Kısaca: Güneyyurt, Ermenek ilçesine bağlı bir beldedir. ...devamı ☟
Güneyyurt, Ermenek ilçesine bağlı bir beldedir. == Tarihçe Helenistik ve Roma-Bizans Çağı (MÖ 67 - MS 900)
Taşeli Kleopatra'ya düğün hediyesi
Roma İmparatoru Sezar ölünce yerine Antonius geçti, bu bölgeyi Mısır kraliçesi Kolepartara'ya hediye ettikten sonra Torosların bakir ormanlarının kerestelerini Akdeniz de ki Tersanelerine taşıdı. MÖ 31 yılında İmparator Oktavius dağlık Kilikya'yı Kleopatra'dan alarak Roma imparatorluğuna bağladı.
İlk Hıristiyanlar ve Roma devrinde Ermenek/Güneyyurt Yöresi
Hz İsa'nın peygamberliğiyle beraber taşlık Kilikya denen bugünkü Taşeli bölgesi Havarilerin uğrak yeri olmaya başladı. Zira burayı yöneten Roma imparatorluğu 1. derecede tebligata muhatap bir konumdaydılar. Ama şımarık saray tayfası imanda zorlanıyor, zayıflar ve fakirler ise her peygamberde olduğu gibi ilk önce iman ediyorlardı. Bu gün bölgemizde görülen tüm yer üstü ve yer altı eserleri MS 395'te yıkılan ve yerini Bizans’a bırakan Romalılar zamanındaki Hıristiyan müminlerin eseridir. Bu çağda yöredeki yerli halk ağır baskılar altında ezilmiş; yeni tebliğ edilen hak din olan Hıristiyanlık anlayışını Roma yönetiminin her türlü baskıcı yasağına rağmen benimsemiştir. Hıristiyanlığın ilk yıllarında Hz. İsa'nın on iki Havarisinden Aziz Barnabas birkaç arkadaşıyla bölgemize de uğramış ve belli yerlerde müminlere talimlerlerde bulunmuşlardır. Azizler, Konya'da bulunan Sille ve Gökyurt/Kilistra'ya uğradıktan sonra Karaman'ın yani bizim Aladağ dediğimiz Akçaalan köyünde bulunan Philedelphia’ ya gelmişler buradan da önce yukarı çağlara, ardından da Güneyyurt Tolbunar/Gavurinindeki ve Kuşakpınar/Alaca in şapelinde ki müminlerle sohbet etmişlerdir. Bu konuda İncil’in Resullerin İşleri bölümünün 13. Babından itibaren aşağıda ki ibareler yer almaktadır; “Barnabas Seul ile beraber Ruhulkudüs tarafından görevlendirildikten sonra Silifke’ye geldiler. Buradan Kıprıs’a yelken açtılar. Barnabas Pavlusla beraber Antalya’ya geldi. Vardıkları her yerde Yahudilerin eziyetleriyle karşılaşıyorlardı. Barnabas ile Pavlus Sipidya üzerinden Konya’ya geldiler. Konya’da ki, havra da Yahudilerden ve yerlilerden büyük bir kalabalık iman etti. Konya halkı ikiye bölündü. İman etmeyenler Havarileri kaçmaya zorladılar. Barnabas ve Pavlus Kilistra/Gökyurt’a vardılar. Buradan Likaonya/Karaman’ın Listra/Yollarbaşı ve Derbe (Kerti Höyük-Ekinözü köyü-Karaman) kentlerine ulaştılar. Vardıkları her yerde müminlerin imanını pekiştiriyorlardı. İki Havari Likaonya’dan( Karaman) Kilikya’ya yola çıktılar, Yahudilerden bir gurup peşlerinden hiç ayrılmıyor ve “sakın bu delilere inanmayın” diyorlardı. Philadelphia (Karaman/Akçaalan köyü) ve Gavurini/Tolbunar (Güneyyurt) da bulunan müminlere takviye için günlerce vazettiler. Domitiopolis (Yukarıçağlar civarı)e geldiklerinde çevrede ki kentçiklerden İmanlılar büyük bir