Tarihçe
1826`da Osmanlı padişahı II. Mahmut devrinde İstanbul`da batılı bir bando oluşturmak düşüncesiyle Mızıka-ı Hümayun adı ile kurulan topluluk, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası`nın temelini oluşturur. Mızıka`ı Humayun 1924`te Atatürk`ün isteği ile Ankara`ya taşındı ve 1932`de ve Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası adını alarak Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı olarak hizmetlerine devam etti. 1957 yılında Orkestranın Özel Kuruluş Yasası çıktı ve Riyaset-i Cumhur Senfoni Orkestrası adını aldı. Orkestra, günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı`na bağlıdır.Osmanlı Dönemi
Mehter takımı yerine batılı bir askeri bando oluşturmak için kurulan Mızıka-ı Hümayun, zamanla çeşitli müzik, sahne sanatı ve eğlence dallarını(orkestra, kadınlar orkestrası, operet, tiyatro, karagöz, fasıl takımı gibi) bünyesinde toplayan bir örgüt olmuştu. Orkestranın başına başlangıçta İstanbul`da yaşayan Fransız uyruklu bir sanatçı getirildiyse de yetersiz olduğu görülünce Sardunya Hükümeti`nin tavsiyesi üzerine davet edilen Guiseppe Donizetti 17 Eylül 1828`de İstanbul`a gelerek Orkestra Şefliği`ne atandı. Donizetti, 1856`daki ölümüne kadar görevini sürdürdü. Donizetti`nin yerine İtalyan sanatçı Callisto Guatelli orkestranın yönetimine getirildi. Callisto`nun 1899`da ölümünden sonra Aranda Paşa orkestrayı yönetti. 1908`de flütist Saffet Bey ilk Türk şef olarak orkestranın başına geçti ve orkestraya yenilikler getirdi.Mızıka-ı Humayun`un ilk parlak sanatsal yükselişi, 1919`de 60 kişilik kadrosu ile Avrupa kentlerinde verilen konserler ile gerçekleşti. Konser öncesinde Mızıka-ı Humayun yönetciliği ile orkestra şefliği birbirinden ayrılarak Zeki Bey (Üngör)ilk defa bağımsız bir orkestra şefi olarak göreve başladı.
Kurtuluş Savaşı yıllarında orkestra, Osmanlı Sultanı`na bağlı bir kurum olarak varlığını devam ettirdi, saltanat kaldırılınca halifeye bağlandı ve Makam-ı Hilafet Mızıkası adını aldı.
Cumhuriyet Dönemi
Hilafetin kaldırılmasında 8 gün sonra, 11 Mart 1924`te orkestra, TBMM`nin karşısındaki binada Ankara`daki ilk konserini verdi. Yeni hükümetin önünde ilk sınavını böylece veren orkestra, 27 Nisan 1924 tarihinde Cumhurbaşkanı Atatürk`ün emri ile Ankara`ya taşındı. Zeki Bey`in yönetiminde çalışmalarına devam eden orkestra, Türk Ocağı`ndaki konserlerin yanı sıra radyo konserlerine önem verdi.Cumhuriyet dönemindeki ilk yurtdışı turne 1926`da gerçekleşti. Karadeniz Gemisi`ndeki Yerli Malı Haftası sergisinin Avrupa sahil şehirlerine yaptığı 4 aylık geziye katılan orkestra, büyük ilgi gördü.
1932`ye kadar Milli Savunma Bakanlığı`na bağlı olarak çalışmayı sürdüren orkestra, 25 Haziran 1932`de Zeki Üngör`ün çabaları ile Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlandı. Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası adını alarak cumhuriyet ile özdeşleşti. Bu adın alınması ile bando ve orkestra kesin olarak birbirlerinden ayrıldı. Zeki Bey, 1934`te orkestradan ayrıldı.
1934`te Adnan Saygun, 1935`de Dr. Ernst Preatorius Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası`nın şefi oldu. 1946- 1952 yılları arasında Hasan Ferit Alnar orkestrayı yönetti. 1957-1959`da Robert Lawrence, 1960-1962`de Bruno Bogo, 1960-1963`de Otto Matzerah, 1963-1971`de Prof. Gotthold E. Lessıng, 1971-1975`de Jean Perisson, 1977-1982`de Tadeusz Strugala orkestranın daimi şefi olmuştur 1959`da şef yardımcısı olan Hikmet Şimşek ise 1986`ya kadar görevini sürdürmüştür. 1988`de Gürer Aykal şef olmuştur.
Orkestra Yönetimi
1951`e kadar orkestrada idari ve sanat otoritesi tek şefte toplanmaktaydı.Orkestra sanatçıları 1951`de kendilerine bir yönetim kurulu seçtiler. Bu yönetim şekli 1957`de Kuruluş Özel Yasası ile resmileşti.Orkestra Yönetimi şu şekilde işlemektedir: Yönetim Kurulu ve Teknik kurul olmak üzere iki organ vardır. Her sene tekrarlanan bir seçimle orkestrayı yönetecek 5 kişilik yönetim kurulu belirlenir. Kültür Bakanlığı, seçilen beş kişi arasından müdür ve muavini atar. Yönetim kurulu orkestranın senelik programını belirler, teknik kurul ise yabancı şef ve solistlerin seçimini yapar.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu
Avrupa`nın en büyük üç orgundan birine sahiptir. Bu dev orgun beş bin borusu vardır; uzun zaman Türkiye`de yaşamış olan İngiliz Edmond Giraud`un vasiyeti üzerine Cumhurbaşkanlığı Senfoni`ye bağışlanmıştır.Dış Kaynaklar
CSO Tarihiresmi sayfası