Orijinal adı "In The Dark Places of Wisdom" adlı 2004 yılında yayınladığı kitapta Batı düşünce tarihinde yaygın bir eğilim olan rasyonalitenin gelişim seyri dışında bir inisiyatik bilgelik geleneği çerçevesinde eski Yunan`a ve felsefe tarihine bakılmaktadır.
Yazar Hakkında
Lancaster Üniversitesinden 1975`te mezun olduktan sonra King`s College`da yüksek lisans, London Üniversitesinde doktora çalışmalarını tamamlayan Peter Kingsley felsefe, antropoloji, din araştırmaları, kadim medeniyetler ve bilim tarihi üzerinde araştırmalarda bulundu. Görüşlerini kitaplar, makaleler ve konferanslar aracılığıyla okuyucularıyla paylaşan Kingsley`e göre Batı düşüncesi kökenlerinde daha sonra unutulan ve sadece rasyonel düşünce biçimi haline getirilen mistik bir damar bulunmaktadır. Yazarın Türkçe`ye ``Antik Felsefe, Gizem ve Büyü`` adıyla çevirilen bir kitabı daha bulunmaktadır.Kitabın İçindekiler Bölümü
- Birinci Bölüm: Bu kitap/Atalarımız/Foça/Batı`ya Yolculuk/Peri Masalı/Eksik Olan Şey/Babayı Öldürmek
- İkinci Bölüm: Başlangıç/Toga İçindeki Adam/Ölmeden Önce Ölmek/Rüyaların Efendisi/Apollo/Tanrıça/Iatromantis/Cezbe (Kendinden Geçme)/Flütlerin Sesi/
- Üçünçü Bölüm: Kurucu Kahraman/Zincir/Görmezden Gelmek/Ameinias/Gece Rüzgarı Gibi/
- Dördüncü Bölüm: Oyuncaklarla Oynamak/Kanun Koyucular/Pratikte Geçerlilik Meselesi
- Beşinci Bölüm: Görünmeş Şimşek
Kitaptan
- Bu modern zamanlarda dahi, gönülsüzce mistik algı diye tanımlanan şey, her bir kenara itiliyor. İnkar etmek mümkün olmadığında, ondan uzak duruluyor. Toplumun dışında tutuluyor. Batı medeniyetinin köklerinde manevi bir geleneğin yattığı bize asla söylenmiyor. İşte gizlenen bu. Bu hikayenin kahramanlarını mistikler olarak adlandırabilirsiniz; ama kelimenin bugün sahip olduğu manada mistik değildir onlar. Mistisizm (gizemcilik) çok daha sonra ortaya çıkacak bir kavramdır....Daha sonra Batı`yı ortaya çıkaracak disiplinlerin hepsinin temelini, neredeyse tek başlarına onlar attılar: Kimya, fizik, astronomi, biyoloji, retorik, mantık...Bu insanların kim oldukları ya da ne öğrettikleri hakkında artık hiç bir şey bilmiyoruz. Onların varlığına dair her şey, neredeyse tamamen yok edildi. İsimleri artık çok az şey ifade ediyor....
- Felsefe artık tartışma anlamına geliyor; yani kelimelerin yardımıyla anlama ulaşmak için aklı kullanmaya çalışmak...Oysa Parmenides`in zamanında durum bundan epey farklıydı. O zamanlarda filozofun sözleri, gücün sözleriydi. Bunlar, anlam arayışındaki kelimeler değillerdi, anlamlarını kendi içlerinde taşırlardı.
Kaynak
- Peter Kingsley, Batı Hikmetinin Bilinmeyen Tarihi, Etkileşim Yayınları, 2006