Kaynaklarda, Halife Muktafi Billah`ın 902`de yaptırdığı camiye, Sultan Melikşah zamanında 1186`da bir minare eklendiği, bu minarenin Halife Mustansır tarafından 1236`da tamir edildiği kayıtlıdır. Daha sonraki dönemlerde harap olan minarenin peteğini, cami`ile birlikte Vali Süleyman Paşa 1809`da onartmıştır. Minare, 1938 ve 1960 yıllarında Irak Eski Eserler Müdürlüğünce esaslı bir şekilde elden geçirilerek şerefeler, petek ve süslemeleri yenilenmiştir.
Yaklaşık 35 m. yüksekliğindeki tuğla minare 2 şerefelidir. Mimari ve süslemesi orijinal olup, son tamirde tamamlanan kısımları mevcut örnekleri göz önünde tutularak gerçekleştirilmiştir. Minareye, biri zeminden, diğeri yıkılan cami`in beden duvarı (çatı) seviyesindeki 1. Şerefeden 2 ayrı kapıyla çıkılmaktadır.
Minare, bugün zemin seviyesinden 2 m. aşağıda bulunan onikigen bir kaide üzerinde yükselir. 8 m. boyundaki kaide, 2 süsleme kuşağıyla sarılmıştır. Alt kuşakta, altıgen yıldızlarla, aralarındaki küçük baklava motifleri ve kırık hatlı geçmeler bulunmaktadır. İkinci kuşak, dikine dizilmiş düz tuğladan oluşmaktadır.
Alt şerefenin mukarnas dizisinde, ortasındakiler geniş, aradakiler dar 2 değişik mihrabiye nişi mevcuttur. Küçükler ince işlenmiş bitki motifleri, büyük nişler ise her biri ayrı kompozisyonda yıldız ve yıldızları oluşturan geometrik kollarla bezenmiştir. Bundan sonra gelen 3 sıra mukarnas hücresi ince işlenmiş girift rumi ve palmetlerle dolgulanmıştır. Minare gövdesinden üst şerefeye çıkılan kapı hizasındaki I. Şerefe balkon şeklinde olup, 12 kenarlı korkuluk dizisiyle çerçevelenmiştir. Korkuluk levhalarında 6 kollu yıldızlarla, altıgenlerin keşişmesinden meydana gelen geometrik motifli kalın bir kavşak yer almaktadır. İlk cami`in çatı seviyesinden geçilen 1. Şerefeye, Süleyman Paşa`nın tamiri sırasında raptedilen tuğla merdiven gibi, bugün de spiral demir bir merdivenle çıkılmaktadır.
16 m. boyundaki silindirik gövde, alttan kapı kemerine kadar süslemesiz bırakılmıştır. Kemer üstünde çifte halat örgüsü motifli dar bir çerçeve ile başlayan esas süsleme, tek örnek halindedir. Gövdeyi tamamıyla saran ve zeminde gamalı haç motifleri meydana getiren bu süslemede, tuğla dizileri minareye dik olarak gömülmüştür. Alt bilezikteki gibi, halat örgülü dar bir şeritten sonra, çoğu dökülmüş 1 m. genişliğinde bir kitabe kuşağı yer almaktadır. Kitabenin harfleri tuğladan kesilmiş çiçekli kufi hatla istif edilmiştir. Besmele ile başlayan kitabede Fatiha Suresi`nin ilk harfleri olduğu sanılmaktadır.
Kitabe kuşağı üstünden başlayan 2. Şerefenin altlığı 6,5 m. yüksekliğindedir. Tamirden sonra, eskisi gibi 5 sıra mukarnas hücreleriyle kaplanmıştır. Korkuluk düz tuğla ile örtülüdür. Petek kısmı daha küçük çaplı olup, Selçuklu döneminden kalan diğer minarelerin petekleri şeklindedir. Tamirden önce firuze çini levhaların yer aldığı bu bölüm, tamirde düz tuğla örgülü şekliyle bırakılmıştır. Petek üstü, miğfer biçiminde bir külahla örtülmüştür.
Gövdede yer alan ve süsleme kuşaklarıyla bölünmeden sonsuza uzanan örnekle bir bütün halinde kompoze edilmesi, 13. yy. Bağdad minareleri için bir yeniliktir. Ayrıca gövdede, aşağıdan yukarıya doğru daralma yerine, şerefeler yardımıyla kademeli bir incelme sağlanmıştır.