Düzce, hala 1999 depreminin yaralarını saran, gördüğü ilgide maalesef Körfez`in gerisinde kalmış yeni tarihli bir ilimizdir.
Tarihçe
Düzce`nin tarihi 14. yy`dan daha gerisine dayanmamaktadır. Ancak Düzce`nin 8 km kuzeyinde yeralan Konuralp kasabasının tarihi MÖ 3. yy` a kadar dayanmaktadır. Konuralp`in mevcut arkeolojik eserlerden saptandığı kadarıyla zengin bir tarihi vardır. Konuralp M.Ö. 74 yılına kadar Bilecik, Bolu, Kocaeli ve Sakarya şehirlerini kaplayan bir alanda hakimiyet süren BITHYNIA Devleti`nin önemli şehirlerinden birisiydi ve adıda `Prusias Pros Hypios (Melen Kenarındaki Prusias)`dı. M.Ö. yılında, kısa bir süre Pontus istilasına uğrayan şehir, aynı yıl Roma hakimiyetine girdi.Roma devrinde şehir Latin kültürünün tesiri altında kaldı, adıda ` Prusias ad Hypium` olarak değişti. Roma devrinde şehirde Hıristiyanlık hakimiyeti hüküm sürdü. 395`de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce şehir Doğu Roma İmparatorluğu`nun sınırları içinde kaldı.
Osman Gazi`nin komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini Osmanlı topraklarına katma emrini aldı. Bunun üzerine yılları arasında bu yöredeki Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda DÜZBAZAR (Düzce Ovası)`ı ve Bizans Prusias`ını fethetti.
Düzcenin sosyo-etnik yapisi: 1929 lu yillardan sonra askeri birligin konuslandirilmasindan sonra nahiye yapisindan kaza yapisina gecti,ekonomi gelistikce degisik etnik gruplarda düzceye yerlesmeye basladilar.Düzcenin yerli halki nerdeyse yok gibidir,cogonluk disaridan gelen etnik gruplardir. Sirayla lazlar, gürcüler, cingeneler-onlara göre düzcenin yerlisi onlarmis-, cerkezler kisacasi tüm kafkas gruplar ve 1970 ten sonra kürtler...
Genel Durum
Düzce ili doğal zengin güzelliklere sahip olmanın yanında İstanbul ve Ankara gibi iki büyük kentin tam ortasında yer almaktadır. Doğaya yönelik turizm faaliyetleri açısından önemli bir çekim merkezidir. İki büyük kente yakınlığı, tarım, sanayi ve turizm açısından büyük potansiyele sahip olması nedeni ile Türkiye genelindeki iller arasında gelişmişlik düzeyini yakalama açısından en şanslı görülenidir.Düzce İli 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde büyük hasar almıştır. Bu iki deprem felaketinde toplam 980 kişi hayatını kaybetmiş, 16.666 konut ve 3.837 işyeri ``ağır hasar`` almış ve yıkılmıştır. Toplam konutların %81`inin ve toplam işyerlerinin %87`sine eşit olan bu rakamlara bakıldığında kentin şehir merkezinin tamamen yıkıldığı görülmektedir.
Depremler sebebiyle İldeki ekonomik faaliyetler ve sosyal yaşam canlılığını yitirmiştir. Ayakta kalan işyerlerinde kapasite kullanım oranı %15-20 oranında gerilemiştir. Depremler imalat sanayi işyerlerinde bina ekipman, stok kaybı, vasıflı ve vasıfsız işgücü eksilmesine yol açtığı gibi, üretime ara verilen işyerleri sebebi ile üretim kaybına, dış pazarlara yönelik üretim yapan iş yerlerinde ihracat azalmasına sebep olmuştur. İş gücü kayıpları ve iş gücünün motivasyonunun azalması nedeniyle, depremin yol açtığı üretim ve verimlilik kayıplarının çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Düzce 12 Kasım tarihli depremin hemen ardından 09.12.1999 tarih ve 23901 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bir İl ve İki İlçe kurulması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile Bolu İlinden ayrılarak Türkiye`nin 81. İli olmuştur. Bu tarihten itibaren Düzce Belediyesi de İl Belediyesi statüsünü almıştır. İl, fiziki mekanların yeniden yapılanması sorunu yanında kurumsal ve yönetsel olarak da yeni bir yapılanma süreci içine girmiştir. Bu arada ülkenin içine girdiği ekonomik krizle birlikte, İldeki ekonomik faaliyetler de durma noktasına gelmiş ve üretim kapasitelerinin büyük bölümü atıl durumda kalmıştır. İlin kendi kaynaklarının yetersiz kalmasına ek olarak, kriz sebebi ile kamu yatırım harcamalarının da kısılmasıyla yeniden yapılanma süreci uzamıştır.
İldeki esnaf ve sanatkarlar ile ticari işletmeler krizden büyük zararlar görmüştür. Yapılan saha araştırmalarında işyeri sahiplerinin dörtte üçü doğrudan ya da dolaylı olarak depremlerden zarar gördüklerini belirtmişlerdir.
