Nahıl
Kısaca: Nahıl düğün veya sünnet alayının önünde taşınan, üzeri çeşitli şekillerle bezeli, ağaç biçimli süs. Edebiyatta divan şiirinde sevgilinin boyunun uzun ve düzgün olduğunu belirtmek için kullanılır. Arapça bir kelime olup “hurma ağacı” manasına gelmektedir. Düğün veya sünnet alaylarında kullanılan nahıllar daha çok servi veya hurma ağacı şeklinde yapılırdı. İskeletleri demirden hazırlanır ve her tarafında çengeller yapılırdı. Bu çengellere balmumundan yapılmış yemiş ve çiçek biçimlerindek ...devamı ☟
Düğün veya sünnet alaylarında kullanılan nahıllar daha çok servi veya hurma ağacı şeklinde yapılırdı. İskeletleri demirden hazırlanır ve her tarafında çengeller yapılırdı. Bu çengellere balmumundan yapılmış yemiş ve çiçek biçimlerindeki şekiller, değerli taşlar, altın ve gümüş yapraklar ile renkli ve yaldızlı kağıtlar asılırdı.
Nahılların bir yerden bir yere nakline “Mum alması” denilirdi. Osmanlı sarayında evlenecek sultanların, sünnet olacak şehzadelerin nahılları çok kere Eski Sarayda hazırlanır, buradan damadın evine yahut sünnet düğününün yapılacağı yere muhteşem bir alayla getirilirdi. Evliya Çelebi nahıllarla ilgili bilgi verirkenİstanbul'da dört dükkanda 55 nahılcı bulunduğunu ve bu dükkanların Koska Fırını yanında, Aksaray'da ve Tahtakale'de olduğunu yazmıştır.
Nahıllar birkaç tane olursa birisi ve en büyüğü önde giderdi. Onu şeker bohçaları, şekerleme ve tatlı sinileri, şerbet sürahileri, cihaz bohçaları, para keseleri, cevahir kutuları takip ederdi. Bundan sonra sırtlarında kurbanlık koyun taşıyan hamallar ve cihaz (çeyiz) katırları gelirdi. Nahılın ikincisi, gelin arabanın önünde götürülür ve yanlarında iki süvari bulunurdu.
Bugün Anadolu'daki köy düğünlerinde de böyle nahıllar düzenlenmektedir. Nitekim Ürgüp köylerindeki düğünlerde oğlan evinin hazırlattığı iki metre boyunda külah biçiminde tahtadan bir iskelet üzerine renkli kağıtlar ve mumlarla nahıllar yapılması, nahılların övülmesi, damadın da nahılı övene bahşiş vermesi gelenek halinde yaşamaktadır.
Ürgüp'te Bir Nahıl Öğmesi
Acaip bir nesne gördüm. Dallarına aferin! Bahçede yeni açılmış güller var; Kimi sarı kimi pembe. Allarına aferin! Şam, Haleb, Mısır, İstanbul'u gezdim; Görmedim böyle bir telli dırah. Anca Ürgüplü verir şanı şöhreti, Bunu yapan ustaların ellerine aferin! Mahfianın hizmeti var üstadına, pirine adet sakin olduysa gayrı kaldır yerine
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Bu konuda henüz görüş yok.