kalabalık oluşturdular ve hazırladıkları boğaları vb kurban etmek istediler. Barnabas ve Pavlus elbiselerini yırtarak halkın arasına atılıp karşı çıkarak “kurban ancak Allah’a olur” diye mani oldular. İzor (Bozkır) ile Germanapolis (Ermenek) arasında bulunan 10 kadar kentçikte ki (Kuşakpınar/Alaca in, Gödekurum/inziva yerleri, ve benzeri bir çok) şapellerde ve Kaya kiliselerde İman edenlerin itikadını takviye için bulundular. Konya’dan gelen takipçi Yahudilerin baskısıyla buradan da ayrılarak Pisidya (Seydişehir,göller bölgesi) üzerinden Pamfilya’ya geçtiler. Perga da sözü söyledikten sonra Antalya’ya indiler. Barnabas buradan Kıprıs’a, Pavlus ise Antakya’ya açıldı.” Tüm Türkiye'de olduğu gibi Taşeli yöresinde de kayalara oyulan binlerce in ve mezar vardır. Güneyyurt ve Ermenek civarında da her kayada mutlaka görülür bu tür yapılar. Ermenek’ten başlayarak kuzeyi adeta kuşatarak Güneyyurt, Yukarı çağlar, Katranlı, Başyayla, Sarıveliler ve ötesine dolanıp giden kaya silsilelerinde Antik çağın bu el yapımı eserlere rastlamak mümkündür. Bu mağaralar ve kaya mezarları genellikler Hititler ve Asurlar tarafından yapılmakla beraber Hz İsanın doğumundan sonra ki dönemlerde bu peygamberin a.s. tebligatına iman eden müminler tarafından eğitim ve ibadet hatta barınma için kullanılmışlardır. Güneyyurtta örnekleri Gödekorum ve Kuşakpınarda görülen bu eserler kayalara yaslanmış olmaları bakımından zalimlerden korunmak içinde bir nevi doğal kale işlevi görmüşlerdir.
Bizans Devrinde Taşeli/Taşlık Kilikya
Roma İmparatorluğu MS 395 yılında kesin olarak ikiye bölündükten sonra Ermenek Doğu Roma toprakları içinde kalır. Batı Roma İmparatorluğu MS 467'de, Doğu Roma İmparatorluğu İse MS 1453'te İstanbul'un fethiyle yıkılmışlardır. Böylece 395'te kurulan ve 1453’te yıkılan Roma İmparatorluğunun ömrü 1058 yıl sürmüştür. Bizans 395'ten 1071 Türk darbesine kadar Anadolu’nun hemen tamamına hakim olmuştur. Bu tarihler arasında Taşeli yaylaları 2. Kilikya adıyla tamamen Bizans'a aittir. 1204 yılında başlayan haçlı seferleri Bizans’ın yediği en büyük darbe olmuş bunun sarsıntısıyla da yıkılma sathına girmiştir. Bu seferlerden en büyüğüne katılan Alman İmparatoru Babarasso’nun Göksu da boğulması da Taşeli için ayrı bir şereftir. Zaten Emeviler ve Abbasilerce başlayıp Selçuklularla devam ederek 11,5 yüzyıl sürecek Müslümanların yeryüzünün en büyük gücü olma durumu Bizans’ı çoktan ikinci lige itmiş bulunuyordu. Haçlı seferlerinin bitiminden sonra, 1071 darbesinin akabinde Bizans Güneyyurt ve çevresini boşaltarak gelen göçebe dedelerimize terk etmeye başlamıştır. == Coğrafya == Karaman iline Yellibel üzerinden 135, Mut üzerinden 173 km, Ermenek ilçesine 10 km uzaklıktadır. Güneyyurt, Göksu Nehri vadisinde, Toros Dağları'nın eteklerinde, koordinatlarında bulunmaktadır. Güneyyurt, Taşeli denilen ve Göksu ırmağının Hadim- Karaman ile Ermenek’ten gelip Mutta birleşen