Sanat yaşamına genç yaşta başlamıştır. Yazıları ve tiyatroları ile kısa sürede tanınan bir yazar olmuştur. 15 Eylül 1569'da Madrid'de bir yaralama iddiasıyla Miguel de Cervantes adlı biri hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Verilen cezaya göre sağ eli kesilecek ve 10 yıl sürgünde kalacaktı. Bir ad benzerliği söz konusu değilse bu olay Cervantes'in İtalya'ya gidişinin nedeni olabilir. 1570'te II. Selim Kıbrıs'ı ele geçirince Papa V. Pius Osmanlılara karşı birlik çağrısında bulundu. Çağrıya yalnızca İspanya ve Venedik karşılık verdi. Cervantes Roma'daki İspanyol birliğine katıldı. 7 Ekim 1571'de Osmanlı donanmasıyla Lepanto (İnebahtı) Körfezinde yapılan İnebahtı Deniz Savaşı'na katılan Marquesa adlı kadırgada bulunan Cervantes kahramanca çarpıştı; iki kez göğsünden yaralandı, bir top güllesiyle sol elini kaybetti. Daha sonra Osmanlılar tarafından tutsak edilen Cervantes, 1575-1580 yılları arasında Cezayir'de esir olarak yaşamıştır. Ancak orada da dolandırıcılıkla itham edilip hapse atılmıştır. Burada yazmaya daha sıkı sarılmıştır. Yaşamının sonlarına doğru ünlü eseri Don Quijote (Don Kişot)'u hapishanede kaleme almıştır ve bu eseri sayesinde tüm dünyada tanınmıştır. Eserde yazarın kendi hayatıyla alay ettiği ve kahramanla aralarında çokça benzerlikler olduğu görülür. Don Kişot dünyanın en çok okunan eserlerinden biridir ve 38 dile çevrilmiştir.
Kendisini meşhur eden Don Kişot adlı eserini 1605 yılında tamamladı. Burada hayalci gücü ile İspanya’daki hayatı ve insanları eleştirip, hiciv sanatının bütün ustalıkları ile olayları ortaya koydu. Hayatını kalemi ile kazanmaya çalışan Cervantes, şöhretine rağmen yoksulluktan hiçbir zaman kurtulamamıştı. Madrid’de 1616 yılında öldü. Kendisini şöhrete ulaştıran Don Kişot’tan başka, otuz kadar tiyatro eseri, pekçok şiiri ve küçük romanları vardır.