Uluslararası eleştiriler
Kitap hakkında Türkiye dışında da çeşitli eleştiriler yapıldı. İngiltere'de yayımlanan Financial Times, kitabı James Joyce'un Ulysses'i, Tolstoy'un Anna Karenina'sı ve Nabokov'un Lolita'sına benzetti. Müze olarak uyarlanması Masumiyet Müzesi'nin ana karakterleri Kemal ile Füsun'un arasında geçen ilişkide Kemal, Füsun'un ardından Füsun'un sarı ayakkabıları, küpesinin teki gibi nesneleri toplar. Pamuk da romandaki yıla ait bu nesneleri toplayarak, satın aldığı bir binada bu nesnelerin sergilendiği bir müze açacağını ifade etti ve müzenin, kitabın yayımlanışından bir yıl sonra tamamlanabileceğini düşündü. Kitapta bu müzeye giriş bileti ve müzenin bulunduğu yerin haritası kitabın 574. sayfasında yer alıyor. Orhan Pamuk, müzenin açılması için Masumiyet Vakfı adıyla, bir vakıf kurmak amacıyla mahkemeye başvurdu ve 5 Şubat 2009 tarihinde mahkeme tarafından, vakfın tesciline karar verildi. Toplam sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu belirten vakfın amaç maddesi şöyle açıklandı:"Vakıf; gerek Masumiyet Müzesi ismi altında gerekse de başka isimler altında müze, kültür ve sanat merkezleri kurmak, işletmek, sanat ve düşün alanında yeni, işlenmemiş, masum sanatsal yanları ve yaratıcı sanatın çocuksu masum taraflarını ortaya çıkarmak, Ferit Orhan Pamuk'un kültürel, sanatsal, edebiyat ve iletişim alanlarındaki faaliyetlerini desteklemek, bu konuda çalışmalar yapmak, kültür, sanat, edebiyat ve iletişim alanlarında çeşitli faaliyetlerde bulunmak, çalışmalar yapmak, toplantılar, etkinlikler, sergiler düzenlemek, Vakfın faaliyetleri bölümünde belirtilen işlemleri, etkinlikleri gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur."İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'ndan sağlanan mali destekle açılacak olan müze, Alman mimarlar Brigitte ve Gregor Sunder-Plassmann tarafından düzenlenecek. Müzenin açılışı 2010 yılında gerçekleşeceği söylendi fakat sonradan yapılan açıklamalarla 2011 yılının ilkbaharında açılması planlandığı belirtildi, yine daha sonradan yapılan açıklamalarla müzenin 28 Nisan 2012 tarihinde açılacağı duyuruldu ve bu tarihte bu kesin olarak açıldı. Müzenin kültür-sanat basınına tanıtımı sırasında yaptığı açıklamada Pamuk, müzenin ilk eşyalarını romanı yazmaya başlamadan önce toplamaya başladığını, romanı bu eşyalara bakarak yazdığını belirtti. Ayrıca bu konu hakkında şunları ifade etti:
"İçimden bu geldi. Buna inandım. Ben ressam olmak istemiştim. Müzelere inanıyorum. Müze severim. Çok giderim. Biz niye yapamayalım? Zihinsel yaratıcılıkla, edebi yaratıcılıkla, sanatsal buluşlarla ilginç bir şey yapabiliriz diye de düşündüm. Hem babaannem hem anneannem bu hediyeleri alırdı. Romanın geçtiği yılların milli piyango biletleri. 31 Aralık çekilişi. Romanda anlattığım gibi işaretlemek için kuru fasulye kullanılırdı."Kültürel etkileri Kitabı okuduktan sonra romanın baş karakterlerinin aşkından etkilenen Türk pop müziği sanatçısı Nazan Öncel, kitaptan aldığı ilhamla "Canım Benim Nasılsın" adlı bir şarkı yazdı. Başka Kültür-Sanat Dergisi, yayımladığı 4. sayısında 12 Eylül 1980'den Ergenekon'a uzanan darbeler tarihinin sanata etkisini gündemine aldı ve derginin kapağında Masumiyet Müzesi romanının kapağı yer aldı. Fakat derginin editörü tarafından romanın kapağı biraz değiştirilerek "Masumiyet Müzesi" ismi "Mahkumiyet Müzesi" olarak taşındı. 5–6 Mayıs 2012 tarihlerinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde "Masumiyet Müzesi Sempozyumu" düzenlendi. Roman ayrıca Demet Haselçin tarafından belgesel olarak çekildi. Haselçin, 1999 yılında Pamuk tarafından arandı ve yapılan görüşmelerde yazılacak romanın bir belgeseli çekilmesi belirtildi. Müze binasının ilk haliyle inşaatını çekmek için yönetmen, iki-üç haftada bir oraya giderek kaydetti ve binanın ilk halini çekmenin tekrar olanağı olmayacağını düşünerek kayıtları emniyetli bir yerde sakladı. Roman yayımlandıktan sonra Pamuk'a elektronik posta atan yönetmen, yazarla birlikte önceki çekimleri izledikten sonra çekimlere tekrar başladı. Çekimler bittikten sonra belgeselde çalıştığı Pınar Yakışıklı ile kurguyu oluşturdu. Ayrıca Hakan Gerçek, romanın ana kahramanı Kemal'in sesi olarak müzenin nasıl oluştuğunu belgeselde seslendirdi. Belgeselde Pamuk'un yanı sıra mimarların ve ekibin de röportajları yer almakta. Ayrıca yine Kemal'in ağzından kendi hikayeleri var. Kitaptakine benzer bir kurgu uygulandı. Dış bağlantılar * * İletişim sitesi web-sayfası * * *