basit
1 . Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı:"Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Kolay:
"En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi."- H. Taner.
3 . mecaziSüssüz, gösterişsiz:
"Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı."- A. Gündüz.
4 . mecaziBilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz:
"Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi."- R. N. Güntekin.
5 . mecaziHer zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan:
"Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü."- N. Cumalı.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
basite indirgemek