Hepsinin bir tek ortak noktası var: Gibson Les Paul. Güçlü manyetikleri, iri gövdesi, koca klavyesiyle rock müziğine damgasını vuran seksi gitar Les Paul.
Belki bu gitarlardan birine sahip olacak kadar paranız olmadı şimdiye kadar, belki de hiç olmayacak. Belki odanızda bir akrabanızdan kalan 1957 model bir “Black Beauty”niz var. Belki bu şişkoyu çirkin ve itici buluyorsunuz. Çünkü sizin için Rock`n Roll, Steve Vai ve Floyd Rose tremolo sisteminden ibaret. Bunlardan hangisi olursanız olun Les Paul`ün 1950`lere uzanan hikayesini ilginç bulacağınızdan eminim.
1940`lı yılların sonlarında jazz ve country gitaristi Lester William Polfus (nam-ı diğer Les Paul) daha sonraları Gibson tarafından satın alınacak olan Epiphone fabrikasında kendi elektro gitar dizaynları üzerinde çalışıyordu. Bu çalışmaların ilk sonuçlarını Gibson`a götürdü. Ancak ilgi görmedi, hatta Les Paul`ün ilk prototipleri komik bulundu. Ancak daha sonra 1950`de Gibson bu kez Les Paul`ün peşine düştü ve onunla sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre Les Paul, üzerinde kendi adının yazılı olduğu her bir gitarın üretiminden telif hakkı alacaktı.
Les Paul, günümüze kadar önemli değişikliğe uğramadan gelen dizaynını oluşturana kadar 40-50 civarında prototip üzerinde çalıştı. Bu çalışmalara yine onun gibi araştırmacı bir gitarist olan ve daha sonralaro Flying V ve Explorer gibi dizaynlarla gündeme gelen Ted McCarty de destek oluyordu. 1952`de “Gibson Les Paul” gitarlarının üretimi başladı. Gibson şirketinin başkanı Maurice Berlin, başlangıçta bu gitarların sadece Les Paul markasıyla piyasaya sürülmesine, üzerinde Gibson ibaresi taşımamasına karar verdi. Ancak kısa bir süre içerisinde, bu dizaynın başarıya ulaşabilme ihtimalini göz önüne alarak bu fikrinden vazgeçti
Les Paul, gitarların 20 saniyelik doğal bir sustain`e sahip olmasını istiyordu. Les Paul`lerin diğer gitarlara göre daha ağır olması da bu yüzdendir. Gövde, maun ağacının üzerine yerleştirilmiş yarım inçlik maple bir kaplamadan meydana gelmektedir. Konstrüksüyonun kopyalanmasını zorlaştırmak için bu kaplamanın profili özellikle oval ve eğimli tasarlanmıştır.
1960`ta SG, Stratocaster, Flying V, Explorer gibi dizaynlara ilgi öylesine artmıştı ki, Gibson, Les Paul üretimini durdurdu. 1962`de ise Les Paul`ün Gibson`la olan sözleşmesi sona erdi. Tam bu sıralarda karısı Mary Ford`dan da ayrılmış olan Les bir süre gitarlardan uzak kalmayı yeğledi ve sözleşmeyi yenilemedi. 1967`de rock müzisyenlerinin 1957-1960 model vintage Les Paul`lere binlerce dolar ödediğini gören Les Paul, Maurice Berlin`le tekrar anlaşarak Gibson`a döndü ve Les Paul`ler üzerinde aktif olarak çalışmaya devam etti.
İlk Les Paul modellerinde (1954 Black Beauty ve 1956 Goldtop gibi) "Alnico V" ile "P-90" tarzı single coil manyetikler kullanıldı. 1957`den itibaren bu manyetiklerin yerini Classic Humbucker`lar aldı. Les Paul`ler birkaç “Bigsby” donanımlı modelin dışında hiçbir zaman tremolo kolu taşımadılar gövdelerinde. Şu anda üretilmekte olan modeller de dahil olmak üzere köprüde kullanılan standart ekipman “tune-o-matic / stopbar”lardır. Bütün Les Paul`lerin klavyelerinde 22 adet perde vardır (Stratocaster`lardan bir tane fazla).
