Willie
rolünde John C. Becher,Winnie
rolünde ise bu rolle Obie Ödülü kazanan Ruth White oynadı. İlk Londra prodüksiyonu 1 Kasım 1962'de Royal Court Theatre'da George Devine yönetiminde, Brenda Bruce (Winnie
) ve Peter Duguid (Willie
) ile gerçekleştirildi. Mutlu Günler Londra'da ilk sahnelendiğinde, oyun ve prodüksiyon hakkında farklı görüşler vardı. Godot'nun destekleyicilerinden biri olan Kenneth Tynan bile, oyunu "kapasitesini aşmış bir metafor" olarak değerlendirdi, ancak Beckett'ın acayip ve üstü kapalı gücünü övdü ve okuyucuları oyuna gitmeye yönlendirdi. The Times'taki eleştirmen ise Brenda Bruce'un rolünü neden İskoç aksanıyla oynadığına anlam veremedi. Oyun ilk olarak Grove Press tarafından 1961'de ABD'de, ardından Faber and Faber tarafından 1962'de İngiltere'de yayımlandı. Yazarlık kariyerinin bu aşamasında Beckett, yazdığı oyunların sahnedeki gerçek provalarını izleyip gerekli durumlarda revizyonlar yapması gerektiğini fark etmişti. Bu sebeple, 18 Mayıs 1961'de Grove Press'e yazdığı bir mektupta Mutlu Günler'e dair şu talepte bulunmuştu: "Metnin prodüksiyondan önce herhangi bir şekilde, ben Londra'daki provaları izlemeden önce ise kitap halinde ortaya çıkmamasını tercih ederim. Oyun gerçek sahnede oynanmadan kesin kararımı veremem." Yazım aşaması Beckett daha yazım aşamasında, oyunun pek çok yapımıyla da ilgilenmekteydi. Alan Schneider’a yazdığı mektuplardaWinnie
'nin içinde olacağı toprak tümseğinin nasıl yapılacağını gösteren şemalar vardı. Oyunu yazmaya başladığında kafasında nasıl bir fikir olduğu Brenda Bruce’a söylediklerinden anlaşılabilir:Dedi ki: "Düşündüm ki birinin başına gelebilecek en korkunç şey uyumasına izin verilmemesi olurdu, öyle ki tam uykuya dalarken bir 'dong' sesiyle uyanıyorsun ve uyanık olmak zorunda kalıyorsun; canlı canlı toprağa batmaktasın ve her tarafta karıncalar var; ve güneş gece ve gündüz sürekli parlıyor ve bir ağaç bile yok... hiçbir gölge, hiçbir şey yok ve o çan seni her seferinde uyandırıyor ve hayatta kalmana yardımcı olacak küçük bir paketteki eşyaya sahipsin." Bir kadının hayatından bahsediyordu. Sonra şöyle dedi: "Sonra kim bununla başa çıkabilir ve hatta şarkı söyleyebilir diye düşündüm: sadece bir kadın."Oyunda ise sadece bir tane karınca -