Bilgikutusu Türkiye köy |isim = Devecikonağı |harita2 = Bursa_Turkey_Provinces_locator.jpg |harita2 boyut = 250px |harita2 açıklama = Bursa |harita1 = |harita1 boyut = |harita1 açıklama =
|harita =
|harita boyut =|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 638 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0224 |posta kodu = 16500 |bölge = Marmara |il = Bursa |ilçe = Mustafakemalpaşa
|Köy Muhtarı =Fikret Güneş
|websitesi = [2]
Devecikonağı (bucak merkezi), Bursa ilinin Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihi
KÖYÜN TARİHÇESİ24 Nisan 1877`de Rus Harbinin çıkması(93 Harbi de denilen bu savaş Edirne Mütarekesine kadar dokuz ay sürdü)ve Gazi Osman Paşanın Plevne`de ve Gazi Ahmed Muhtar Paşanın doğu cephesindeki başarılarına rağmen savaşın umumi bir bozgunla neticelenmesiyle, Ruslar ve Bulgarlar, binlerce Türk kadın ve çocuğu kestiler. Bir milyondan fazla Türk Bulgaristan`dan İstanbul`a Bursa`ya ve Türkiye`nin çeşitli yerlerine göç etti.Köyün savaş sonrası Bulgaristan`dan göç edenler tarafından kurulduğu bilinmektedir.İlk olarak şimdiki eski mezarlığın bulunduğu yamaca mağara tipi yerler kazarak zemlik adı verilen bu yerlerde yeni yerleşim yapılıncaya kadar yaşadıklarını rivayet edilmektedir.Köyün bulunduğu konum dağlarla ilçe arasında konaklama itibarı ile müsait bir yer olduğundan,Dursunbey,Balıkesir ve Bursa arasında çalışan deve kervanlarının konaklama yeri olmuştur.Bu sebeple isminin buradan geldiği bilinmektedir.
Kültür
Ataerkil aile yapısının hakim olduğu bölgemizde, yakın bir zamana kadar genellikle görücü usulü ile evlenmenin yapıldığı, ailenin kararı, evlenecek gençlerin düşüncelerine pek fazla riayet edilmeden uygulanırdı. Son yirmi-otuz yıldır bu anlayışın yavaş yavaş değişmeye başladığını ve günümüzde çoğunlukla evlenecek gençlerin kararlarına itibar edildiği görülmektedir. Genelde düğünlerde geleneklere bağlılık yüksektir.
Yöreye ilk yerleşen muhacirler kız alış verişinde daha çok muhacirleri seçerlerken günümüzde gençlerin isteğine uyularak muhacir olmayanlarla da akrabalık kurulmuş, kız alınıp verilmeye başlanmıştır.
Akrabalar arasında kız alıp verme yoktur. Yedi kuşak akraba olarak kabul edilir.
Kızın sözü alınınca “söz kesti düğünü” yapılır. Bu tören aile arasında yapıldığı gibi köy halkı davet edilip çalgı tutulur, eğlenilir.
Söz Kesti Düğünü`nden sonra damat tarafı akrabalarıyla kız tarafına gelir. Gelirken hediyeler getirir. İleride mutlu bir yuva kurmaya karar veren gelin ve damadın ailelerinin iyice tanışmaları, kaynaşmaları sağlanır. Yemek yenir, çay kahve içilir.
Damat tarafının ziyaretinden bir süre sonra kız tarafı akrabaları ile damat tarafını ziyaret ederler. Giderken kızarmış tavuk ve bir tepsi baklava götürürler.
Nişan; Söz Kesti Düğünü`ne göre daha kalabalık olur. Nişana katılanlar gelin kıza nişan takısı götürürler. Eğlence düzenlenir, oynanır. Oğlan tarafı kız evinden daha önce gelmiş olan tepsiye helva yaptırır.
Buna “Helva Döktürme” denir. Mustafakemalpaşa`da özel yaptırdıkları bir tepsi tahin helvasını süsleyip götürürler. Damadın evinden gelen tahin helvası nişan sonunda ekmeklerin üzerine konup köydeki kızların evleri tek tek dolaşılarak dağıtılır.
Oğlan tarafı gelinlik kıza her bayramda hediyeler ve bayramlık alır tepeden tırnağa kıyafet düzer. Aynı şekilde kız tarafı da damada hediyeler ve bayramlık elbise, ayakkabı alır.
Düğüne çağırmanın da kendine özgür geleneği vardır. Günümüzde davetiyelerle ve akrabalık derecesine ve yakınlığına göre havlu, mendil, gömlek, elbiselik kumaş, yemeni vs. ile düğün çağırılır.
