Babası Bismarck hükümetinde dışişlerinden sorumlu devlet bakanıydı. Bülow, İsviçre`nin Lozan kenti ile Berlin ve Leipzig`de hukuk öğrenimi gördü. 1874`te Dışişleri Bakanlığı`na girdi. Çeşitli diplomatik görevler aldı ve 1893`te Roma büyükelçisi oldu. Gerçek anlamda iktidara yükselişi, Haziran 1897`de, II. Wilhelm`in kendisini dışişlerinden sorumlu devlet bakanı atamasıyla gerçekleşti. Kısa sürede şansölye Hohenlohe-Schillingsfürst`ten daha etkili bir duruma geldi ve üç yıl sonra onun yerini aldı. Bülow`dan beklenen, hem imparatorun düşüncesiz davranışlarıyla küçük düşmesini önlemesi, hem de çoğunluğun istediği gibi saldırgan bir dış politika izlemesiydi.
Gerek bakan, gerekse şansölye olarak izlediği dış politikada Friedrich von Holstein`dan büyük ölçüde etkilendi. II. Wilhelm`in, Alman İmparatorluğuna dünya güçleri arasında önemli bir yer kazandırma politikasını gerçekleştirmek için Bismarck`ın benimsediği, olgulara dayanan gerçekçi politikayı (``Realpolitik``) uyguladı. Bakanlık döneminde, Çin`deki Chiao-chou (Kiaochow) Körfezini, Caroline Adalarını ve Samoa`yı (1897-1900) ele geçirerek, ülkesine Büyük Okyanusta toprak kazandırdı. Almanya`yı Ortadoğu`da önemli bir güç haline getirebilmek için Bağdat Demiryolu`nun yapımını etkin biçimde destekledi. 1908`de Avusturya-Macaristan`ın Bosna-Hersek`i ilhakını Avrupa`ya kabul ettirmesiyle, imparatorluğun kuşatılmasından korkan Almanlarca olumlu karşılandı.
Bülow Almanya`ya karşı bir İngiliz-Fransız-Rus birliğinin kurulmasını engellemekte aynı başarıyı gösteremedi. 1898-1901`de Holstein`la birlikte Avusturya-Macaristan için İngiliz güvencesine dayanan bir ittifak kurma amacıyla görüşmeler yapmaya çalıştı. Ama denizlerdeki üstünlüğünü Almanya`ya kaptırmaktan çekinen İngiltere buna yanaşmadı. 1905`te Rusya`yla Björkö Antlaşması`nı yapması, Rusya`nın 1907`deki İngiliz-Fransız Antlaşması`na (Antant) katılmasını engelleyemedi. Almanya`nın Fas`ta İngiltere ve Fransa`yla karşı karşıya gelmesi de uluslararası gerginliği artırdı.
Bülow, Prusya`nın ve imparatorluğun içişlerinde ise, Muhafazakarlardan, Merkezcilerden ve zaman zaman da Ulusal Liberallerden destek alıyordu. Sosyal Demokratlara baskı uygulanmasına, hatta devlet bakanı Artur Posadowsky aracılığıyla bazı temkinli toplumsal önlemler almasına karşın, onların gerçek bir siyasi güç kazanmamalarına da dikkat etti. Prusya`daki üç sınıflı oy hakkı yasalarının kaldırılması, Prusya ile imparatorluk arasındaki ikiliğin giderilmesi, imparatorluk maliyesinin düzeltilmesi ve dolaysız vergi konulması gibi birçok ivedi sorunu çözmekten kaçındı. Reichstag`la işbirliği yapma gereğini kavrayarak 1905`ten sonra liberal anayasa yanlılarına yöneldi.
II. Wilhelm`in 1908`de, Londra`da çıkan The Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan düşüncesiz sözleri Bülow`un ertesi yıl görevinden alınmasına yol açtı. Bülow, gazetenin yayından önce kendisine gönderdiği makale provasını okumadığını kabul etti. Wilhelm ise Bülow`un makaleyi imparatoru küçük düşürmek amacıyla onayladığına inanmıştı.
Ölümünden sonra yayımlanan anıları ``Denkwürdigkeiten`` (1930-1931; der. Franz von Stockhammern, 4 cilt, Anılar), Bülow`un kendisini, savaşın ve Almanya`nın çöküşünün sorumluluğundan kurtarma girişimidir. Gerçekte bu anılar, onun bir devlet adamı olarak kendi sınırlarını göremediğini ortaya koyar.
başlangıç kutusu sıra kutusu| önce = Hohenlohe-Schillingsfürst Prensi| başlık= Almanya Şansölyesi | yıllar= 1900 - 1909| sonra= Theobald von Bethmann Hollweg
bitiş kutusu