Etnik çatışma, iki veya daha fazla etnik grup arasında çıkan bir çatışmadır. Çatışmanın kaynağı siyasi, sosyal veya ekonomik olabilirken, çatışan bireyler etnik grubunun topluluk içindeki konumu için açıkça mücadele etmelidir. Bu son kriter etnik çatışmayı diğer mücadele biçimlerinden ayırır.
Etnik çatışmanın mutlaka şiddet içermesi gerekmez. Konuşma özgürlüğünün korunduğu çok uluslu bir toplumda etnik çatışma çoğul demokrasilerin gündelik bir özelliği olabilir. Örneğin, etnik çatışma, etnik gruplar arasında bölünmüş kaynaklar için şiddet içermeyen bir mücadele olabilir. Bununla birlikte, çatışma konusu doğrudan ya da sembolik olarak etnik bir grupla bağlantılı olmalıdır. Sağlıklı çok etnikli demokrasilerde, bu çatışmalar "genellikle kurumsallaşmakta, parlamentolar, meclisler ve bürokrasiler aracılığıyla ya da şiddet içermeyen gösteriler ve grevler yoluyla yönlendirilmektedir". Demokratik ülkeler, şiddetle büyüyen etnik çatışmaları her zaman önleyemezken, kurumsallaşmış etnik çatışma, etnik grupların taleplerini barışçıl yollarla ifade edebilmesini sağlayarak şiddet olasılığını azaltıyor. Öte yandan, otoriter sistemlerde, etnik azınlıklar sıklıkla şikayetlerini ifade edemezler. Şikayetlerin, uzun süren etnik sessizliğin ardından şiddetli patlamanın gerçekleşmesine neden olan yaslanmaya izin verilir. Dolayısıyla, etnik barış, çatışmanın olmaması değil, şiddetin yokluğudur. Bir diğer sonuç da, şiddet içeren etnik isyanların, daha önce marjinalize olmuş gruplar için çoğunlukla siyasi haklara neden olmasıdır.