İnanç
1 . Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma:
"Otuz yıl boyu, Türk tiyatrosunun, Türk oyunları ile kalkınacağına inancını bir gün yitirmedi."- H. Taner.
2 . Birine duyulan güven, inanma duygusu.
3 . İnanılan şey, görüş, öğreti:
"Kendi getirdikleri inançtan başka her şeye kapalıdır zevkleri."- N. Ataç.
4 . din b. (***)Tanrı'ya, bir dine inanma, iman, itikat:
"Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir."- Anayasa.
İnanç
Türkçe İnanç kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. belief, faith, confidence, religion, affiance, conscience, conviction, credence, credo, creed, cult, dogma, faithfulness, opinion, persuasion, positiveness, reliance, tenet, opinions
İnanç
bir düşünceye gönülden bağlı bulunma; inanılan şey, görüş, öğreti.
tanrı' ya, bir dine inanma, imân, itikat.
birine duyulan güven, inanma duygusu.
İnanç
Türkçe İnanç kelimesinin Fransızca karşılığı.
confiance [la], conviction [la], créance [la], croyance [la]
İnanç
Türkçe İnanç kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Glaube, Gläubigkeit, Religion, Religiosität, Überzeugung, Vertrauen
İnanç
(Türkçe) Erkek ismi 1. Bir fikre olan bağlılık, kesin kabul. 2. İman. 3. Kesin kabulle bağlanılan şey. 4. İnanılır şey. 5. Doğru, emin.