Dallı darı Kuzey Amerika`da doğal olarak yetişen önemli yem bitkilerinden bir tanesidir. Bu tür 1-3 m ye kadar boylanabilmekte, gövdeleri çok dallı olup, yeşil renkli ve çıplaktır. Bitkiler rizom meydana getirmektedir. Yapraklar tüysüz, 10-60 cm uzunluğunda, başakcıklar sivri uçlu ve alt dış kavuz iç kısmı oyuk sivri uçlu kayık şeklindedir. Meyve dar yumurta şeklinde ve iç kavuzun kenarları alt kısmına incelmiş uç kısmı sivri fakat küttür Öztan, Y., ve Okatan, A., Mera Amenajmanı-Çayır-Mera Baklagil ve Buğdaygil Yem Bitkilerinin Tanıtım Kılavuzu. K.T.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No:8, Trabzon..
Sıcak yaz mevsiminde büyüyebilme kapasitesine sahip olması dallı darıyı Orta-Batı Amerika`da en önemli yem bitkilerinden biri yapmıştır. Doğal yayılış alanı Orta Amerika ve Kanada`nın güney kısımlarını kapsamaktadır. Açık ormanlık alanlar, sulak alanların kenarları ve çayırlık alanlar gibi değişik ortamlarda yetişebilmektedir. Hem yem bitkisi olarak kullanılması hem de yüksek biyoenerji kapasitesine sahip olması nedeniyle dallı darı Amerikan Biyoenerji Programı tarafından 37 bitki arasından model tür olarak seçilmiştir.
Ortalama yıllık ot verimi sulanmayan parsellerde hektarda 16 ton civarında olmakta, bu verim hektarda 37 ton`a kadar çıkabilmektedir. Ayrıca dallı darının çok yıllık bir yem bitkisi oluşu ve fakir yetişme ortamlarında gelişebilmesi onu diğer çayır türleri arasında ayrıcalıklı kılmaktadır. Dallı darının çok yıllık bir çayır türü oluşu ekolojik, ekonomik ve toprak koruma açısından onu en önemli kılan özelliklerin başındadır. Dikim yapıldıktan sonra dallı darı herhangi bir toprak işlemeye ihtiyaç duymadan birçok yıl verim verebilmektedir. Her yıl ekilen yıllık yem türleri çoğu zaman erozyona ve toprak yapısının bozulmasına sebep olmaktadırlar.
Dallı darı derin ve iyi gelişmiş kök sistemine ve yüksek toprak altı biyokütle üretimine sahiptir. Bu onu bitki besin elementlerinin ve suyun topraktan emilmesi, toprak altına gerekli enerji depolanması, kurak yıllarda verim düşüşünün olmaması ve toprak organik maddesini artırması bakımından önemli kılmaktadır. Özellikle toprak organik maddesini artırması tek başına çok önemli sayılmaktadır. Çünkü artan organik madde toprağın aşınıma karşı direncini, su tutma kapasitesini ve bitki besin maddesi miktarını artırmakta, kimyasal gübrelerin yıkanarak dere sularını karışmasını ve yüzeysel akışı azaltmaktadır.