Hallüsinojenik İlaçlar
Kısaca: Bunlar en belirgin özellikleri, hallüsinasyonlar (bkz.) dahil olmak üzere, şiddetli algı bozukluklarına yol açmaları olan maddelerdir. Bu grup için psikodelik(bkz. ...devamı ☟
Hallüsinojenlerin dramatik ve kayda değer etkileri vardır. Bunlar arasında derin affektif değişim, bunun yanısıra korku, anksiete, ürkme ve tremoru izleyen algı bozuklukları vardır. Bunlar yalnızca hallüsinasyon değil, algı niteliğindeki oldukça tuhaf değişimler biçiminde de olabilir imajlarda yoğunlaşma ve değişim ve algı yaşantısının niteliği ile ilgilenme. Bunun yanı sıra benlik gerçekliğinde değişme (depersonalizasyon) ve ortam gerçekliğinde değişme (depersalizasyon) duyguları görülür ve kişinin düşünceleri de değişime uğrar, düşünce proçesleri dağılır ve bir hayal niteliğine bürünür.
Hallüsinojenik ilaçlar şöyle sınıflandırılabilir;
1. Triptamin grubu: Bu grup doğrudan doğruya triptamin türevleri olan maddeleri ve kompleks bir halka yapısındaki triptamin çekirdeğini kapsar. Basit triptamin türevleri arasında dimetil triptamin, dimetil triptamin, serotonin (bkz.) büfotenin (bkz.) ve psilosibin (bkz.) (kutsal Meksika mantarının aktif maddesi) vardır. Kompleks bir halkada temel triptamin nukleusu olan diğer hallüsinojenler arasında da LSD (bkz.), harmin (bkz.) Ve ibogain (bkz.) vardır. Güney Amerika'lı kızılderililerin kullandıkları Peganum harmala, Banisteria caapi ve Haemadietyon amazonicum, harmin ihtiva ederler. İbogain ise, Batı ve Merkezi Afrika'da kullanılan Tabernanthe bitkisinin aktif maddesidir.
2. Feniletilamin grubu: Bu maddelerin hepsi sempatikomimetik katekolaminlerdir. En iyi bilineni olan meskalin (bkz, ) ise Amerika daki kavim törenlerinde ve dinsel törenlerde kullanılan Lophophora williamsii kaktüsünün yapraklarından türeyen peyote'nin aktif maddesidir. Bu gruptaki diğer maddeler arasında TMA-trimetoksi amfetamin ve MDA-metilen dioksiamfetamin vardır.
3. Üçüncü grup karışıktır ve ortamla tam bir temas kaybı ve tam amneziye yol açan ditran (bkz.), belirgin duygu kaybına, vücut imajı bozukluklarına ve konfüzyon durumlarına yol açabilen kannabisin (bkz.) aktif maddesi ile fenil siklidin (sernil) ihtiva eder. Bütün hallüsinojenler arasında en yaygın olarak bilineni LSD 25'dir ve terapideki yeri konusunda çok az fikir birliği olmasına rağmen psikiyatrik tedavi ve araştırmada kullanılmıştır. Birçokları bunun alkolizm için faydalı bir terapi olduğunu ileri sürmektedir, ama tedavideki gerçek yeri açıkça tanımlanmamıştır. Hallüsinojenik ilaçların harekete geçirdiği durumların araştırılmasının temelinde, bu durumların psikozları andırması vardır hatta bunlara "model psikozlar" denmektedir. Model psikozların araştırılmasının şizofreni gibi psikozların etyolojisine ışık tutacağı düşünülmekle birlikte, her ne kadar iki sendrom arasında benzerlikler varsa da. hallüsinojenik ilaçların etkisiyle psikoz etkeni arasında bağlantı olduğu konusunda henüz hiçbir kesin delil yoktur. Hallüsinojenik ilaçların rasgele kullanımı gençler arasın da yaygınlaşmıştır, ama tıbbi görüş ilaçların bu tür hedonistik amaçlarla kullanımını onaylamamaktadır, çünkü bu gibi durumlarda bir sezgi artışı kazandığını sanan kişide, başlangıcı ve süresi önceden kestirilemeyen ve bazen trajik sonuçlar veren olumsuz reaksiyonlar çok tehlikelidir. Bkz. İptila
Bu konuda henüz görüş yok.