Her asker, sağ eliyle kavrayıp kaburgaları ve dirseği arasına sıkıştırdığı kargıyla düşman sıralarına koşarak ilerler ve düşman sıralarındaki kalkan boşluklarına saplamaya çalışırdı. Bu şekilde ileri uzanmış mızraklar, bir elin parmaklarını andırdığından, bu savaş düzenine falanks denilegelmiştir. Falanks, Latince bir tıp terimidir ve parmak kemikleri anlamındadır.
Kalkan, vücudun sol yanını örttüğü için her asker, sağ yanını güvene alabilmek için sağındaki askere iyice sokulmak zorunda kalıyordu. Bu yüzden falanks sıraları ileri hareketleri anında hafifçe sağa kayardı. Flanks düzeni makedonlarcada kullanılmış olup büyük İskenderin Pers İmparatoru III. Darius'la yaptığı Gavgamela savaşında da etkisini büyük ölçüde göstermiştir.Makedonların flanks düzeni biraz farklı idi iskeder bölükleri 16 ya 16 kare şeklinde sıralandırarak oluşturmuşdu.Yanlarında saritsa adında 5-5.5 metre uzunluğunda mızraklar ve kopis adı verilen kamaya benzeyen bir kılıç taşırlardı.
Avrupa'da uzun süre kulanılmıştır. Bunun karşısındaki bir diğer savaş taktiği Türk ve Moğol göçebelerinin kullandığı, temelde saldırıp çekilme esasına dayalı bozkır ya da İslami dönemde Türklerde kullanılan adıyla hilal taktiğidir. Bu taktiğin özünde falanksın tersine, ani hareket ve manevra yeteneği yatar.