Kısaca: Tezhip sanatını icra edenlere ise müzehhip adı verilir. ...devamı ☟
Tezhip sanatını icra edenlere ise müzehhip adı verilir. Hattatların yazıları ile berat ve menşurların tuğra ve yazılarını süsleyen müzehhepler Osmanlı Devleti'nde özellikle XV. Yüzyıldan itibaren en saygın sanatkarlar arasında yeraldılar. Müzehhipler, öğrencilerine tezhibe mezuniyet için her yıl başkent İstanbul'un Okmeydanı semtindeki okçular tekkesinde toplanarak bunlara törenle icazet verirlerdi. Bunun için de mensup oldukları mücellitbaşı marifetiyle hükümete müracaat ile tören için müsaade isterlerdi. Müzehhiplerin arasından tuğra işleyebilenler gerekli görülmesi halinde sınava sokularak, sarayda görev yapan hassa müzehhipleri arasına alınırdı. Refik, Ahmed, "Hicri Onikinci Asırda İstanbul Hayatı", Türk Tarih Encümeni, İstanbul (1931), s. 17 Katıcılık (ağaç oymacılık) ve vasılcılıkta da usta müzehhipler özellikle XVI. Yüzyıldan sonra oldukça makbul sayılmaya başlanmış, sonraki yüzyıllarda ise Topkapı Sarayı'nın çeşitli zengin koleksiyonları ile diğer bazı ünlü koleksiyonlarda da dikkat çeken lake teknikle tezhip edilmiş kitap kabı, çekmece, kalemdan, yazı altlığı, mücevher kutusu, yay ve yay kuburları çok ilgi uyandırmaya başlamıştır.