Tüm insanların yüzde 5 ile 10unun hayatlarının bir döneminde ülser gelişir. Sık görülmesine karşın sık bir ölüm sebebi değildir. Erkeklerde görülme oranı kadınlara göre daha fazladır.
Ülser oluşumunda birden fazla etken mevcuttur. En önemli etken; mide özsuyu ve içerdiği maddelerdeki (asit-pepsin) artışın mide duvarına zarar vermesidir. Bunun yanı sıra bu etkenlere karşı mideyi koruyan (mukus, PG) bileşimlerin azalması da mide duvarını asidin etkisine karşı savunmasız bırakarak ülsere yol açabilir. Ülser oluşumuna yol açan bazı dış etkenler de vardır. Bu nedenler içinde; helikobakter pilori infeksiyonu, sigara kullanımı, ağrı kesici ilaç kullanımı, genetik yatkınlık ve stres en sık rastlanılanlardır. Helikobakter pilori son zamanlarda, ülser oluşumunda oldukça etkili olduğu saptanmış bir bakteridir. Bu bakterinin mideden uzaklaştırılmasına yönelik ilaç tedavileri hem ülser hastalığının iyileşmesini hızlandırmakta, hem de tekrarlamasını büyük ölçüde engellemektedir.
Belirti ve yan etkileri
Ülserin en sık belirtisi ağrıdır. Ağrı, yanma ve tırmalanma şeklinde olabilir. Hastaların çok büyük bir bölümünde ağrı görülür. Bunun yanı sıra iştahsızlık, bulantı, kusma, şişkinlik ve erken doyma hissi de ülser belirtisi olabilir. Ülser hastalığında özellikle tedaviye gereken önem verilmediğinde dört ana komplikasyon gelişebilir. Bunlar ülserin kanaması, delinmesi, mide çıkışını daraltması ve karın içindeki diğer organlara yapışmasıdır.
Ülserin teşhisi nasıl koyulur?
Kesin teşhis radyolojik ve endoskopik inceleme ile konur. Radyolojik inceleme (mide filmi) kolay uygulanan ve nispeten ucuz olan bir yöntemdir. Fakat yüzde 20 oranında var olan bir ülser görülmeyebilir. Endoskopi (bir hortum vasıtasıyla mide ve onikiparmak bağırsağının görülmesi) tanı değeri çok daha yüksek bir yöntemdir. Ayrıca bu işlem sırasında biyopsi (parça) alma imkanı da vardır. Hangi yöntemin ilk olarak tercih edileceği hekime, hastaya ya da tetkiklerin maliyetine göre değişebilir.
Tedavisi
Ülser tedavisinin amaçları; ağrının geçirilmesi, ülser iyileşmesinin hızlandırılması ve tekrarın önlenmesidir. Tedavi; ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak ikiye ayrılır. İlaç tedavisi çok yönlüdür. Bu tür bir tedavide mide asidini azaltıcı ilaçlar, mideyi koruyucu faktörlerin etkisini artıran ilaçlar ve helikobakter piloriye karşı kullanılan ilaçlar kullanılır. Cerrahi tedavi günümüzde daha çok komplikasyon geliştiğinde tercih edilmektedir.
Ülser hastalarına beslenme tavsiyeleri
Diyette baharatlı, baklagiller içeren, çok soğuk besinlerden kaçınılmalıdır. Ancak ülser diyeti bugün artık modası geçmiş bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle hastalar, kendilerinde şikayete yol açmayan her besini yiyebilir.
Eğer bir ülser tespit edilmişse;
- İlaç tedavinize mutlaka uyunuz.
- Başta aspirin olmak üzere mümkün olduğunca ağrı kesici kullanmayınız.
- Yediğinizde size rahatsızlık veren besinlerden uzak durunuz.
- Sigara içmeyiniz.
- Özellikle ağrılı dönemlerde alkol kullanmayınız.
- Stresten uzak durunuz.