Düğünden üç dört gün önce kız evinde çeyiz asılır. Eskiden kız evine çeyiz asılır, gelenlerin görmesi sağlanırdı. Günümüzde evlenenlere yeni ev açıldığında gelinin kendi evine asılır.
Evlenen gençlerin mobilyaları kız ve erkek tarafından ortaklaşa alınır. Mobilyalar hazır alınır veya gençlerin beğenisi üzerine sipariş verilir.
Köy dışında yaşayanlar da düğüne katılabilmeleri için düğünler hafta sonuna denk getirilir.
15-20 sene önce düğünler iki gece bir gün yapılırdı. Düğün Cuma akşamından başlardı. Gelinin arkadaşları toplanırlardı, oyunlar oynarlar, gelinin eline kına yakılırdı. Bu gece için çalgı tutulmaz ters çevrilen bir bakır eli bu işe yatkın kızlar tarafından çalınırdı.
Gelinin eline ayaklarına iple desen oluşturulur, bileklerine kadar türküler, maniler eşliğinde kınalanır. Geline kınayı yengeleri yakar.
Cumartesi gecesi çalgı tutulur. Büyük düğün yapılır. Gece yarısına kadar eğlenilir. Cumartesi gecesi gece yarısından sonra kızın arkadaşları damadı haklamaya, tavuk almaya giderler. Ellerinde bakır ya da dümbelek damadın akrabalarını dolaşırlar, maniler söyleyerek onlardan bahşiş toplarlar.
Gelin alıcı Pazar günü olur. Oğlan tarafı bayrakla kalabalık bir toplulukla kız almaya gelirler. Gelin alıcı farklı köyden ise bayrakla gelir, kız tarafı köyün girişinde gelenleri bayrakla karşılarlar.
Damat gelinin evine gelir. Gelin evden çıkarken evdekilerle vedalaşır. Büyüklerinin elini öper. Büyükler yuva kurmak üzere uğurladıkları evlatlarına hediyeler verirler.
Gelini, kardeşi, babası veya dayısı koluna takar. Evin dışına çıkartır ömür boyu birlikte yaşayacağı damada gelini teslim eder. Gelin damadın koluna girer. Evin bahçesinde akrabalar, komşular geline hediyeler verirler. Damat ve gelin evden ayrılırken dualarla uğurlanır.
Gelin alıcı için çalgı tutulmuşsa köy içinde dahi olsa gelinin evine varması saatler alır hatta gece yarına kadar sürebilir de. Gelin köy dışına gidiyorsa gelin köy dışına kadar uğurlanır, köyün çıkışında gelin arabası bayrağın altından geçer ve gider.
Geleneksel Devecikonağı evlerinin doğal malzemeler ön plana çıkar. Çamur, saman, ağaç ön plana çıkar. Evleri tek katlı ve iki katlı olmak üzere iki şekilde yapılmıştır.
Tek katlı evlerin yapımı muhacirler bu topraklara ilk yerleştiklerinde yaygındır. Evin yapılacağı yer su basmasına karşı toprakla yükseltilir. Daha sonra belirli aralıklarla yere sağlam ağaçlar çakılır. Bu ağaçların arasına ince ağaçlardan direkler dikilir. Direklerin arası çalılarla örülür ve üzerine çamur, saman karışımdan oluşan harçla sıvanır. Odalara girişler birbirinden bağımsızdır. V e odalar evin avlusuna açılır. Odaların içerisinde yüklük ve banyo bulunur. Tuvalet ise bahçenin bir köşesine fosseptik kazmak suretiyle yapılmıştır. Çatı kaplamasında ise Bük Köyü`nde yapılmış yerli tuğla kullanılmıştır.
Çift katlı evlerin mimarisi ise daha farklıdır. Evin yapımında su basımı için zemin toprak yığarak yükseltilmiş. Sağlam ağaçlar kullanılarak evin iskeleti güçlendirilmiş. Alt kat çalılar örme ve dışını çamur, saman karışımı ile sıvanmış şekildedir.
Evin bu bölümünde mutfak ve bir oda bulunur. Üst kata ahşap merdivenle çıkılır. Üst katta iki oda ve bunları birbirine bağlayan bir salon bulunur. Üst katın dış yüzeyinde bıçkıda bilmiş ince kalaslar sıralanmış ve bunların araları taşlarla örülmüş, dış yüzeyi ise çamur saman karışımı ile sıvanmıştır.
Çatı kaplamalarında Bük Köyü Kiremidi kullanılmıştır
Devecikonağı`nda Ramazan ve Kurban bayramının özel bir yeri vardır.
