Biyografi
Katolik olan Brüning, muvazzaf subay olarak katıldığı I. Dünya Savaşından sonra Hıristiyan sendikalarında yöneticilik yaptı.1924ten sonra Katolik Merkez Partisinin Reichstagdaki grubunda yer aldı, Reichstagda ekonomi ve maliye uzmanı olarak tanındı. 1929da partinin önderi konumuna geldi.Sosyal Demokrat Herman Müllerin koalisyon hükümeti düşünce, Brüning 28 Mart 1930da Reichstagda çoğunluğa dayanmayan, daha tutucu bir kabine oluşturdu.Ağır bir ekonomik çöküntünün gerekli kıldığı doğrultuda, vergilerin artırılması, kamu harcamalarının azaltılması, yabancı tarım ürünlerine yüksek güümrük duvarları uygulanması, ücretler ve işsizlik sigortası ödentilerinde kesinti yapılması ve Versailles Antlaşması (1919) ile Almanyaya yüklenen savaş borçlarının ödenmesi yönünde bir politika izledi.
16 Temmuz 1930da tasarılarının büyük bölümü Reichstagdan geri dönünce Brüning, anayasanın 48. maddesine dayanarak ülkeyi olağanüstü başkanlık kararnameleri ile yönetmeye başladı. Bu davranışı ile, Weimar Cumhuriyetinin kuruluşundan beri yürütmenin sorumluluğu ilkesi ilk kez çiğnenmiş oluyordu. Brüning, Eylül 1930da yenilenen seçimlerden sonra komünist ve daha önemlisi Nasyonel Sosyalist ağırlığının önemli ölçüde arttığı Reichstagı da feshetti. Bu sağa kayışı pekiştirmek için daha milliyetçi bir dış politika izlemeye başladı.
Ekim 1931de şansölyeliğin yanı sıra dışişleri bakanlığını da üzerine aldı.1932 ilkbaharında Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburgun yeniden seçilmesini sağladı. Bu sırada, başkanın ölümünden sonra bir meşruti monarşi kurulmasını tasarlamış olmalıydı. Ama bu tasarılarından hiçbir sonuç çıkmadı.30 Mayıs 1932de Hindenburgun çevresindekilerin entrikaları sonucunda istifa etmek zorunda kaldı.Tasfiye edilmesinin öncelikli nedeni, Elbe Nehrinin doğusunda iflas eden bazı büyük toprak mülklerini dağıtma tasarısıydı.Kendisi de doğulu bir toprak sahibi olan Hindenburg bu planı bir tür Bolşeviklik sayarak Brüningi istifaya zorladı.Brüning bundan sonra bir daha siyasete dönmedi.