Ailesi ve Öğrenim Hayatı
Babası Genelkurmay Başkanlığı`na kadar yükselmiş bir asker olan Müşir Şakir Paşa`dır. Öğrenimini 1888-1891 Harp Okulu`na devam etti. Harp okulu bitiminde teğmen, üsteğmen rütbelerine sahip oldu. 1982-1894`te Harp Akademisi`ni birincilikle kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. 1894-1900 yılları arası Padişah Yaveri sıfatıyla Maiyeti Şeriye Erkanı Harbiyesi (Saray Kurmay Kurulu)`unda görev aldı. Bu sırada depremden zarar gören askeri binaları onarımında hizmet etti. 26 Ağustos 1895`te Orleans`ta yapılan Fransız Ordusu Manevraları`nda bulunmak üzere Paris`e gitti. Burada dört yıl kaldıktan sonra 7 Şubat 1899`da Babası Şakir Paşa`nın refakatinde görevle Bulgaristan`a ve sonra aynı yıl Lahey`de toplanan ``Silahların Yasaklanması-Silahsızlanma Konferansına gönderildi. 1905`te Edirne`nin tahkimi için Tophane-i Amire`de teşkil eden kurumda görev aldı. 1907`de ise yeni örgütlenmenin süratle uygulanması için dört ay 2. Ordu`da çalıştı. 1909-1910`da Harp Akademisi Komutanı oldu. Görevi gereği Temmuz 1910`da Alman Ordularının geçit resminde bulunmak üzere Almanya`ya gitti. Askeri yeteneği sayesinde devlet idaresi ve ordu yönetiminde hızla yükselen Cevat Bey Ocak 1911 ve 1912`de 1. Ordu Kurmay Başkanı oldu. Bu sıfatla Mayıs 1911`de İngiltere Kralının taç giyme töreninde padişah adına bulunan Yusuf İzzettin Efendi`nin eşliğinde Londra`ya gitti. Dönüşünde (Eylül 1912-1913) Şark Ordusu Kurmay Başkanı, Çatalaca Ordusu Topçu Kumandanlığı Kurmay Başkanı oldu. Şubat 1913-1914`te 9.Tümen Komutanı ve burada iki defa Osmanlı-Bulgar Sınır Komisyonu Başkanlığında bulundu. 1.Ferik (Orgeneral) rütbesine kadar yükseldi. Ancak 1908 devrimiyle yönetime gelenler, daha önce çok çabuk ilerleyenlerin rütbelerini 1909`da ``Tasfiye-i Rütep`` kanunuyla geri alınınca, O`nun da rütbesi kaymakamlığa (yarbay) indirildi.Çanakkale Muharebelerindeki Faaliyetleri
Cevat Bey 29 Kasım 1914`te Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevkii Komutanı oldu ve hayatının geri kalan kısmında kendisine şanlı şerefli bir askeri hayat sunacak olan görevine başlamış oldu. Bu görevi Mirliva Emin Paşadan aldı. Kurmay Albay olan Cevat Bey daha sonra tekrar 1.Ferik (Orgeneral) oldu. Zaten daha önceden de bu rütbeye yükselmişti. Ama 1909`da Tasfiye-i Rütep kanunuyla rütbesi yarbaylığa indirilmişti. Çanakkale muharebelerinde Müstahkem Mevki Komutanı olan Cevat Bey boğazın kıyı savunmasında sorumluydu. Deniz savaşlarındaki yeri tartışmasız olan Cevat Bey 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşındaki başarılarından dolayı 18 Mart Kahramanı ünvanını aldı. Zaferin ertesi günü ise Albay olan Cevat Bey artık Cevat Paşa olmuştur.- Anekdot 1
- Anekdot 2
- Anekdot 3
- Anekdot 4
- Bu gün 4`ü Fransız olmak üzere 16 zırhlı 3 kruvazör çeşitli torpidolardan oluşan düşman filosu öğlenden evvel saat 11.30`dan akşama kadar bataryalarımızı bombardıman etmiş ve karşılık verilmiştir. Düşmanın bir torpidoyla Bouvet zırhlısı batmış ve Irraistible zırhlısı bir tarafa yatarak savaş yeteneğini kaybetmiştir. Ayrıca Afrika sisteminde bir zırhlı dahi yan yatmış olup uzaklaşmaya çalışmıştır. Aralıksız düşmanla mücadele eden bataryalarımızdan henüz rapor alınamamış ise de kayıp ve hasarımızın önemli olmadığı anlaşılmıştır.
- Bu günkü bombardımandan bataryalarımızın atış bakımından gösterdiği ustalık ve değerlilik her türlü beğeniye layık olup bütün subay ve er kardeşlerimize memnuniyetlerini bildirir ve her zaman böyle başarılar vermesini Sultan Süleyman dilerim. 5 Mart 1331 (18 Mart 1915) Mirliva Cevat``
Çanakkale Muharebeleri sonrası
Çanakkale`de bu üstün başarılarından sonra 18 Mart Kahramanı unvanı ve Orgeneral unvanı alan Cevat Paşa 9 Ekim 1915`te 14. Kolordu Komutanı 1916`da 15. Kolordu Komutanı olarak Galiçya cephesinde bulundu. Dönemin Avusturya basınında çıkan bir anekdota göre ``Viyana sarayında, imparatorun basın dairesi genel müdürü Oskar Montiong, devletin özellikle Slav tebaası tarafından çok sevilen 18. yüzyılda yaşamış Ukraynalı kahin Mosij Wernyhora`nın kehanetini sık sık hatırlatıyordu. O tuhaf kehanette, `Türk atını Dinyester`den suladığında ayağa kalkacaktır Polonya,` deniyordu.`` Cevat Paşa atını Dinyester`de suladı. Savaşın sonunda Polonya devleti doğdu. Bu anlamda O`nun ile bu kahanet ilişkilendirilmiştir.Filistin cephesine gönderildi. 7.Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa`yla beraber savaştı. Sonra İstanbul`a, Genelkurmay karargahına çağrıldı. Mondros Mütarekesi`nin imzalandığı sırada Genelkurmay Başkanlığı görevini Fevzi Paşa`nın vekili olarak yürütüyordu. Fevzi Paşa, İngiliz ordusu İstanbul kapısına dayanınca, onları karşılamamak için 20 gün hastalık izni almıştı. Daha sonra Yunanlılar`ın İzmir`e çıkmaları sonrası Fevzi Paşa, istifa etmişti.
1. Dünya Savaşı Kronolojisi
- 19 Ağustos 1917`de 14. Kolordu Komutanı
- 8 Kasım 1917`de 8. Kolordu Komutanı
- 24 Kasım 1917`de 2. Ordu Komutan Vekili
- 2 Aralık 1917`de 8. Ordu Komutanı
- 3 Kasım 1918`de Genel Karargah Başkanı
- 19 Aralık 1918-13 Ocak 1919`da Harbiye Nazırı
- 14 Mayıs 1919-26 Şubat 1920 Genel Kurmay Başkanı oldu
Malta Sürgünü
İsmail Cevat Paşa. 145 Malta Sürgünü`nden biridir. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul`u işgal eden İngiliz kuvvetleri tarafından tutuklandı, Bekirağa Bölüğü`nde bir hafta alıkonulduktan sonra 22 Mart`ta bir savaş gemisiyle Malta`ya nakledildi. Kayıtlara `2773 no`lu sürgün` diye geçildi. 23 Ekim 1921`de imzalanan takas anlaşması ile 15 Ocak 1922`de yurda ger döndü ve hemen Ankara`ya geldi.Cumhuriyet Dönemi
9 Şubat 1922`de Karargahı Diyarbakır`da olan El-Cezire bölgesinin komutanlığına atandı. 21 Ekim 1922`te 3. Ordu Müfettişi oldu. 31 Ekim 1922`de bu görevinden istifa ederek Elaziz (Elazığ) Milletvekili oldu. Cevat Paşa, o sırada hem milletvekili olarak görev yapıyordu hem de Orgeneral rütbesinde bulunuyordu. 17 Kasım 1924`te hem ordudaki görevlerini sürdüren hem de Meclis`te bulunan yüksek rütbeli subaylara birini tercih etmeleri istendi. 25 Aralık 1924`te milletvekilliğinden istifa ederek Askeri Şura Üyeliği`ne atandı. Mısır Sorunu ve Irak Sınırı Sorunu sırasında Milletler Cemiyetine Mümessil olarak gönderildi. 1932`de Cenova Silahları Sınırlandırma Konferansı`na delege olarak gönderildi. 14 Eylül 1935`te Askeri Şura Üyeliği`nden yaş haddinden emekli oldu.İstanbul, Kadıköy`deki evine çekildi. 13 Mart 1938`de. Erenköy Mezarlığı`nda toprağa verildi. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ve Atatürk`ün silah arkadaşları için Atatürk Orman Çiftliği arazisinde oluşturulan Devlet Mezarlığı`na kemikleri nakledildi.
Katıldığı Savaşlar
- 1911-1912 Osmanlı-İtalyan Savaşı
- 1912-1913 Balkan Harbi
- 1. Dünya Savaşı
- İstiklal Harbi
Nişan, Madalya ve Takdirnameleri
- 1.Rütbeden Kılıçlı Mecidi Nişanı ve Gümüş Liyakad
- Altın Muharebe Liyakatı ve Altın Muharebe İmtiyaz Madalyaları
- Bulgar Liyakad ve 2. Rütbeden Aleksandr
- İspanya 2. Rütbeden Isabella Katolik
- Alman 2. Rütbeden Kron dö Prus (Prusya Tacı), 1. ve 2. Sınıf Demir Salip, 2. Rütbeden Kırmızı Kartal (Bavyera), 2. Rütbeden Kılıçlı Askeri Liyakad, 1. Sınıf Kılıçlı Taç Avusturya-Macaristan 2. Rütbeden Merit Militer (Askeri Meziyet), 1. Rütbeden Kızıl Hac, 1. Rütbeden Demir Taç, 2. Rütbeden Harp Alametli Demir Taç Nişanları
- İstiklal Madalyası ve Takdirname