Haliller, Kiraz

Kısaca: Haliller Köyü ...devamı ☟

Haliller Köyü Haliller Köyü, kurt sütüyle beslendiği rivayet edilen Halil Ağa adında bir yörük aşiret reisinin yerleşik hayata geçtiği bir yerleşim yeri olarak tarihe geçmiştir. Diğer çevre köylerinin aksine sadece bir ailenin köyü olarak kurulmuştur. Sulak tarım arazilerinin yerleşim yeri olarak kullanılmamasının ilk örneği ve bunun en büyük öncüsüdür. Çevreye hakim bir tepe üzerine kurulan köy; önündeki verimli ovayı adeta kuş bakışı izlemektedir.Yanı başındaki verimli zeytin tepelerinden daha önce yaşayan rum beylerinden beri yaklaşık 1000 senedir hem yağından hem tanesinden yararlanılmaktadır. Şuan erezyon nedeniyle ve çeşitli kazılardan eski yerleşkelere ait pek çok madeni para, toprak küp, sikke gibi eserler çıkmaktadır. Evliya çelebi seyahatnamesinde yer alan köy hakkında " burası şüphesiz cennetten bir köşe " ibaresini kullanmış, köyün alt kısmında bulunan türbe içinse " burada çok muhterem bir zat yatmakta onu sık sık ziyaret ediniz" dediği rivayet edilmiştir. Çakırcalı Mehmet Efe olarak bilinen halk kahramanının babasının soyunu kazımaya çalışan bir grup eşkiya, babasını ve tüm sülalesini katletmiştir. Çakırcalı Mehmet katliamdan Hüseyin adında bir köylü tarafından kurtarılmış, eşkiyalardan saklanmak için, kazan döven kara çarşaflı kadınların arasına girmiş, üzerine geçirdiği kara çarşafın altına çocuğu saklayarak kurtarmıştır. Bu olaydan sonra adı da "Kazancı" olarak kalmıştır. Çakırcalı Mehmet yıllar sonra büyüdüğünde adaleti sağlayan yiğit bir delikanlı olmuş, Efe lakabıyla bölgeye nam salmıştır. Halen daha meteliği havada tam ortasından vurduğu anlatılmaktadır. Birinci dünya Savaşı esnasında köyde 9 yaşından büyük erkek kalmamıştır. İzmir'e Yunan askerinin girdiği haberleri memlekete yayılınca, o anda silah altında olan Molla Hüseyin adındaki bir "gedikli"(astsubaylara eskiden verilen ad) Erzurum' dan firar ederek 1,5 ayda köyüne gelmiş ve Yunan zulmünden korumak için köydeki kadın ve çocukları Denizli tarafına kaçırmıştır. O zamanlar küçük çocuk olan Hasan AK o günleri " küçük çocuklar ekmek diye diye öldü muhacirlikte çok açlık çektik " şeklinde aktarmıştır. Daha sonra Ödemiş yakınlarında örgütlenen Efelerin arasına katılarak kurtuluş mücadelesinin başlamasına öncülük eden Molla Hüseyin ve arkadaşları Mustafa Kemal Atatürk tarafından istiklal Madalyasına layık görülmüştür. Yörenin kendine has şivesi köyde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ağızlardan düşmeyen destanlaşmış Efe hikayeleriyle büyüyen çocuklar hala bu kültürü yaşatmaktadır. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan karşılamaktadır. 2000'li yılların başına kadar süren tütüncülük furyasından sonra köy halkının ekonomisi her geçen gün kötüye gitmiş, geceleri tarlalarda tütün başında anlatılan efsaneler yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuştur.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.