Bilgikutusu Türkiye şehir |isim = Karacaören Kasabası, Kırşehir |harita2 boyut = 250px |harita1 = Kirsehir districts.png |harita1 boyut = 250 |harita1 açıklama = Kırşehir İli Siyasi Haritası |nüfus = 1525 |rakım = 985 |lat_deg = 39 |lat_min = 08 |lat_hem = N |lon_deg = 34 |lon_min = 10 |lon_hem = E |ülke = Türkiye |bölge = İç Anadolu |il = Kırşehir |posta kodu = 40xxx |alan kodu = 386 |plaka = 40 |belediye başkanı = Mehmet Öztürk |websitesi = http://www.karacaoren40.com
Kasabamız Karacaören`in kuruluşunun 16.yy`da olduğu tahmin edilmektedir. Yıllar boyunca sırtını Kervansaray dağlarına dayayan, yüzünü Seyfe ovasına ve gölüne dönen bir coğrafya üzerine kurulu Karacaören, ilimiz Kırşehir`e 15, ilçemiz Boztepe`ye 2 kilometre mesafededir.
Karacaören`in kuruluşu yüzyıllar öncesine dayanır. Karacaören halkı, zaman içerisinde çeşitli yerlerden gelerek kasabanın oluşmasını sağlamışlardır. Kasabamız halkından, Arıöz, Koçak, Coşkun, Derinyol ve Güler ailelerinin, Yalak isimli bir mevkiden coğrafi koşulların kötü olması ve bu mevkide bulunan bataklıkların sağlık sorunlarına yol açması nedeniyle göç ettikleri ve Karacaören`e yerleştikleri bilinmektedir. Bu ailelerin ortak isimleri ise Hamzalar olarak bilinirmiş.
Altunkaya ve Çelebi aileleri Çimeli bölgesinden - Kürt kabilesi, Baran aileleri ve Mehmet Çavuşlar Horla`dan - Balcı ailesi Hacıbektaş-Mikail mevkiinden - Deniz ailesi Yerköy İğerci`den - Yörükler Tokat Zile Hacılar köyünden, Hamitler Yerköy Karahandere`den - Gökşen Ailesi Mucur Budak`tan - Özmen Ailesi Erzurum civarlarından - yüzyıllar önce kasabamıza göç etmişler ve yerleşmişlerdir. İmamosolar olarak da bilinen İlhan ailesi; Mucur`un Çanakçı köyünde yaşayan üç kardeşten biri olan İmam Yusuf`un Karacaören`e gelmesi ile kasabamıza yerleşmişlerdir. İmam Yusuf`un diğer kardeşlerinin nereye yerleştiği ise bilinmemektedir.
Karacaören isminin nereden geldiği konusunda Yar.Doç. Ahmet GÜNDÜZ` e ait "Türkmen Yurdu Kırşehir " isimli kitapta, Türk boylarının, Roma Bizans ve diğer eski kavimlerden kalma köy ve şehir yıkıntıları harabeleri civarına gelip yerleştiklerinde, bu harabelere viran veya ören adını verdikleri ve toprağın rengine çevrenin şartlarına göre buna (ak,kızıl,kara) sıfatını ekleyerek Karacaören Karacaviran Akören, Kızılcaören köy isimleri koydukları belirtilmişidir.
Kırşehir`e ait diğer eski belge ve kaynaklarda da Karaağaç ismi geçmektedir ve büyük ihtimalle burası olduğu düşünülmektedir. Karaağaç, kurulduğundan beri ören yerleri olarak bilindiği için buraya Karacaören de denilmiş ve daha sonra sadece Karacaören olarak anılmıştır.
Karacaören Belediyesi
Karacaören, belediyesi olan bir kasabadır ve Boztepe ilçesine bağlı tek belediyeliktir. Belediye Başkanı Mehmet Öztürk`dür. Daha önce okulumuzda öğretmenlik de yapan Mehmet Öztürk, şimdi de belediye başkanı olarak kasabamıza hizmet vermektedir. Belediye personeli ise genel olarak kasabamızın halkından oluşmaktadır. Kasabamız üç adet mahalle vardır. Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Kadir Eroğlu, Pınarbaşı Mahallesi Muhtarı Arif Dağdelen ve Yeşilyurt Mahallesi Muhtarı ise Yaşar Öztürk`dür. Kasabamızda 2 adet okul, 1 adet sağlık ocağı ve lojmanı, iki adet camii, kahvehaneler ve bakkallar da mevcuttur.Coğrafya ve iklim
Sıcaklık
Kırşehir`de yıllık ısı ortalaması 11 derece civarındadır. Ovalık alanlar ıle dağlık alanlardaki sıcaklık 34 derece (1950) ile 39,4 derece(1954)`dir.
