Bunlar, eski Mısır’da kutsal alfabeyle yazılmış orijinal kayıtların farklı yazı biçimlerine çevrilmiş kopyalarının kısmen eski Yunanca’ya ve Latinceye çevrilmiş bölük pörçük parçalarından oluşurlar. Bu metinlerin İskenderiye yangınından ve bağnazların ellerinden kurtulabilmiş kısımlarındaki bilgilerin de, hem çeviriler sırasında hem de başka nedenlerle bir miktar anlam kaybına uğradıkları sanılmaktadır. İskenderiye Kütüphanesi’nin 5.yy.’da Kilise tarafından yönlendirilen yıkımından sonra bu metinlerdeki bilgilerin günümüze dek korunabilmasinde, Pisagor, Platon ve eski Yunanlı yazarlar kadar, Ortadoğu’daki ezoterik ekollerin de büyük katkısı olmuştur. Ortadoğu’da korunan hermetik bilgiler Avrupa’ya özellikle Floransa yoluyla aktarılmış olup Kilise’nin tüm çabalarına rağmen Avrupa’da yayılmayı başarmıştır.
Timothy Freke ve Peter Gandy, Hermetika üzerine yazdıkları kitaplarında konuya ilişkin olarak şu açıklamayı yaparlar: “İskenderiye Kütüphanesi’nin 5.yy.’da Vatikan’ca yönlendirilen yıkımından sonra, hermetika’ya ait metinlerin bir kısmı Ortadoğu’ya taşınarak Arapça’ya çevrildi. Bu bilgilerin bugüne dek korunabilmesinde Pisagor, Platon, eski Yunanlı yazarlar ve Gnostikler kadar bu metinleri Ortadoğu’ya aktaran Zerdüştçülük rahiplerinin ve Harran’daki Sabiiler’in büyük rolü olmuştur. Sufilik bu metinlerden hayli yararlanmıştır. Ortadoğu’da korunan bu bilgiler Avrupa’ya özellikle Floransa yoluyla aktarılmış ve Vatikan’ın tüm müdahalelerine rağmen Avrupa’da yayılarak rönesansın oluşmasına son derece önemli bir katkıda bulunmuştur.” Kopernik,Newton gibi, dönemin birçok bilgininin bu Hermetik bilgilerden faydalandıkları veya esinlendikleri ileri sürülür.
Hermetika, günümüzdeki haliyle şu metinlerden oluşur:
- Öğretiler Bütünü (Corpus Hermeticum): Poimandres’in (Pymander) ondört vaazdan oluşmuş derlemesidir.
- Mükemmel Vaiz: Asclepius’a hitap edilen metinlerden oluşur; bu Latince metinlerin orijinal hali olan Yunanca versiyonu halen kayıptır.
- Hıristiyanlığın erken dönemindeki Hıristiyan rahiplerin yazdıkları metinlerdeki alıntılardan ibaret olan yirmibeş parça. Fakat Hıristiyan rahiplerin bu alıntıları yaparken sansürden geçirerek alıntıladıkları sanılmaktadır.
- Yine bu dönemde yaşamış bulunan üç yazara ait üç metin: Bu yazarlar Zosimus, Fulgentius ve Iamblikos’tur (Jamblique).
- John Stobaeus’un (5. ve 6.yy.) yirmiyedi metni.
Bu metinlerden “Alemin Bakiresi” adıyla bilinen kısım, Horus ile İsis arasındaki diyaloglardan oluşur ki, Hermetizm’in temel ilkeleri bu kısımda açıklanır. Hermetika’daki dizelerden birkaçı şunlardır:
"Haydi dinleyin çamurdan insanlar!
Bir an düşün,
nasıl oluştuğunu ana rahminde.
Aklına getir o usta işçiliği
ve ara o sanatçıyı,
böyle güzel bir görüntüye şekil veren.
Kim çizdi göz yuvalarını?
Kim açtı burun deliklerini, kulaklarını ve ağzını?
Kim uzattı sinirlerini ve sıkıca bağladı?
Kim yaptı kemiklerini
ve etini deriyle örttü?
Kim ayırdı parmaklarını
ve düzleştirdi tabanlarını?
Kim hazırladı kalbini
ve boşluklar bıraktı ciğerlerinde?
Kim görünür kıldı güzelliğini
ve sakladı bağırsaklarını içeride?
Kaç çeşit beceri kullanıldı
ve kaç tane sanat eseri yaratıldı
oluşturmak için bir insanı?
“(…) Gözlerinle görmek için O’nu,
mükemmel düzenine bak evrenin;
algıladığın her şeyi yöneten
zorunlu yasalara ve
olan ve olacak olan her şeyin
mükemmelliğine bak!
Uzayda kendine verilen yerde dolaşır her yıldız.
Niçin bütün yıldızlar aynı yolu izlemezler?
Her birinin yerini tayin eden kimdir?
Bunların yapımcısı ve sahibi olmalıdır birisi.
Mümkün değildir tesadüfen ortaya çıkmaları.
Düzen tümüyle yaratılmış olmalıdır mutlaka.
Ölçüye sığmayan sadece
ortaya çıkandır ‘tesadüfen’."
Ayrıca bakınız
Kaynaklar
- Hermetika, Timothy Freke ve Peter Gandy, Ege Meta Yayınları
- Hermetica - La Sabiduria Perdida de Los Faraones, Timothy Freke, Peter Gandy
Kaynaklar
* Vikipedi