Kalemtraş
Kısaca: Kalemtraş Kamış yazı kalemlerini açmağa mahsus, uzunca saplı ve demiri sabit, açılıp kapanmayan kesici alet. Kalemtraş üç parçadan meydana gelir: Birincisi, su verilmiş çelikten yapılan kesici kısım (tığ). Kesen tarafına “ağız” aksine “sırt” denir. Tığın şekline göre kalemtraşa hattati, katibi, söğüt yaprağı, cam kırığı, küt, servi gibi adlar verilirdi. aharlı kağıt üzerindeki hataların kazınmasında, kesici kısmı küçük ve sivri olarak yapılan, ufak tashih kalemtraşını hattatlar çok kul ...devamı ☟
Kalemtraş üç parçadan meydana gelir: Birincisi, su verilmiş çelikten yapılan kesici kısım (tığ). Kesen tarafına “ağız” aksine “sırt” denir. Tığın şekline göre kalemtraşa hattati, katibi, söğüt yaprağı, cam kırığı, küt, servi gibi adlar verilirdi. aharlı kağıt üzerindeki hataların kazınmasında, kesici kısmı küçük ve sivri olarak yapılan, ufak tashih kalemtraşını hattatlar çok kullanırdı. İkincisi, kemik, fildişi, mercan, ünnap, öd ağacı, bağa, som, abanoz, pelesenk, çelik, altın kakmalı çelik vb. gibi malzemelerden yapılan ve kesici kısmın iki katı boyu olan sap kısmı. Üzerinde sanat gösterilen ve kalemtraşa kıymet kazandıran yer burasıdır. Üçüncüsü, bu iki kısmın birbiriyle sağlamca kaynaşmasını sağlayan parazvanadır. Çelikten, pirinçten, nadir olarak altın ve gümüşten yapılırdı.
Her sanatkar, kendi eseri olan kalemtraşa, pirinçten, gümüş ve altından olmak üzere parazvanaya yakın bir yere damgasını koyardı. Bu mühürler, armut, kalp, şişe biçiminde yapılırdı. Kalemtraşı yapan şahsın adı, buraya kabartma olarak çıkardı. Kalemtraşcıya, peştemal kuşanırken, yani diploma alırken, kendisini yetiştiren ustası veya mesleğin en yaşlısı tarafından hakiki adından ayrı, bir başka ad (mahlas) verilirdi. Bu mahlas, bir başka meslektaşı tarafından kullanılmayan ve sonu “i” ile biten bir addır. Muhyi, Medhi, Recai gibi.
Osmanlılarda kalemtraşçılık bedii (güzel) sanatlardan sayılırdı. Her devirde sanatında mahir birkaç kalemtraşçı bulunurdu. On yedinci yüzyılda Galatalı ve İstanbullu iki Recai; son yüzyılda adları hürmetle anılan Fenni ve Yümni Recai’lerden sonra gelen ustalardandır. On dokuzuncu asır başlarında Safi, Kemali, Sıtki, Bursalı Hüsni gibi değerli kalemtraşçılar yetişti. Yarım asır evvel, Hacı Resmi, eserlerinde, eski kalemtraşçıları unutturacak bir kabiliyet gösterdi ise de ömrü uzun sürmedi. Son zaman kalemtraşçıları Horhor’da oturan Muhyi ile Zeki, Sıtkı ve Rıza idi.
Günümüzde, kurşun kalemleri açmak için çeşitli boy ve şekillerde yapılan kalem açacaklarına da kalemtraş denmektedir.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Bu konuda henüz görüş yok.