Yağışlar
Kırşehir Metorolojı Müdürlüğü`nün 1929 yılından, 1970 yılı sonuna kadar yaptığı gözlemlerinden elde ettiği verilere göre, Yağışlar genellikle kış ve bahar mevsımındedüsüyor.Yaz mevsiminde hemen hemen hıç yağış olmaz. İlde genel yağış ortalaması 378,7 mm`dir. Bu yağış Kaman`da artarken Çiçekdağ`ında Kırşehir`de en az yağış 202.3 mm ıle 1932 yılında,en çok yağış 483.9 mm ile 1966 yılında olmustur.24 saat içinde en fazla yağış ise Hazıran ayında 65.9 mm ile düşmüştür.Yağışlı günlerin sayısı ise 37 ile 113 gün arasında degişmektedır.Bu arada 1930 yılında birgün karla örtülü geçerken,1949 yılında 74 gün karla örtülü geçmiştir.
Kırşehir yöresi <strong>"Orta Anadolu Masifi"nin </strong>(İlk kütle) bir parçasıdır. Kızılırmak yayı içerisinde yer alan <strong>"Kırşehir Masifi" </doğusundadır. Bu havza yeryüzü şekillerini ve iklimi etkilemektedir.
Bölgenin doğal yapısının oluşumunda Üçüncü Zaman özelliklerine rastlanır. Asıl görünümünü Alp kıvrışımları sırasında kazanmıştır. Yöre incelendiğinde dört ayrı oluşum ve değişik dönem yer yapısı görülür. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan fay boyunca yeni alivüyonlar bu çizginin doğusunda geniş bir alanda (Seyfe Gölü çöküntü alanı), başkalaşım dizilerinden, billurlu sistler, batısında mermerleşmiş kireç taşı, bir parça da dolemitler yer alır. Diğer yerlerde ise üçüncü zamanın, ikinci yarısına değin neoyen neojen göl tortuları ile kaplıdır.
Orta Anadolu billurlu kütlelerinin başkalaşım dizi yönleri yörelere, göre değişir. Bu yöre Kırşehir - Kaman dolayında, kuzeybatı - güneydoğu doğrultusundadır. Kırşehir yakınlarında Kervansaray Dağları`nın mermerleri güneydoğu lütesyon katmanları üzerine sürüklenmiştir.
Kirşehirdeki fay hatları ve çevreleri, depremlerin çok olduğu tektonik çukurlar ve kırıklar dizisi içinde, öbür bölümleri ikinci ve üçüncü deprem kuşağı içindedir. genellikle 900-1200 metre yüksekliğinde yaylalardan oluşur. Kışehir Platosu birkaç dağ kütlesiyle engebellenmiş ve akarsu vadileriyle yarılmış dalgalı bir düzlüktür. Yaylalardan kuzeyde "öz" adı verilen kuzeyde Deliceırmak`a ve güneyde Kızılırmak`a ulaşan küçük akarsular geçer. Bu akarsulardan çok azı deniz yüzeyinden 1110 meter yükseklikte olan Seyfe Göl çukuruna akar.
İlde 1500 metreyi aşan dağlann sayısı oldukça azdır. İl topraklannın yüzde 64,5`i plato ve yüzde 17,2`si dağlık alan durumundadır. Ovalar il topraklarının yüzde 18,3`ünü, vadiler de yüzde 10`unu kaplar. Kırşehir Ovası, Kızılırmak akarsuyunun İç Anadolu da oluşturduğu kavisin içinde bulunan Yozgat Platosu üzerinde yer alır. Kırşehir`de hemen hemen yeryüzü şekillerinden tümüne rastlanmaktadır. Orta Anadolu Platosu üzerinde yeraldığından, dağlar zaman zaman aşınmayla düzleşerek plato görünümü almıştır. Ovaların yükseltisi ise 400 - 900 metre yüksekliktedir.