iki çağlayanının boylarıyla Anamur, Gazipaşa civarını içine alan, Toros dağlarının bu güzel yöresinin eşsiz bir yeryüzü cennetidir. Mersin ve Mut tarafından gelenler Ermenek’ten batıya doğru 5 km gittikten sonra Bileği denilen yerden Güneyyurt’u görmeğe başlarlar. Mut’tan beri sol tarafta süzüle süzüle akan Göksu, burada bir göle dönüşür ve Güneyyurt’un altından botaniğin sonsuz çeşidiyle, çıktığı yer olan Kapız’a kadar izlenebilir. Sağ taraf ise tabii bir sur gibi, 30 km devam eden kaya zincirleriyle 1900-2300 rakımlı zirvelerin eşliğin de yolcuyu takip eder. Bu ikisinin arasında, 900 rakımlı ferah bir zeminde, altından ırmaklar akan, üstünden bembeyaz bulut kümeleri ve saf saf kuşların süzüldüğü inci gibi evlerin dizildiği Güneyyurt vardır. Karaman/Bucakkışla/Yelli bel üzerinden gelenler, Balkusan köyünden sonra Üssüz üzerinden henüz asfaltlanmamış, oturtulmuş bir yolla Kuşakpınar’a ulaşırlar. Buradan tam bin metre yüksekten görülür Güneyyurt. Kuşakpınar Güneyyurt’a üç km.dir ve bir seğirtmede varılır sanırsın bakınca, 1960’lı yıllarda Goca caminin tahta minaresinden hoparlörsüz okunan ezanı rahatça duyduğumu hatırlıyorum. Bu arada 45 yıllık taze bir orman vardır, katranlar, pinarlar, çamlar ve makinin tüm türleri eşsiz bir hava teneffüs ettirir yolculara. Ayrıca Kuşakpınar’ın her tarafı binlerce yıl önce yerleşen kültür ve medeniyetlerin izleriyle doludur. Buradan beldemizi izlemek çok keyiflidir, hatta burada seyir kayası diye bir kaya vardır, buraya gelenler mutlaka üstüne çıkarlar ve koca biladanların arasından süzülen göksu’yu ve ilmek ilmek işlenmiş bir kilim gibi araya serilmiş mahalleleri izleme imkanı bulurlar. Konya ve Hadim tarafından Güneyyurt’a gelenler Taşkent’ten sonra Anamur yörüklerinin yerleştiği Yörük pazarından sola döndükten bir müddet sonra çıplak, yavşan kokan ve tavşan seğirten tepelerin üzerinden Başyayla’nın göründüğü buz gibi çeşmenin başına gelince mutlaka biraz ara vererek etrafı izlerler. Burası toros dağlarının sağdan kuşak dağlarının soldan sıra sıra takip ettiği ve Göksu’nun binlerce yıldır aka aka yardığı ve derinleştirdiği Navağı koyağıdır. Buradan geceleyin mutlaka navağı’yı izlemenizi tavsiye ederim, 40 pare köyün salkım salkım ışıkları huzmeleşmiş olarak gözlere yansır ve insan derin bir düşünceye dalar mutlaka. Sağda gözün görebildiği yere kadar uzanan ormanlık Toroslar’ı solda ise bileğiye kadar izlenen çıplak kaya bloklarından oluşan kepirleşmiş kuşak dağlarını ufuklarda seyrederek Serperde ki göksu’nun üzerine kurulan köprülerden ilkini geçtikten sonra kısa bir tırmanışın ardından varırlar Güneyyurt’a. Güneyyurt kasabası kuzeydoğusundaki Kuşak dağının eteklerinde kurulmuş orta ölçekli bir yerleşme konumundadır. Kasabanın en eski yerleşim alanları Kışlacık Mahallesi olup zamanla kuzeye doğru yerleşme gelişme göstermiştir. Ermenek-Konya yolu üzerinde gelişen merkez zamanla çevreye