Göç olgusu, ülkemizde bir çok olumsuzluklara yol açtığı gibi bir çok olumlu yönleri de beraberinde getirmiştir. Bu olumlu yönlerden birisi, daha önce bahsettiğimiz gibi eğitim kurumu üzerineydi. Şimdi bahsedeceğimiz diğer bir olumlu yön ise göçlerin ekonomimize olan katkılarıdır.
Doğanay, göçmen nüfusun Türk ekonomisine katkılarına değiniyor ve şöyle diyor.
Mesela bugün, Ege bölgemizde kaliteli bir tütün tarımı varsa ve Türk dış ticaretinde uzun yıllardan beri bu bölgenin tütünü şark tipi tütün diye alıcı buluyorsa bunu Batı Trakya ve Makedonya`dan gelen göçmen Türk nüfusu içinde bu işi beceri kazanmış aileler ekonomimize kazandırmıştır.
İkinci husus, bugün en kaliteli zeytin bahçelerimiz Ege bölgesindedir. Fakat Ege adalarından bu bölgeye Cumhuriyetin ilk yıllarında, biraz daha önce Cumhuriyet yıllan içinde göçüp yerleşen Tütün yetiştiriciler dikkate alınmazsa bu verimli tarım faaliyetinin de nedeni açıklanmaz. Özellikle 1950`li yıllarda gerek Bulgaristan`dan, gerek Yunanistan`dan gelen göçmen aileler tütün, ayçiçeği ve zeytin başta olmak üzere bir çok tarımsal faaliyeti başlatmışlardır.
Öyle ki Trakya ve Güney Marmara şu anda ülkemizin nebati yağ ihtiyacının %70"ini karşılamaktadır. Bu tanımı da Bulgaristan`dan göçen Türk Aileleri ile Anadolu`ya getirmiştir.
Ekonomimize büyük ölçülerde katkısı bulunan diğer bir nüfus ise dış ülkelere özellikle Almanya`ya verdiğimiz göçmen ailelerdir. Yaz döneminde Türkiye`ye gelen aileler, getirdikleri dövizler ekonomimize önemli miktarda döviz girişinde bulunmaktadır.