Kervansaray Dağı
Seyfe Gölü çöküntü alanı ile Kırşehir kenti arasında bulunan bu dağlar, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanarak Mucur İlçesi`ne sokulur. Mucur yakınlarında, aynı yönde uzanan platolar üzerinde belirginliği aıalan dağlar, ilçenin kuzey doğusunda yeniden yükselir. Nevşehir kuzeyindeki Kızıldağ ile birleşir. Kervansaray Dağları`nın en yüksek noktası şehrin kuzeydoğusunda kalan bölümüdür ve 1679 metredir. Aynı sıranın öbür önemli dorukları ise Amıutlu, Köpekli, Kırlangıç ve Kızıldağ`dır. Bu dağlar, bitki örtüsünden yoksundur. Akarsuların açtığı derin vadilerle parçalanmıştır. Şiddetli aşınma sonucu yer yer düzleştiği için de platolara dönüşmüştür.Seyfe Gölü
Karacaören Kasabasının yaklaşık 5 kilometre doğusunda bulunan sığ Seyfe Gölü, 15 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Denizden 1080 metre yükseklikte olan gölün bulunduğu Seyfe Ovası`nın tamamı 152.200 hektardır. Bunun 1550 hektarı göl, 9700 hektarı geçici bataklık, geriye kalanı ise tarım alanıdır. Gölün derinliği, içeriye doğru 200 metre ilerledikçe 4 - 5 metreyi bulmaktadır. En derin yeri 10 -12 metre arasındadır. Yazın suyu iyice azalan Seyfe Gölü`nün kış aylannda bol yağış nedeniyle kabardığı ve etrafının bataklığa dönüştüğü görülür. Kapalı Havza olduğu için suyu, durdukça tuzlanır. Bu nedenle toprak çoraklaşır. Tuzlu suya sahip olması nedeniyle Tekel İşletmesi tarafından tuz işletmeleri açılmıştır. Seyfe Gölü, dünyada nesilleri azalan Flamingo kuşlarının konakladığı bir yerdir. 600 binden fazla çeşitli türden kuşların bulunduğu bu alan Milli Park alanı haline getiriliyor. Av mevsiminde avcılar tarafından vurulan bu kuşların nesillerinin azalmaması için önlemler alınıyor. 50 kuş türünün kuluçkaya yattığı,182 kuş türünün barındığı "Kuş Cenneti" ne yaklaşık 25 kuş türü de göç sırasında uğramaktadır. Mucur`a 20 kilometre olan tektonik göl niteliğindeki Seyfe Gölü nün batısında Seyfe ve Gümüşkümbet, doğusunda Kızıldağ ve Karaarkaç, kuzeyinde Malya DÜÇ, güneyinde Yazıkınık ve Budak Köyleri bulunmaktadır. 1971 yılında İran`ın Ramsar kentinde imzalanan ve “Su Kuşları Yaşam Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme” olarak da bilinen Ramsar Sözleşmesi`nin onaylanması Türk Hükümeti tarafından uygun görülerek 30.12.1993 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanmıştır. Aralık 2006 tarihinde seyfe gölü kurumuştur. Gölün kuruması ile baraber su kuşlarının nesli tükenmiştir. Seyfe Gölü`nün eski haline getirilebilmesi için DSİ`nin bir takım çalışmaları bulunmaktadır.Karacaören Sözlüğü
Acer: YeniHereni: Küçük kazan
sufa: kiler
aze: organ
alahçık: bağ evi
arıstak: tavan
ağnamak:küllükde eşeğin yuvarlanması
avulanmak: acılanmak, zehirlenmek
başangı: yaramaz
bocca: küçük testi
bıldır: geçen yıl
camadan: yelek
cıncık: züccaciye
cücük: civciv
çerçi: köylerde hayvanlarla satiş yapan
çinik: bir tenekenin yarısı, 4 çinik bir kile
çerik: 6 çerik bir kile
urup: ölçü birimi... 1,250 gram olduğu sanılıyor.
çömçe: uzun saplı büyük takta kaşık
dene: tane
dulda: kuytu yer
dölek dur: düzgün dur, uslu dur
yanaradan git: böbrek ağrısından git
elekçi: çingene
dünyalık: sahur vakti
emmi: amca
fışkı:kuru hayvan fisliği
güdük: kısa
hatıl: hayvanların ahırda yem yediği yer
ıcıcık: azıcık
ıpılıyo: çok süratlı koşmak
ketme: bahar gelince ağıldan kazılan tezek
keşşik: sıra, nöbet
masimemek: önemsememek
nörüyon: ne yapıyorsun
okuntu: düğün nişan törenlerine çağrı
pece: pencere
peşkir: havlu
seme: aptal
seklem: tahıl dolu çuval
sızgıt: kuşbaşı şeklinde kavrulmuş et
sohu: bulgur dövelen ortası oyuk taş
sumsuk: yumruk
tezikmek: hedefsiz deli gibi koşmak
imbal: öküzlere dürtülen çivili sopa
ellaam: sanırım
haşeri, haşarı: geçimsiz, kavgacı
ayakyolu: tuvalet
cümaacesi: perşembe
kitli pazar: pazar
açık pazar: pazartesi
harman: Taneli sapın tarladan gelmiş hali
malama: taneli sapın düvenle dövülme boyutunun 1.hali
bilezik: sapın saman olma şeklinin son hali
tınaz: taneli samanın son hali
ceç: tınazın savrulmasıyla samandan ayrılmış tahıl yığını
kesmik:elenen ceçin elekte kalan kısmı (çok az tahıl+iri saman+iri yabancı ot sapları)
maçkalı:hastalıklı
guşane: tencere türü
karalleme: tahmini
şaplak: tokat
abooo: bir çeşit hayret ifadesi.
