Constraint
1. anlamı (i). sınırlama, tahdit; sıkıntı.,baskı.2. anlamı kısıtlama. zorlama. baskı. tehdit. zor. gerçek duygularını saklama. uslu durma.
Constraint
2. anlamı kısıtlama. zorlama. baskı. tehdit. zor. gerçek duygularını saklama. uslu durma.
Constraint
Constraint tanım:
Kelime: con·straint
Söyleniş: k&n-'strAnt
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, from Middle French constrainte, from constraindre
1 a : the act of constraining b : the state of being checked, restricted, or compelled to avoid or perform some action the constraint and monotony of a monastic life -- Matthew Arnold c : a constraining condition, agency, or force : CHECK put legal constraints on the board's activities
2 a : repression of one's own feelings, behavior, or actions b : a sense of being constrained : EMBARRASSMENT
Constraint
İngilizce Constraint kelimesinin İspanyolca karşılığı.s. restrición, coacción, cohibición, compulsión, constreñimiento, coto, represión, restricción
Constraint
İngilizce Constraint kelimesinin Fransızca karşılığı.n. contrainte, gêne, retenue
Constraint
İngilizce Constraint kelimesinin Almanca karşılığı.n. Zwang; Hemmung, Verlegenheit
Constraint
İngilizce Constraint kelimesinin İtalyanca karşılığı.s. relegazione; soggezione, imbarazzo; costrizione, coercizione; (Dir) coazione; afflizione; limitazione, vincolo
Constraint
İngilizce Constraint kelimesinin Portekizce karşılığı.s. restrição, limitação; coação, pressão, força
Constraint
i. zorlama, baskı, zor; sınırlama; kendini tutma; çekinme; alıkoymaConstraint
İngilizce Constraint kelimesinin Flemenkçe karşılığı.zn. dwang ;geremd; in verlegenheid gebracht
Constraint
n. restriction; artificial manner, unnatural manner; forceBu konuda henüz görüş yok.