Mehmed Şakir Paşa

Kısaca: Tıpla ilgili olarak yurt dışına gönderilenler arasında Mehmed Şâkir Paşa'yı örnek olarak verebiliriz. Mehmed Şâkir Paşa, Tıp Okulu'nu bitirdikten sonra, devlet adına, Fransa'ya dâhiliye ihtisası için gönderilmiştir. Orada devrinin önemli bilim adamlarından Claude Bernard'la çalışma olanağı bulmuş ve yurduna döndükten sonra Tıp Okul'unda fizyoloji öğretimi ile görevlendirilmiştir. ...devamı ☟

Tıpla ilgili olarak yurt dışına gönderilenler arasında Mehmed Şakir Paşa'yı örnek olarak verebiliriz. Mehmed Şakir Paşa, Tıp Okulu'nu bitirdikten sonra, devlet adına, Fransa'ya dahiliye ihtisası için gönderilmiştir. Orada devrinin önemli bilim adamlarından Claude Bernard'la çalışma olanağı bulmuş ve yurduna döndükten sonra Tıp Okul'unda fizyoloji öğretimi ile görevlendirilmiştir.

Şakir Paşa hocası Claude Bernard gibi, deneysel fizyoloji ile ilgilenmiş ve bu konuda bazı makalelerin yanısıra Fizyoloji Dersleri adı altında bir de kitap yayımlamıştır.

Şakir Paşa daha çok metabolizma ile ilgilenmiş ve vücut enerjisi, onun oluşması ve harcanmasına ilişkin çalışmalar yapmıştır. Bilindiği gibi, 19. yüzyılda iki önemli araştırma konusu vardır: bunlar, madde ve onun yapısı ki bu atom araştırmaları şeklinde ayrıntı kazanmıştır ve enerjidir. Bu ikinci konu ile ilgili olarak, Mayer, Joule ve Helmholtz'un ilginç çalışmaları olmuş ve sonuçta enerjinin sakımı prensibine ulaşılmıştı. Claude Bernard ise hayvani sıcaklık adı verilen vücut ısısı konusunda çalışmalar yürütmüştür. Şakir Paşa'nın da aynı yönde incelemeler yaptığı, ve birim zamanda çalışan, dinlenen ya da uyuyan insanın ihtiyacı olan enerjiyi hesapladığını, bu çalışmalarını matematik temellere dayandırabilmek için de özellikle besinlerin kalori değerleri üzerinde çalıştığı görülür.

Şakir Paşa'nın ilgilendiği konulardan biri de kan dolaşımıdır; kanın damarlardaki hareketi üzerinde incelemeler yapan Şakir Paşa atar (arter) ve toplar (ven) damarlarda kan basıncının farklılık gösterdiğini belirlemiş ve bunların ne kadar olduğunu hesaplamıştır.

Şakir Paşa kan nakli yapılıp yapılamayacağı sorunu üzerinde de durmuştur. Daha önceki yüzyıllarda bazı Avrupalı araştırmacılar (Richard Lower ve J.B. Denysil) aynı cinsten hayvanlar arasında kan naklinin olası olup olmadığını incelemişlerdir. Şakir Paşa kaybedilen kanın yerine süratle yenisinin konmasının olasılık derecesi üzerinde incelemeler yapmış, ancak sonuç olarak, serum fizyolojikle vücudun kaybettiği sıvının telafisinin olası olduğunu belirlemiştir. O dönemde henüz kan grupları ve Rh + veya - faktörü gibi kanla ilgili bazı özellikler bilinmemektedir.

Mehmed Şakir Paşa çalışmalarıyla şüphesiz fizyolojiye bazı katkılarda bulunmuştur, ancak bunlardan daha önemlisi, araştırma yöntemi konusunda başarılı çalışmalar yürütmüş olmasıdır. İncelemelerini tavşanlar ve köpekler üzerinde yürütmüştür. O günün son derece sınırlı olanakları içinde çalışmalarını sürdürmeye çalışmış ve deneysel fizyolojinin Osmanlı İmparatorluğu'ndaki kurucusu ve temsilcisi olmuştur.

Şakir Paşa iyi bir fizyolog olmasaydı da, Osmanlı bilim ve düşün dünyasına yaptığı katkılardan söz edilecekti. Çünkü o hocası Claude Bernard'dan sadece biyoloji ile ilgil görüşleri ve yöntem konusundaki çalışmaları yönünden etkilenmemiştir; onun hocası devrindeki fikir hareketleriyle yakından ilgilenen ve onlarla sürekli tartışmalar yapan bir kişidir. Mehmed Şakir Paşa, onun bilim, varlık, bilimsel bilgi vb. gibi, daha çok felsefi boyuttaki görüşlerinden de etkilenmiştir. Bernard esas itibariyle Auguste Comte'un fikirlerini benimsemekle birlikte bu görüşlere kendine göre bir yorum da vermekten geri kalmamıştır. Mehmet Şakir Paşa da her ne kadar temelde pozitivist görüşleri benimsemişse de, hocası Bernard gibi, bu görüşlere kendince bir yorum getirmiş ve bu yorum çerçevesinde, biyoloji bilimlerine yeni bir sınıflama şeması teklif etmiştir.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.