Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, sanılar almaktır.
Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir: görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü, işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.
Hastanın düşünce ve fikirlerinin dışarıya aktarıldığını sanması, düşüncelerinin bir başkası tarafından biliniyormuş hissine kapılması, yabancı fikirlerin kafasına direkt olarak sokulduğunu zannetme gibi çeşitli ruhsal halüsinasyonlar da vardır.
Normal kişilerde aşırı fiziksel ve ruhsal yorgunluk, ihtiyarlık zamanında uykuya dalarken ve uyanırken görülen geometrik şekiller, gri veya renkli nesnelerin görülmesi normal olarak kabul edilir.
Ruh hastalıklarından şizofreni, psikozlar, psikonevrozlar, kısa sürede gelişen iç sıkıntısı hallerinde halüsinasyonlar sık görülür.
Parkinson hastalarında da halüsinasyon görme vakaları mevcuttur. Hastalar önceleri bunun hayali olduğunun farkında olsa da, hastalığın ilerleyen dönemlerinde gördüklerini gerçekle ayırt edemez duruma gelir.
Beynin bir kısmını veya tamamını ilgilendiren tahribatlarda, tifo, menenjit, aşırı alkol kullanımı gibi durumlarda da çeşitli halüsinasyonlar ortaya çıkabilir.
Doğal veya sentetik bileşenler olan liserjik asit dietilamid (LSD), liserjik asit amin (LSA), meskalin, psilosibin, psilobin, dimetil triptamin (DMT), salvinorum gibi maddeler halüsinasyona yol açabilmektedir. Bu maddeler bu özelliklerinden dolayı halüsinojenlerdendir.