elastik
Osmanlıca elastik kelimesinin Türkçe karşılığı.Fr. Esnek, toplanıp çekilir, uzayıp kısalan.
kalbin bazı bölgelerinde ve solunum yollarında kısmen bulunur. Elastik fibriller elastin ve fibrillin adlı iki kısımdan oluşurlar. Retiküler fibriller...
Elastik Fibril, Akciğer, Elastik fibril, Fibril, Fibroblast, Kollajen fibril, Mesane, Mide, Organ, Retiküler fibril, Fibrillinzarının yanında elastik fibril oluşturur. Tropoelastin fibrilleri birbirlerine çok bağlılardır ve desmozin köprülerin oluşumunu sağlarlar. Elastin proteininde...
kolajen ve elastik lifler içerir. Hiyalin kıkırdakta, Tip II kolajen kuru ağırlığın yaklaşık %40'nı oluşturur. Elastik kıkırdak da elastik lifler içerir...
Kıkırdak doku, Akondroplazi, Artrit, Boğaz, Burun, Difüzyon, Doku, Göğüs kafesi, Gırtlak, Kemik, KolajenHugoniot elastik sınırı tek eksenli şekil değiştirme (İng.:Uniaxial strain) durumu için malzemenin akma sınırı olarak tanımlanabilir ve malzemenin standart...
süreçte, elastik olmayan foton saçılmalarından biridir. Aydınlatma kaynağından gelen fotonların büyük çoğunluğu atom ya da molekülden elastik bir şekilde...
Likra (en. Lycra), elastan ya da Spandex, elastik ve güçlü bir tür sentetik liftir. Polieter-Poliüre bağlarından oluşmuştur. 1958 yılında DuPont'un Waynesboro...
oluşturarak, mekanik etki ve yüklemelere daha duyjitleşirler. Rijitleşmeleri, elastik modülü ve dayanımlarının diğer polimer çeşitlerine (termoplastik ve elastomerler)...
Termoset, Taslak şablonları, Taslak maddetunica media yanı sıra büyüklüğü ve iç ve dış elastik lamina meydana getiren sistemik arterler müsküler ve elastik olarak iki alt kısma ayrılabilirler. Daha...
Atardamar, Arter, Akciğer, Anatomi, Aort, Arteriyol, Dolaşım sistemi, Kalp, Kan, Kan plazması, Kılcal damar