Köyde bayram hazırlıkları bir hafta öncesinden büyük bir heyecanla başlar. Büyük bir çoğunluğu Bursa ve Mustafakemalpaşa`da da ve çevre illerden sılaya hasret kalan vatandaşlarımız uzaklığa bakmadan akın , akın köyün yolunu tutarak bu heyecan ve coşkuya katılırlar.
Dini bayramlardan önce genel bir temizlik yapılır, köydeki evlerin kapıları ve yolları süpürülerek, evde yapılması gereken boya, badanalar yapılır. Yapılan bu işe bayram temizliği denir.
Bayram da özellikle çocuklara yeni giysiler alarak onları sevindirmek ve büyüklerimize ise çeşitli hediyeler almak bizim geleneklerimizdendir.
Arife günü Kuran-ı kerim okunarak ölülerin ruhlarına bağışlanır. Ve aynı gün bayram yemekleri hazırlanır. Başlıca; çorba, sarma, yahni, börek, pilav, baklavadır.
Bayram sabahı erkenden kalkılarak en yeni bayramlık giysileri giyilir, erkekler bayram namazına kılmak için bir coşkuyla camiye giderler. Kadınlar ise evdeki hazırlıkları yaparlar.
Bayram namazı kılındıktan sonra erkekler cami kapısında bayramlaşarak mezarlığa giderek toplu olarak ölülere fatiha okurlar. Ardından eve gelinerek toplu olarak sofraya oturulur, yemekler yenilir, ailede en büyükten başlanarak bayramlaşma yapılır. Küçüklere şeker, çikolata ve para verilerek sevindirilir.
Evdeki bayramlaşma bittikten sonra akraba ziyaretlerini yaparak köy kahvesinde yine bir araya gelerek çevre köylerden gelen arkadaş ve akrabaları ile bayramlaşmak suretiyle hasret giderirler. Burada çaylar ve kahveler içilerek evlere dağılmak suretiyle bayramın ilk gününü tamamlamış olurlar.
Hıdırellez şenliği
Hıdırellez şenliği Devecikonağı Köyünde kadınların ve genç kızların kutladıkları, eğlendikleri bir gündür.
Hıdırellez`in eğlenceli oyunu ise bakraç kap içinde gül dibine gömülen ve ertesi günü maniler çıkartılan genç kızların yüzük oyunudur.
Hıdırellez`den önceki akşam kızlar, köydeki hanımlar bir araya gelirler. Kızlar yüzükleri çıkarırlar, maniler söyleyerek yüzüğü bakracın içine atarlar. Kızların hepsi yüzükleri atınca bakracı gül dibine gömerler.
Hıdırellez günü kızlar ve kadınlar toplanırlar. Maniler söyleyerek akşam gül dibine gömdükleri bakracı çıkartırlar. Efeoğlu`nun yerine veya Çaltılık`a giderler. Maniler söyleyerek köydeki delikanlılardan birinin ismini söyleyip bakırdan bir yüzük çıkartırlar. Hangi kızın yüzüğü çıkarsa o sene o kız delikanlının kısmeti olur.
Piknik yapılır. Salıncaklarda sallanılır, eğlenilir.
Hacet Bayramı
Hacet Bayramı diğer adıyla Yağmur Duası Devecikonağı`nda her sene kutlanan bir bayramdır. Bu gelenek bayramdan ziyade çevre köylere verilen bir ziyafet, bir kaynaşma, dostluk günüdür.
Hacet Bayramı yapılacağı gün ihtiyar heyeti tarafından kararlaştırılır. Çevre köylere hacet bayramının yapılacağı gün duyurulur. Köy İhtiyar heyeti Hacet Bayramı için gerekli hazırlıkları yapar. Kaç kişinin katılacağını, geçen seneleri de göz önüne alarak hesaplamaya çalışır.
Son senelere kadar her evden yemek çıkartılırdı. Dolayısıyla her sofranın yemeği farklı olurdu. Son senelerde ise Köy İhtiyar Heyeti bu karışıklığı ortadan kaldırmak için ortak yemek pişirilmesini karalaştırmıştır.
Bunun için Köy İhtiyar Heyeti pişirilecek yemeğe karar verir. Pişirilen yemekler genelde yahni, nohut yemeği, etli patates, hoşaf,un helvası şeklinde sıralanır.
Bu iş için, köyden belirlenen miktarda salgın toplanır. Bir-iki tane koç kesilir. Yemek yapımı için aşçı tutulmaz imece şeklinde yapılır. Sabah namazından sonra yemek yapmaya başlayan köylüler öğle saatine kadar yemek yapma işini bitirirler.
