunmak için İngiltere ile de bir savunma antlaşması yapmış (4. Haziran 1878) ve bir Rus saldırısında İngiltere'nin Osmanlı Devleti 'ne gerekli yardımı yapması karşılığında Kıbrıs Adası'nı İngiltere'ye bırakmıştır.
Antlaşmanın maddeleri
1878'de imzalanan Ayastefanos Antlaşmasına göre;Rusya'nın Osmanlı Devleti'ni Ayastefanos Antlaşmasıyla istediği gibi parçalamasını istemeyen Avrupalı Devletler bu antlaşmaya itiraz ettiler. Berlin'de toplanan konferanstan sonra yeni bir antlaşma imzalandı. Berlin Antlaşması ile: