Dördüncü İvan idareyi kuvvetlendirip, 1551 yılında Rus Kilise Konsilinin desteğini alınca, papalığın teşvikiyle Moskova’yı Üçüncü Roma kabul etti. Doğu Roma imparatorluğu (395-1453) topraklarına sahib olmak için büyük askeri seferlere girişti. Güneydeki; Osmanlı Devletinden çekindiğinden, doğuya, batıya, kuzeye yöneldi. Doğudaki Müslüman Kazan Hanlığını (1466-1552) 1552’de, Astrahan Türk Hanlığını (1437-1556) 1554’te yıkan Dördüncü İvan, ahalisini kılıçtan geçirdi. İki Müslüman Türk hanlığı topraklarına sahib olunca, Moskova Knezliği çok genişledi. Bütün Volga Nehri boyları işgal edildi. Hazar Denizine ulaşılarak İran’la komşu oldular. Kırım ve Karadeniz’e Osmanlılardan çekindiklerinden ulaşamadılar. Osmanlı sultanları gelişen Moskof tehlikesini bertaraf için, Volga ile Don nehirlerini birleştirmek gayesiyle kanal açmaya karar verdiler. Böylece Karadeniz ile Hazar Denizi arasında ulaşım projesine teşebbüs ederek Orta Asya Müslümanlarını Moskof tehlikesinden kurtarmak istediler. Ancak Kırım hanı ülkesinin Osmanlının bir eyaleti haline geleceği düşüncesiyle bu teşebbüsü desteklemedi. Böylece ileride önü alınamayacak olan Rus tehlikesini daha o zaman ortadan kaldırabilecek bir hayırlı hizmet yarıda kaldı. Kırım Hanı Birinci Devlet Giray (1551-1577), 1571 yazında Kanal Projesinin menfi izlerini silmek için, Moskova’ya akın ederek, burayı ve Kremlin Sarayını yakıp, yıktı ve on sekiz gün boyunca Moskof ülkelerini vurup, yüz bin esirle döndü. Bu sefer sonunda “Taht Alan” ünvanı verilen Birinci Giray Handan kaçan Korkunç İvan yakalanamadı. Moskof tehlikesine giren Türkistan-Kırım arasındaki tarihi ticaret ve Hac yolu, Osmanlılar sayesinde kurtarıldı.
Korkunç İvan, ülkesinin Ural ve Sibirya’da genişleme yolunu açtıktan sonra batıya yöneldi. İsveç ve Litvanya’ya karşı savaştı. Başarılı olamadı (1482). Litvanya’yı Polonya kralına, Narva bölgesini de İsveç kralına bırakmak zorunda kaldı. Yerine geçmesi gereken büyük oğlunu geçirdiği sinir krizlerinin birinde öldüren Korkunç İvan, 1584’te ölünce, Birinci Fodor Moskof tahtına geçti.
Ek bilgi
1530’da Moskova’da dünyaya geldi. Babası Vasili üç yaşındayken öldü. Annesi Elena Türk asıllı Giliskiler’lerden geliyordu. Üç yaşındayken Rusya’nın başına geçen İvan küçük yaşlardan itibaren entrikalarla uğraşmaya başladı.1547 yılında tacı giydi ve o döneme kadar Moskova knezi olarak anılan Rus imparatoru Çar olarak ilan edildi ve Korkunç İvan ilk Rus çarı oldu.
Çar IV. İvan, Silvester ve Adaşevlerin telkiniyle, 1550 yılında, sivil ve ruhani büyüklerden teşekkül eden bir toplantı, "Sobor” , davet etti. Toplantıda, Rusya'da yürürlükte olan devlet ve kilise kanunları ve nizamları üzerine konuşmalar yapıldı. Bu toplantıda karar alıcıları “Mümtaz Heyet” olarak adlandırıldı.
Çar İvan'ın en yakın müşavirleri sıfatıyla, devlet işlerinde mühim rol oynayan "Mümtaz Heyet” azaları 1553’den sonra İvan’ın gözünden düşmeye başladılar. İvan küçük yaştan beri okuya geldiği eserlerin tesiri ve metropolit Makari'nin yaptığı telkinler neticesinde, kendini "Tanrı inayetiyle” bir hükümdar, Rusya'yı dilediği gibi idareye memur bir Çar diye telakki ediyordu.
1560’da İvan'ın karısı Anastasya, İvan ve Fedor adlı iki oğlan bırakarak öldü. Karısının her yönden İvan üzerinde etkisi vardı. Karısının ölümü İvan’ı zevk ve safahat alemine dalmasına neden oldu. Yine bu dönemde yeni gözdeler ortaya çıktı. Bunların da kışkırtmasıyla uzun zamandır içinde sakladığı arzular ve hevesler ortaya çıkmaya başladı. Bu süreçte bir çok kişi sürgüne gönderildi.
1564 yılının sonunda, Çar İvan, çoluk-çocuğunu, saray hademeleri ve maiyetini, saray hazinesini alarak Kremlin'i terketti. Bu gidiş Moskovalılar gözünde bir muammaydı. Bir yıl sonra Çar soylulara ve ruhani liderlere gönderdiği mektupta “soyluların ihanet içinde olduğu için kendisinin Moskova’yı terkettiği” yazılıydı. Bu Moskova’da derin bir tesir bıraktı ve Çar’ın tekrar geri dönmesi için çabalar başladı. Nihayet iki ay sonra Moskova’ya döndü. Fakat Çar 35 yaşında olmasına rağmen ihtiyar bir görüntüyle tanınmaz hale gelmişti. Çar İvan döner dönmez hainleri(!) cezalandırmaya başladı. Böylece hem tek adam olma yönünde büyük bir adım atacaktı hem de bu tek adamlığı destekleyecek ıslahatları yapma fırsatı bulacaktı. Nihayet Opriçnina denilen idari bir sistemi yerleştirerek bu emellerine ulaştı.
Çar bu rejimi tam yirmi yıl sürdürdü. Bu dönemde bir çok olay kanlı baskınlar sonucu örtüldü. Yine bu dönem içinde 1582 yılında kendi oğlunu bile öldürmekten çekinmeyen Çar İvan 18 Mart 1584 tarihinde öldü.
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce