Rahipler, bir takipçi beş tip ticaretle iştigal olmamalıdır. Hangi beş ticaret? Silah ticareti, insan ticareti, et ticareti, sarhoş edici madde ticareti, ve zehir ticareti. Bunlar halktan takipçilerin girişmemesi gereken beş tip ticarettir.Gene de Theravada Budizmi’nde etyemezlik sıkı kurallara tabi değildir. Manastır kurallarına gore 10 etin yenmesi yasaklanmıştır. Bunlar insan, fil, at, köpek, yılan, aslan, kaplan, leopar, ayı ve sırtlan etidir. Mahayana Budist yazmaları etyemezlik konusunda daha katıdır. Nirvana Sutraya göre Buda son öğretileri aktarırken, takipçilerinin herhangi bir eti yememesi konusunda ısrar etmiş; etle temas eden bir vejeteryan besinin bile yenmeden önce yıkanmasını söylemiştir. Kimi Mahayana okullarında, rahip ve rahibelerin bir öğünde etsiz yemekleri seçip diğerlerini reddetmelerine izin verilmez, tümünü reddetmeleri gereklidir. Tibet Budizmi’nde etyemezlik konusunda tarihsel olarak katı bir tavır benimsenmemiştir. Hatta kimi tantrik uygulamalar için alkol ve et tüketiminin gerekli olduğu savunulur. Günümüzde ise 14. Dalai Lama ve diğer önemli ustalar takipçilerine etyemezliği tavsiye etmektedir. Dalai Lama’nın kendisi de bir etyemez olduğunu söylemiştir; ancak kimi koşullarda esnek davrandığı kaydedilmiştir. Paul McCartney kendisine bir mektup yazarak etyemezliği daha katı olarak izlemesini istemiş, ancak Dalai Lama doktorların et yemesini tavsiye ettiği cevabını vermiştir. Japonya Çin Budizmi ile ilk defa 6. yüzyılda tanışmış; 9. yüzyıla gelindiğinde İmparator Saga, balık ve kuş dışında tüm etlerin tüketilmesini yasaklamıştır. Bu kural 19. yüzyılda Japonlar Batılı beslenme alışkanlıklarıyla tanışana kadar genel olarak uygulanagelmiştir. 9. yüzyılda iki rahip (Kūkai and Saichō) Vajrayana’yı Japonya’ya getirmiş, bu okul kısa sürede soylu sınıfında yayılmıştır. Özellikle Tendai okulunun kurucusu Saichō, Japon Budizmindeki etik anlayışta etkili olmuş, vinaya kurallarının sayısını 66’ya indirmiştir. 12. yüzyılda Tendai okulundan rahiplerin yeni kurdukları okullar (Zen, Arık ülke and Niçiren) etyemezlik konusundaki esnek bir tavrı benimsemiştir. Günümüzde Budist görüşler Günümüz Budistlerinin etyemezliğe karşı benimsedikleri tavır bulundukları yöreye göre değişiklikler gösterir. Güneydoğu Asya ve Sri Lanka gibi Theravada geleneğine bağlı ülkelerde, rahiplerin et dahil kendilerine bağışlanan hemen hemen tüm yiyeceği Kabul etmeleri vinaya ile zorunlu tutulmuştur. Çin, Kore ve Vietnam’da ise rahiplerin et yememeleri beklenir. Tayvan’da Budist rahip ve rahibeler ile halktan takipçilerin çoğunluğu, her tür hayvan ürünüyle birlikte, sarımsak, soğan gibi kimi bitkilerin tüketilmemesine özen gösterir. Japonya’da kimi rahipler etyemezliği benimsemiş olsa da, genelde manastırdaki eğitimlerin dışında, çoğunluk et yer. Coğrafi koşullar nedeniyle sebze yetiştirmenin zor olduğu Tibet’te etyemezlik geleneksel olarak nadir olarak uygulansa da, günümüz dini liderleri etyemezliğin mümkün olduğu yerde benimsenmesini öğütlemektedir. Dipnotlar
Budist Vejetaryenlik
Kısaca: Sukhamala Suttada ailesini anlatırken, hizmetçilerin bile et yemesine olanak sağlıycak kadar zengin bir ailesi olduğundan bahseder. Buda olduktan sonra, sadaka olarak verilen eti kabul ettiği söylenir. Ancak yedi yıllık çileci yaşamı sırasında et yediği hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. ...devamı ☟
Bu konuda henüz görüş yok.