ifade
Türkçe ifade kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. expression, statement, declaration, voice, deposition, evidence, denotation, enunciation, import, locution, phrase, proposition, recital, recital of fact, signification, term, utterance
ifade
düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışavurma, anlatım; mahkemede tanık ve tanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları.
bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, deyi?; fels. dışavurum.
bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin tümü.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Fransızca karşılığı.
expression [la], énoncé [le], renseignement [le], dire [le], rapport [le], terme [le]
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ausdruck, Aussage, Äußerung, Fassung, Formulierung, Wort
ifade
1 . Anlatım:
"Güzel bir ifade."- .
2 . Deyiş, söyleyiş:
"Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım."- S. M. Alus.
3 . Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü:
"Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."- S. F. Abasıyanık.
4 . hukuk Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama:
"Onun ifadesini henüz dosyada görmedim."- A. İlhan.
5 . felsefe Dışa vurum.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. expression, statement, declaration, voice, deposition, evidence, denotation, enunciation, import, locution, phrase, proposition, recital, recital of fact, signification, term, utterance
ifade
düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışavurma, anlatım; mahkemede tanık ve tanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları.
bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, deyi?; fels. dışavurum.
bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin tümü.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Fransızca karşılığı.
expression [la], énoncé [le], renseignement [le], dire [le], rapport [le], terme [le]
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ausdruck, Aussage, Äußerung, Fassung, Formulierung, Wort
ifade
Türkçe ifade kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. expression, statement, declaration, voice, deposition, evidence, denotation, enunciation, import, locution, phrase, proposition, recital, recital of fact, signification, term, utterance
ifade
düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışavurma, anlatım; mahkemede tanık ve tanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları.
bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, deyi?; fels. dışavurum.
bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin tümü.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Fransızca karşılığı.
expression [la], énoncé [le], renseignement [le], dire [le], rapport [le], terme [le]
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ausdruck, Aussage, Äußerung, Fassung, Formulierung, Wort
ifade
Türkçe ifade kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. expression, statement, declaration, voice, deposition, evidence, denotation, enunciation, import, locution, phrase, proposition, recital, recital of fact, signification, term, utterance
ifade
düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışavurma, anlatım; mahkemede tanık ve tanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları.
bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, deyi?; fels. dışavurum.
bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin tümü.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Fransızca karşılığı.
expression [la], énoncé [le], renseignement [le], dire [le], rapport [le], terme [le]
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ausdruck, Aussage, Äußerung, Fassung, Formulierung, Wort
ifade
Türkçe ifade kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. expression, statement, declaration, voice, deposition, evidence, denotation, enunciation, import, locution, phrase, proposition, recital, recital of fact, signification, term, utterance
ifade
düşünceyi, duyguyu söz ya da hareketle dışavurma, anlatım; mahkemede tanık ve tanıkların olay hakkında sözlü açıklamaları.
bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, deyi?; fels. dışavurum.
bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin tümü.
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Fransızca karşılığı.
expression [la], énoncé [le], renseignement [le], dire [le], rapport [le], terme [le]
ifade
Türkçe ifade kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ausdruck, Aussage, Äußerung, Fassung, Formulierung, Wort