imtiyaz
1 . Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık:
"Hiçbir kişiye, aileye imtiyaz tanınamaz."- Anayasa.
2 . hukukFabrika kurmak, maden işletmek vb. için bir kişi veya kuruluşa devlet tarafından verilen özel izin.
3 . tarihGedik.
imtiyaz
Türkçe imtiyaz kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. privilege, concession, grant, franchise, prerogative, faculty, royalty
imtiyaz
başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak ya da koşul, ayrıcalık; ekonomik ve siyasal gücün eşitsiz dağılımından ötürü kimi birey ve toplumsal kümelerin elde ettiği, yasa ya da töreyle yaptırıma bağlanmış olan ya da olmayan üstünlük durumu.
fabrika kurmak, maden işletmek vb. için bir kişi ya da kuruluşa devlet tarafından verilen özel izin.
gedik.
imtiyaz
Türkçe imtiyaz kelimesinin Fransızca karşılığı.
concession [la], distinction [la], prérogative [la], privilège [le]
imtiyaz
Türkçe imtiyaz kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Berechtigung, Konzession, Privileg