mahcubiyet
Osmanlıca mahcubiyet kelimesinin Türkçe karşılığı.Utangaçlık, sıkılganlık, mahcubluk.
Mahcubiyet
Utangaçlık, sıkılganlık, mahcubluk.
Pişmanlık
3 yıl önceduygusudur. İnsanın belirli bir eylemi yerine getirdikten sonra üzüntü, utanç, mahcubiyet veya suçluluk karışımı bir duygu hissetmesi; "Keşke öyle yapmasaydım!...
Mehmet Çoban
3 yıl önceilave etmişti: "Seninle güreş tutsak, beni de yenebilir misin?" Çoban, mahcubiyet içinde, başını öne eğerek: Sizi bütün cihan yenemedi Paşam, ben nasıl...
BOYAMA
3 yıl öncefazla güvenmelerini sağlayarak, gerçek hayatta satın alma sürecindeki mahcubiyet veya utanma hissini yaşamalarını engeller. ^ "COLORING BOOKS - The 1960s...
Mary Wollstonecraft
3 yıl önceile olan ilişkisini bitirdi. Fuseli'nin terketmesinden sonra olayın mahcubiyetiyle Wollstonecraft Fransa'ya gitmeye ve 1790'da yayımlanan Vindication of...
Mary Wollstonecraft, 1759, 1797, Edmund Burke, Fransız Devrimi, Londra, Mary Shelley, Wikimedia, William Godwin, İngiltere, FrankesteinTesettür
3 yıl önceyanında mahremiyet, ahlâk, utanma gibi kavramları da ifade eder. Türkçede mahcubiyet utanma anlamındadır. Hımar; humur sözcüğünün çoğuludur ve örtü, perde...
Tesettür, A'rİ¢f Sİ»resi, Ahzİ¢b Suresi, Allah, Diyanet İşleri Başkanlığı, Hadis, Kur'an, Nahl Suresi, Nur Suresi, Nİ»r Suresi, TaslakSmuglyanka
7 yıl önceAkçaağaç, bukle bukle gür yeşil yaprakların işlenmiş! Karşında aşkla ve mahcubiyetle duruyorum. Yeşil akçaağaç, kıvrımlı, gür ve bukle bukle işlenmiş! Fakat...