Embolus

Kısaca: Embolus (Latince ''embolus'' [tekil], ''emboli'' [çoğul] < Grekçe ἔμβολος), erkek örümceklerde eşleşme organı olarak kullanılan ön duyu bacaklarında palp üzerinde konumlanmış olan ve sperm transferini sağlayan yapıdır. Erkek örümcek embolusunu dişi örümceğin epijin denilen cinsel açıklığına yapıştırarak sperm transferini gerçekleştirir. ...devamı ☟

Embolus
Embolus

Embolus (Latince embolus [1], emboli [2] < Grekçe ἔμβολος), erkek örümceklerde eşleşme organı olarak kullanılan ön duyu bacaklarında palp üzerinde konumlanmış olan ve sperm transferini sağlayan yapıdır. Erkek örümcek embolusunu dişi örümceğin epijin denilen cinsel açıklığına yapıştırarak sperm transferini gerçekleştirir.

Embolus

1. anlamı embolüs.

Embolus

Embolus İngilizce anlamı ve tanımı

Embolus anlamları

  1. (noun) Something inserted, as a wedge; the piston or sucker of a pump or syringe.
  2. (noun) A plug of some substance lodged in a blood vessel, being brought thither by the blood current. It consists most frequently of a clot of fibrin, a detached shred of a morbid growth, a globule of fat, or a microscopic organism.

Embolus tanım:

Kelime: em·bo·lus
Söyleniş: 'em-b&-l&s
İşlev: noun
Türleri: plural em·boli /-"lI/
Kökeni: New Latin, from Greek embolos wedge-shaped object, stopper, from emballein
: an abnormal particle (as an air bubble) circulating in the blood -- compare THROMBUS

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. (Med.) émbolo

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. embole, caillot de sang (en médecine)

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Blutpfropf (med., löst Verstopfungen der Blutgefäße aus und kann zu Schlaganfall und Herzinfarkt führen)

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Med) embolo

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. êmbolo, embolia (medicina)

Embolus

embolüs

Embolus

İngilizce Embolus kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. embolus, prop (in geneeskunde)

Embolus

n. clump of undissolved material in the bloodstream (Medicine)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Akciğer embolisi
7 yıl önce

postoperatif infeksiyonlar, kanserler akciğer embolizmi riskini arttırırlar. Embolusların %90’ı alt ekstremitelerdeki derin ven trombozundan kökenlidir (derin...

Embolizm
3 yıl önce

akımıyla sürüklenerek damarları tıkamasına embolizm (embolism), bu cisme embolus denir. Kan akımıyla sürüklenen kütle maddenin her türden fiziksel niteliğini...

Hersiliola turcica
3 yıl önce

içinde Hersiliola macullata türüne çok benzer. Farkları embolus uzunluğundadır. H. turcica 'nın embolusu diğer türünkinden daha uzundur. Türkiye'nin endemik...

Scytodes thoracica
7 yıl önce

erkek palpal organ da basit, kaidede şişkin uca doğru giderek daralan bir embolus taşır. Tür teşhis karakteri : Sternum oval soluk sarı, her bir coxa önünde...

Steatoda grossa
7 yıl önce

palpal organ tibiasının dorsalinde bir adet diken var, embolus ve conductor birbirine yapışık, embolus ucu çengel şeklinde kıvrıktır. Genellikle evler içinde...

Drassodes pubescens
7 yıl önce

yuvarlak, etraftaki kitinsi duvarlar hilal şeklinde ve belirgin; palpal organ embolusu küt, tibial apophysis kısa ve kalındır. Dişi 5-6 (ya da 4-10) mm, erkek...

Xysticus sabulosus
7 yıl önce

5–9 mm, erkek 4–6 mm boyundadır. Pedipalpler tamamen düz bir tegulumlu. Embolus kısa, yüzeyi kepek biçimlidir. . Büyük Britanya'da gözde habitatı fundalıklardaki...

Drassodes lapidosus
7 yıl önce

elipsoid; etraftaki kitinsi duvarlar pek belirgin değil; palpal organ embolusu sivri; tibial apophysis nispeten uzun ve sivridir. Dişi 8–14 mm, erkek...