Yemekleri köyde eli işe yatkın bayanlar yaparlar. Erkekler ise helva kavurma işini sırayla yaparlar. Ekmek daha önceden yetecek kadar fırına sipariş edilir.
Öğle saatine doğru davet edilen çevre köylüler Devecikonağı`na gelmeye başlarlar. Köyün içinde her zaman olmayan bir kalabalık yaşanır.
Camide köy imamı Kur`an-Kerim okur. Öğlen ezanı okunup cemaat camiye girince cami avlusuna kurulmuş olan yemek masalarına hazırlanan yemekler tabaklara konarak hazırlanır.
Öğle namazından çıkan misafirler yemeğe otururlar. Öncelikle misafirlerin oturması yemesi esastır. Devecikonaklılar misafirler yerleştikten sonra yemeğe otururlar. Yemek bitince köyün imamı yağmurun bol, ürünün çokça olması için dua eder ve böylece bir hacet bayramının, yağmur duasının da sonuna gelmiş olunur.
Coğrafya
Bursa iline 110 km, Mustafakemalpaşa ilçesine 25 km uzaklıktadır.İklim
Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |||
---|---|---|---|
2007 | |||
2000 | 638 | 1997 | 396 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Ancak son yıllarda Mermer ve benzeri fabrikaların faaliyete geçmesiyle tarım ve hayvancılık yok olmak üzeredir.Arıca, Devecikonağı`nda
DEVECİKONAÄI K.O.BİRLİÄİ:16 ÜYELİ
29 NOLU TAŞIYICILAR KOOPRETİFİ,
3 KIRAATHANE,
2 MARKET,
2 ERKEK KUAFÖRÜ,
1 UN VE ZAHİRE ÜRÜNLERİ TİCARETHANESİ,
1 OTO ELEKTİRİKÇİSİ,
1 NALBURİYE VE HIRDIVAT MALZ.
1 LOKANTA,
1 EKMEK FIRINI,
1 PİDE VE LAMACUN SALONU,
1 MOTOSİKLET VE BİSİKLET TAMİRCİSİ,
1 KASAP
1 KAYNAKÇI,
1 TRAKTÖR VE MOTOR TAMİRCİSİ,
2 LASTİKÇİ,
2 BENZİN İSTASYONU,
1 UN DEÄİRMENİ FABRİKASI,
1 İNTERNET SALONU
1 MERMER ORGANİZE SAN. BÖLG. (BSTO KAYITLARINDA MEVCUTTUR.)
8 MERMER FABRİKASI
Hizmet vermektedir.
Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Köy muhtarları:
1.Ahmet Deniz (Ahmet Deniz`in Dedesi)
2.Ömer Deniz (İlk Muhtarın Kardeşi)
3.Mustafa Aslanoğlu (Hamit Aslanoğlu`nun Dedesi)
4.Hasan Acar (Köyde soyundan kimse yok)
5.Mustafa Ceylan (Köyde soyundan kimse yok)
6.Mehmet Turhan (Macır Ahmet`in babası)
7.Mustafa Ceylan (İkinci Defa)
8.Mehmet Güneş (Fikret Güneş`in Dedesi)
9.Mehmet İnci (Mehmet Ali-Cafer İnci`nin babası)
10.Mehmet Yenioğlu (Recep Yenioğlu`nun babası)
11.Öğretmen Kamil (İhtilal Dönemi)
12.Mahmut Aydın (Şevket Aydın`ın Babası)
13.Hamit Kaygısız
14.Mehmet Sabri Avcı
15.Kamil Küçükkuşçuoğlu
16.Ali Osman Karaoğlu
17.Aziz Çota
18.Hamit Aslanoğlu
19.Murat Kaya
20.Hamit Aslanoğlu(İkinci Defa)
21.Hasan Çota(İki Dönem)
22.Fikret Güneş
(Soyadı Kanunu çıkamadan önce isimler ünvanlı, lakaplıdır. Muhtarlar isimleri yazılırken günümüzde yaşayan torunlarının soyisimleri verilerek yazılmış, kim olduğunu belirlemek için köyde yaşayan torunlarının veya yakınlarının ismi verilmiştir.)
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır.Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde çocuk parkı vardır.Köyün düğünleri için düğün salonu vardır. Cumhuriyet anıtının bulunduğu Cumhuriyet alanı mevcuttur.Nasıl Ulaşılır
Harita için tıklayın: [3]
Linkler
bucak-taslak Mustafakemalpaşa belde ve köyleri