1. anlamı üzüntülü. dertli. endişeli. sıkıntılı. şanssız. fakir. tükenmiş. yıpranmış. 2. anlamı üzgün. kederli. sanssiz. talihsiz. yoksul. fakir.
Distressed
Distressed İngilizce anlamı ve tanımı
Distressed anlamları
(imp. & p. p.) of Distress
Distressed tanım:
Kelime: 2distress İşlev:transitive verb 1 : to subject to great strain or difficulties 2archaic : to force or overcome by inflicting pain 3 : to cause to worry or be troubled : UPSET 4 : to mar (as clothing or wood) deliberately to give an effect of age - dis·tress·ing·ly /-'stre-si[ng]-lE/ adverb