Depremlerin ardından yıkılan 16.666 konutun yerine kamu kuruluşları tarafından 7800 konut yapılmış ancak konutunu kaybeden vatandaşlar için sayı yeterli gelmemiştir. Bu nedenle Düzcelilerin büyük bir kısmı orta hasarlı evlerde yaşamlarını sürdürmeye devam etmektedir. Ayrıca yapılan konutların depremde evlerini kaybeden vatandaşlara verilmiş olması ev sahibi olmayan vatandaşların zor durumda kalmasına neden olmuştur. Bunun yanında Düzce`nin il statüsü kazanması, 5084 sayılı yatırımların ve istihdamın teşviki ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki kanun gereğince teşvik yasasından faydalanıyor olması ve Düzce Üniversitesinin kurulması ile birlikte cazibe merkezine dönüşecek olan İl, kamu personeli, üniversite öğrencisi ve öğretim üyeleri ile sanayi kolunda çalışan personel tarafından tercih edilecektir.
Kent merkezinde boş işyeri bulmak mümkün olmadığı için esnaf bu konuda da büyük sıkıntı yaşamaktadır. Tüm bunlar göz önüne alındığında Düzce Belediyesi tarafından yapılması planlanan konut ve işyerlerine talebin büyük olacağı görülmektedir. Kentin il statüsü kazanmasının ardından kamu kurum ve kuruluşlarına atanan personel de Düzce`nin coğrafi konumu ve ilerleme hızını dikkate alarak konut edinerek ile yerleşmeyi tercih etmektedir.
2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilin toplam nüfusu 314.466 kişidir. Toplam nüfusun %21.2`si Düzce İl merkezinde, %30.1`i İlçe merkezlerinde, %43.5`i köylerde yaşamaktadır.
Düzce merkez nüfusu yılları arasında sürekle artış göstermektedir. Nüfus artış hızı yılda binde 27 olmuştur. Bu hız aynı yıllarda Türkiye toplam nüfus artış hızından daha yüksek, Türkiye yıllık kentsel nüfus artış hızından daha düşük düzeyde olmuştur. Türkiye kentsel nüfus artış hızı arasında binde 62,6 yılları arasında binde 43,1 iken döneminde Düzce merkez nüfusu yılda binde 30,7 artmıştır. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre (56.000) Düzce kent merkezi nüfusunda azalma 12 Kasım 1999 depreminin neden olduğu azalmadır.
Yukarıda sayılan nedenlerle birlikte önümüzdeki nüfus sayımında il nüfusunun büyük oranda artacağı tahmin edilmektedir.
Düzce ilinde 14 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı %66 olup, cinsiyete göre önemli farklılıklar görülmektedir. İşgücüne katılma oranı erkek nüfus için %77, kadın nüfus için %55`dir.
İstihdam edilen nüfusun, işgücü nüfusu içindeki oranı erkek nüfus için %93, kadın nüfus için %97`dir. Erkek nüfus hizmet ve sanayi sektöründe istihdam edilirken, kadın nüfus hizmet sektörünün yanı sıra sanayi sektörü ve tarım sektöründe istihdam edilmektedir. İl merkezinde işsizlik oranı %17.7`dir. İşsiz nüfusun büyük çoğunluğunu genç nüfus oluşturmaktadır.
Düzce İlinde imalat sanayiinde faaliyet gösteren iş yerlerinin sektörlere göre adet olarak dağılımı aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
SEKTÖR ADET
- Gıda 35
- Tekstil 39
- Orman 82
- Kağıt Ür. Basım 4
- Kimya 15
- Taş, toprak 16
- Metal ana 7
- Metal eşya 31
- Av tüfeği 18
- İmalat sanayi 247
Düzce İlinde imalat sanayinde faaliyet gösteren iş yerlerinin arasında gıda, tekstil, orman, av tüfeği, kimya, taş toprak ve metal eşya sektöründeki hızlı gelişme göze çarpmaktadır. İş gücü talebi de özellikle bu sektörlerde çalışan iş yerlerinden gelmektedir. Ayrıca kırsal kesim kadın nüfusu organize sanayi bölgesinde açılan tekstil fabrikalarında istihdam edilerek, ekonomiye katkı sağlamaktadır.
Düzce ilinde yaşam şartları 4 kişiden oluşan bir ailede 2 kişinin çalıştığı baz alındığı taktirde aylık 1.200-YTL`nin haneye gelir olarak girdiği varsayılmaktadır. Su, elektrik, telefon, tüp, kira, yakıt, ulaşım, gıda, giyim gibi temel ihtiyaçlar bir hanenin ortalama 900-YTL gider bütçesini oluşturmaktadır.
Yaşam şartlarının ağır olması nedeni ile ailelerden bazıları ek iş yapmaktadır. İlin köylerle iç içe olması ve kent nüfusunun köyle bağının devam etmesi özellikle gıda ihtiyaçlarının temininde önemli ölçüde yardımcı olmaktadır. Bunun dışında ilde nüfusun köyle bağını koparmamasının önemli bir nedeni de fındık üretimidir. Fındık da il ekonomisinin önemli bir gelir kaynağıdır.
Düzce ili verilerine bakıldığında depremin hemen ardından yaşanan ekonomik kriz sonucu yaşanan sıkıntılı dönemin hızlı bir şekilde atlatıldığı, teşvik yasası ile birlikte ekonomideki büyümenin gözle görülür şekilde arttığı ve insanların geçim standardının yükseldiği görülmektedir. İl nüfusunun büyük çoğunluğunun da fındık üreticisi olduğu göz önüne alınırsa fındık üretiminden elde ettikleri kazancın ortalama olarak 1 yılda dışarıda kazandıklarından daha büyük meblağlar oluşturduğu bilinmektedir.
Linkler
- Düzce`yi Tanıtan Kapsamlı Web Sitesi
- Düzce Forumları
- T.C Düzce Valiliği
- T.C Düzce Belediyesi
- Düzce Resimleri
} }