Bloody Sunday (Türkçesi: Kanlı Pazar) Paul Greengrass'ın yönettiği 2002 yapımı Britanya filmi. Film, 1972'de Kuzey İrlanda'nın Derry kentinde 26 göstericinin İngiliz askerleri tarafından vurulması, 13'ünün ölmesi ile sonuçlanan Kanlı Pazar'ı anlatıyor. Granada Televizyonu tarafından bir TV filmi olarak yaptırılmış olmasına karşın 20 Ocak'ta TV'de gösterilmesinden birkaç gün önce 16 Ocak'ta Sundance Film Festivali'nde prömiyer yaptı ve 25 Ocak'ta Londra sinemalarında gösterime girdi. Kanlı Pazar'ın Derry'de geçmesine karşın, filmin çekimleri Kuzey Dublin'de Ballymun'da yapıldı. Film Sundance Film Festivali'nde seyirci ödülünü aldıktan sonra Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı'yı Japon animasyon filmi Spirited Away ile paylaştı. Film, Fransa'dan da Hitchcock d'Or film ödülünü aldı. Film, İngiliz Bağımsız Film Ödüllerinden En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu Ödüllerini de almayı başardı. Konusu Film, yürüyüş öncesi Sivil Haklar Örgütü ve ordunun düzenledikleri basın toplantılarının paralel kurgulanmasıyla başlıyor. Bir tarafta mitingi düzenleyen Kuzey İrlandalı parlamenter Dr. Ivan Cooper, ordunun yasağına karşı barış içinde yürüyeceklerini vurguluyor. Diğer taraftan Binbaşı Ford, bu protestoyu Britanya ordusunun Kuzey İrlanda’daki hakimiyetini anımsatmak için bir fırsat olarak kullanıyor ve komandoların kente geldiği ve yürüyüşe katılanlardan olabildiğince fazlasını tutuklamak için emir aldığına tanık oluyoruz. Sivil Haklar Örgütü’nün, İngiliz hükümetinin Kuzey İrlanda’daki Katolik azınlığa uyguladığı baskılara karşı Derry’deki en geniş katılımlı mitingi düzenlediği o pazar günü, "bloody" sıfatının gerçek anlamına bürünecektir... Oyuncular *Ivan Cooper rolünde James Nesbitt *Col Wilford rolünde Simon Mann *Komutan General Ford rolünde Tim Pigott-Smith *Brigadier Maclellan rolünde Nicholas Farrell *Kevin McCorry rolünde Allan Gildea *Eamonn McCann rolünde Gerard Crossan *Bernadette Devlin rolünde Mary Moulds *Bridget Bond rolünde Carmel McCallion *Dennis rolünde David Clayton Rogers Eleştiriler Milliyet gazetesi yazarlarından Alin Taşçıyan filmin asıl dikkat çeken yanının içeriği değil biçimi olduğunu belirterek şöyle yazdı: "Greengrass mekanı ve süreyi, olayı gerçek zamanda izliyormuşuz duygusunu verecek ustalıkla değerlendiriyor. Kesme ve kararmaları tam yerinde kullanarak tempoyu yükseltiyor ve bizi kaçınılmaz sonunu bildiğimiz mitinge kalkıp müdahale etme tepkisi vereceğimiz birer tanık konumuna sokuyor." Sinemafanatik'in film hakkındaki değerlendirmesinde de Greengrass'ın çekimlerinin bir belgesel tadı verdiğini belirterek "El kameraları ve çoğu zaman siyah beyaza yakın olan soluk renkler kullanılarak elde edilen görüntüler ile bu amaca ulaşılmış. Yaşanan olayın sonu bilinse de, finale kadar iki taraf arasındaki gerilim, yaşanan kaos ve sadece bir kıvılcım bekleyen ortam olabildiğince gerçekçi yansıtılmış" denildi. Rottentomatoes sitesi ve okurlarından da yüzde 92 ve yüzde 88'lik oy oranı almayı başarmış.