Gibson günümüzde dahi çok büyük miktarlarda seri üretim yapmayan, seçkin bir firma özelliğini koruyor. Nashville, Tenessee`deki fabrikasında makineleşme minimum düzeyde ve gitarlar büyük oranda el emeği ile üretiliyorlar. Gibson`ın şu anki üretim hattında yer alan “Les Paul Kolleksiyonu”nda temel olarak beş model yer alıyor: Les Paul Custom, Les Paul Classic, Standart, Studio ve Special. Custom, Classic ve Standart`lar daha pahalı ve üst modeller, Studio en ekonomik ve düşük model, Special ise adı üzerinde “özel”. Les Paul Special`ın ayırdedici özelliği, bu seri içinde gövdesinde maple kaplama taşımayan P-100 gibi farklı humbucker`larla donatılmış tek gitar olması. Diğer modeller arasında çok büyük farklılıklar yok. Custom`ların maple kaplamaları biraz değişik (ağacın niteliği açısından). Standart`larda body/neck binding (gövde ve sapın bütün kıvrımlarını saran kenar şeridi) var, Studio`larda hiç yok. Manyetikler temelde aynı.
Yani eğer bir Les Paul almak için para biriktiriyorsanız, bir Custom için 2000 doları tamamlamayı beklemeden 800 doları yapıştırıp Studio`yu kapın.
Aramıza hoşgeldiniz. (Not: Fiyatlar Amerika fiyatları olup, ülkemizdeki fiyatlar için lütfen iki ile çarpınız!)
Şaka bir yana Les Paul modellerini karşılaştırırken dikkat etmeniz gereken başka bir nokta da modellerin saplarının özellikleri. Custom, Standart, Studio ve Special`larda “1959 Rounded LP” sapı bulunuyor. Oldukça kalın, etli ve eğimli bir sap, yarım daireye yakın bir profili var. Ibanez, Jackson gibi markaların süper ince klavyelerine alışkınsanız, bu Les Paul`lerde önemli bir süre yabancılık çekeceğiniz muhakkak.
Buna rağmen dostlar bence; işin sırrı, yani bu gitarın, bu güçlü tonun en önemli kaynağı bu şişko, dolma saptır.
Les Paul Classic ve Studio Light modellerinde ise "1960 Slimtaper LP" sapı kullanılıyor. 1959 Rounded LP ye göre 1960 Slimtaper çok daha ince ve daha az eğimli ancak yine de Jackson Dinky`nizdekinden daha dolgun. Les Paul`lerde tremolo sistemleri olmadığından tellerinize bir ileri bir geri eziyet edemeyeceksiniz ve onlar da genellikle akordlu kalacaklar.
Yani demek istediğim Les Paul`lerin basit görünümlü mandalları gitarı akordlu tutmakta yeterince başarılılar.
Gibson, bu temel modellerin dışında bir de "Historic Collection" adı altında 1954-1960 arasında üretilmiş klasik modellerin (1954 Black Beauty, 1954-1957 Goldtop, 1959 Flametop gibi) neredeyse birebir eşlerini, bekletilmiş ağaçlar ve diğer orjinal parçalarıyla yeniden üretiyor. Bu gitarların fiyatları da doğal olarak Custom, Standart gibi temel modellerin iki üç katı kadar.
Gibson Les Paul familyasına en son katılanlar ise Jimmy Page ve Slash adına üretilmiş "Signature" modeller. Jimmy Page Model temelde Standart Les Paul özelliklerine sahip. En önemli özelliği ise manyetiklerin ton ve volume potlardaki switch`ler sayesinde humbucker, single coil, birbiriyle paralel, seri, in ve out of phase konumlarında kullanılabilmesi. Bu şekilde gitar üzerinde 21 tane manyetik konfigürasyonuna sahip olabiliyorsunuz. Bu sayede aynı gitardan çok değişik tonlar elde edebilmek mümkün oluyor. Jimmy Page Les Paul`ün sapı da bu efsanevi gitaristin spesifikasyonları doğrultusunda hazırlanmış. Slash Signature Model ise 1959 Flametop Les Paul Standart teması üzerine kurulmuş.
Evet, artılarıyla, eksileriyle Gibson Les Paul çok önemli bir gitar. Müzik-taslak Alet-taslak