doğru yayılma göstermiştir. Bu alanda bulunan ana merkez yerleşmenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak tesisleri bünyesinde bulundurmaktadır. Ticari birimler, belediye binası, sağlık ocağı ve eğitim tesisleri bu ana merkezdedir. Ana yol üzerinde gelişen yapılaşma kasabanın girişinde kendini yüksek katlı yapılaşmalarla göster mektedir ==ULAŞIMİlçemize 10, İlimize Mut üzerinden 150, Yelli bel üzerinden 120 km aralı olan beldemizden Konya’ya Hadim üzerinden 190 km sonra ulaşılmaktadır. Kasabamızın sahil kentleri olan Anamur’la arası 130, Alanya’yla arası ise 120 km'dir. İl’imiz olan Karaman’a ve yoğun bir Güneyyurt’lunun yaşadığı Konya’ya her gün düzenli ve tarifeli yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Ayrıca yine Güneyyurtlu’ların çok bulunduğu Mersin’e, İzmir’e ve Antalya’ya da kasabamızdan sürekli ulaşım mevcuttur. Son yıllarda yollarımız bölünmüş hale gelmese de trafik bakımından oldukça rahat ve elverişlidir. Tüm yolların daha iyi olması için karayolları, hummalı bir çalışma yürütmekte ayrıca sahile inişimizi daha da kolaylaştıracak olan Gazipaşa, Antalya ve Anamur yolları üzerinde yoğun bir faaliyet yürütmektedir. Bu günlerde Alanya ile Sarıveliler arasında bulunan “kuş yuvası” adlı sorunlu geçit üzerinden Karamanı Antalya’ya bağlayacak ulusal bir yolun ihalesi de yapılmıştır. ==Yerleşim ve belediye== 1952 yılında sekiz mahalle halinde belediye yapıldı. Bu mahalleler; Aralık, Cami, Habip, Kışlacık, Orta, Oda, Pınar gözü ve Yeni mahalledir. 2010 yılında alınan bir kararla Tolbunar yaylası 9. Mahalle olarak tescil edilmiştir. Ermenek elektrik santralinden faydalanan ve elektriğe kavuşan ilk köy ve kasabadır. Ekim 1970 yılında verilen elektrikten bütün mahalleler faydalanmaktadır. Toros dağlarının kuzeyindeki çıplak Kuşak dağlarıyla güneyindeki ormanlık bölümleri arasında uzanan Göksu vadisinin Ermenek’ten girince sağ yamaçlarda kurulan ve arada Balkusan yaylamıza kadar başka yerleşimin bulunmadığı Güneyyurt dokuz mahallesiyle ve komşu aşağı ve yukarı çağlar köyleriyle Başyayla’nın üzerine kadar Göksu’nun sağ tarafını kaplamaktadır. Aşağı çağlar ile Katranlı arasında ki Gapız bölgesinden kayaları yararak çıkan Göksu sağ yamaçtaki bu köylerimiz ve beldemizin arazilerini sulayarak verimi kat kat artırmaktadır. Torosların ormanlık kesiminde yani Göksu’nun kıble tarafında Yer bağlar olarak bilinen üzüm bağları kasabamız için artı bir katma değer oluşturmaktadır. Daha yüksek rakımda olması bakımından bitki örtüsü zayıf olan ve ancak ardıç ve andız pürleriyle zengin bir otlakıye alanı olan sağ taraftaki kuşak dağları ve kuzeyleri ise bozkırlardan oluşan zincirleme yaylalarımızın görmeğe değer arazi ve yaylaklarıdır. Bu alanda Ermenek’in kuzeyinde bulunan Teke çatından sonra bent başında başlayıp Altıntaş’ta sona eren Güneyyurt, Aşağı ve Yukarı çağlar yaylaları şunlardır: Yörük bükü, Üssüz, Ayı