uşak: çocuk
çörten: çatı oluğu
kümbül: patates
zikke:hayvanların bağlandığı demir kazık
horanta: ev halkı, aile
hazlanmadım: hoşlanmadım, beğenmedim
marat: azarlama
ıskarpin: ayakkabı
hapesleyin: aniden, habersiz
cırnak: tırnakla çizmek, tırmalamak
dadanmak: alışmak
enemek: işaret vurmak, damgalamak
çerliyesice: midenin safra yapması, sindirim sisteminin bozulması, dilin dişin kitlenmesi gibi. sanırım.
tembah: tembih
horata : şaka
goolaşmak : dedi kodu yapmak
şakalak : güzel, şimşir
talaz : küçük hortum
ganare : doyumsuz
yırık : yırtık
ığranmak : 1. sallanmak (depremde binanın sallanması gibi)2.rahattan kilo almak (kilolunun yalpa yaparak hareket etmesi yerin ığranasına benzetilir)
direniyo : inatlaşıyor
tuturuk : ateş yakmak için kullanılan kuru ot
ilahne : lahana
Aboo : şaşma, hayret
Firik : olgunlaşmak üzere olan buğday
Baldırcan : patlıcan
Firek : domates
Cayırtı : kuru gürültü
Dandik : ters, aksi
Dirliksiz : geçimsiz
Essahtan : gerçekten
Gerneşmek : gerinmek
Neyitmiş : ne yapmış
Soghranmak : mırıldanmak, söylenmeK
Ossun : olsun
Usulca :yavaşca
Vanılamak : acı içinde bağırmak
Yanaz : inatçı
Yiini : hafif
Zıllımak : oyun bozanlık etmek
Zırlamak : ağlayarak gürültü yapmak
Zırnık : hiç birşey
Nevri dönmek : sersemlemek
Zeralam : kötü iş yapan, yaramaz
Örselemek : eziyet etmek
Şiraze : ayar
Kolaçan : gözetleme
Mezmele : yarım bırakılan iş
Gizir : Köy bekçisi
Cızılı : Bir çeşit aşık oyunu
Küllük : Gübre ve yakıt artıklarının döküldüğü yer
Kerme : Kasnakta biçimlendirilerek kurutulan hayvan gübresinden yapılmış yakıt
Yapma : Duvara yapıştırılarak kurutulan hayvan gübresinden yakacak
Tök, çik, opban, mirre : Koyun veya koç aşık kemiğinin muhtelif yüzeyleri
Enek : Anamal, sermaye
Zırık : Erkek eşek
Güre : Aşırı cinsel arzulu, uyanmış dişi hayvan
Büvelek : Bir çeşit büyükbaş hayvan haşaratı
Çir:Kurutulmuş kayısı
Çirleme : Kayısı yağlaması
Ağdilmit : Bir çeşit üzüm
Garaandere : Beyaz üzüm
Dıranı : Uzun sert üzüm
Havt : Üzüm çiğnemeye ve şire çıkarmaya mahsus bir tür havuz
Pınara : Baca
Çelan : Duvar üstlerine veya damların kenarlarına konulan ottan siperlik
Ifırcık karanlık : Alacakaranlık
Marimse : Meğer
Badalak : Birinin başını seri şekilde tokatlamak
Küllemece : Kül atmak suretiyle şakalaşmak
Divlek : Bir cins lezzetli kavun
Körduman : Sis
Kümbül : Patates
Düve : Genç inek
hatıl : Hayvan yemliği
Başına çökmek : Tecavüz etmek
Kuluç kırmak : Sırt çiğnemek
Yel girmek : Kas spazmı geçirmek, kramp girmek
Canevi : Göğüs kafesi
Zelve : Öküzleri kağnıya koşmak için ağaçtan yapılmış boyunduruk altı düzenek