1839’da Mustafa Reşit Paşa’ nın Tanzimat Fermanı’nı okuduğu Gülhane daha sonraları ihmale uğramış, Padişahların Dolmabahçe Sarayı’na taşınması, daha sonra Avrupa demiryolunun Sirkeciye Sarayburnu’ ndan geçerek gelmesi üzerine parkın ağaçları, köşkleri sökülüp yıkılmış, burası garip bir eğlence yerine dönerek “Bitli Kağıthane” adını almıştı.
Haliç’teki Kağıthane (eski devirlerde Sadabad’ı), şehrin kalabalık bölgelerinden oldukça uzak bulunduğu için gene gözde bir gezme yeri olarak kaldığı halde, İstanbul’un kalabalık semtlerine yakın olan Gülhane Parkı her çeşit halkı çekiyordu. O zamanlar tatil günü olan Cuma günleri ahali yemeklerini alarak çoluk çocuk eğlenmeye, dinlenmeye geliyordu. Gülhane Parkı bugün İstanbul yakasının en bakımlı en büyük parkı olarak halkın yararına sunulmuş bulunmaktadır.