beleni, Balkusan, Tol bunar, yarık bunar, Hacasan gırı, Saparca, Kabalak, Sorgun, Kayabunar, Dedeli ve Altıntaş. ==Sosyal durum ve fiziki yapılarGüneyyurt Navağı’nın en büyük köy-kentidir. Adrese dayalı nüfus sayımına göre 2010 da 5200 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. Başta Konya, Mersin, Antalya, Ankara, Karaman ve İzmir olmak üzere bu nüfusun en az üç katı daha hemşerimiz gurbette ikamet etmektedir. Güneyyutta oldukça sade bir dil kullanılır, bu dilin Türkiye de bilinen İstanbul lehçesinden farkı yoktur. Güneyyurt'ta dört ilköğretim okulu, birisi inşa halinde iki lise mevcut olup yurt ihtiyaçları için birisi kız birisi erkek olmak üzere iki de öğrenci yurdu vardır. Ayrıca yeni bir kız öğrenci yurdu yapımı için bir dernek faaliyete geçmiş durumdadır. Kasaba merkezinde bulunan sinema binası halkımızın düğün, nişan vb etkinliklerinde hizmet vermektedir. Cami caddesinde bulunan belediye binamız yavaş yavaş yetersiz kalınca Cumhuriyet caddesine yeni ve modern bir belediye binası inşaatı hızla devam etmektedir. Yeni mahallede bulunan Güneyyurt stadı amatör küme maçlarına ev sahipliği yapmaktadır. Ermenek’ten girerken sağda kurulu bulunan Mezbahamız eksikleri giderildikten sonra hizmete açılacağı günü beklemektedir. Sağlık ocağımız çalışmakta ancak kasaba halkı bir hastaneye ihtiyaç olduğunu dile getirmektedirler. Yakın geleceğimizin etrafında bulunan köylere de hitap eden bir ilçe adayı olarak bunu herkes gerekli görmektedir. Kasaba da sekizi cami, altısı mescit olmak üzere 14 ibadethane vardır. ==KASABAMIZDA GÜNLÜK HAYAT== 1990 öncesi dışarıya büyük göç veren kasabamız 1990’lı yıllardan sonra bu göçü geri almaya başladı denebilir. Güney Toroslardan çıkan zengin kömür madenleri gençlere iş imkanı verdi ve o günlerde çalışmaya başlayanlar şu anda emekli durumdalar. Yerlerini ise gençlere bırakarak dışarıya göçü durdurmayı başardılar. 1990’lı yıllarda faaliyete geçen Göksu’nun Güneyyurt, Aşağı ve Yukarı çağlar arazilerini sulama projesi belde ve köylerimize olağanüstü bir hareketlilik sağlamış olup kanal altında kalan arazilerimizin verimi kat kat artarak halkımıza hem iş hem de zenginlik alanı olmuştur. Kasabaya büyük bir katma değer ekleyen sulama projesinin kanal üstü arazilerimizi de kapsama alanına alması için Güneyyurt belediyesi yeni hareket ve düşünceler içerisine girmiş durumdadır. Güneyyurt halkı çalışmayı, didinmeyi ve toprakla uğraşmayı seven bir yapıdadır. Tüm hane halkı sabahleyin evden çıkar ve akşama kadar toprağıyla savaşır. Tarlasının ve bahçesinin başına mesken kurar, yanında getirdiği keçisini, ineğini çocuğundan ayırt etmez ve son derece insani davranır. Cevizin, kirazın, bademin, şeftalinin vb tüm meyve ve sebzelerin en iyisini yetiştirmek için mücadele eder. Kasaba halkı, arazilerini avar salısı, ekin salısı, aşağı salı, yukarı salı gibi bölerek en iyi verimi elde etmeyi bilmektedir.