Harekat Öncesi
Bilindiği gibi Almanya Mart 1938 de Avusturya ’yı, mart 1939 da Çekoslovakya ’yı ilhak etmiş, 1 Eylül 1939 da da Alman orduları Polonya sınırını geçerek bu ülkeyi işgale başlamıştı.
Bu gelişmeler, Almanya’nın yayılmasının ve askeri operasyonlarının Orta Avrupa topraklarında olması karakterini taşır. Diğer deyişle Alman yayılması “Doğu”ya yönelmektedir. Norveç Seferiyle Alman yayılması ilk kez “batı”ya yönelmekle kalmıyor, Alman silahları da “batı”ya dönmüş oluyor. Bu bağlamda Norveç Seferi, II. Dünya Savaşı’nın kilometre taşlarından biri sayılır.
Norveç’in Jeopolitik Konumu
Norveç’in jeopolitik konumunun önemi, hem müttefikler –İngiltere ve Fransa- hem de Almanya açısından, askeri, ekonomik ve politika alanlarında kendini göstermektedir.
Askeri Açıdan
İngiliz donanması, I. Dünya Savaşı 'nın sonlarına doğru Alman donanmasını Baltık Denizi ’ne kapatmıştı. Dar Kuzey Denizi ’ni, mayınlanmış alanlarla, devriye gemileriyle tutmuşlar, Alman sualtı ve su üstü gemilerinin İskandinavya ile Danimarka arasından Kuzey Denizi’ne ve Atlantik ’e çıkışını önlemişlerdir. Kuşkusuz sadece askeri gemiler değil, Almanya’nın ticaret filosu da denize açılamaz hale gelmişti.Alman donanması için bu acı deneyimin ardından I. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda pek çok Alman deniz subayı, ilk adımda Alman denizaltılarının Atlantik’e açılabilmesi için, Kuzey Denizi’nde deniz üslerinin zorunlu olduğunu düşünmektedirler. Bu tarz deniz üsleri için de en uygun yer Norveç’in derin fiyortlarıdır.
Ekonomik Açıdan
Alman endüstrisinin demir cevheri gereksinmesinin % 85 i İsveç ’le yapılan ticari anlaşma gereği bu ülkeden sağlanmaktadır.Kış ayları dışında demir cevheri nakliyatı, kuzey İsveç’teki bir koya karayoluyla, oradan da Alman limanlarına Baltık denizi üzerinden, denizyoluyla gelmektedir. Baltık Denizi, Alman donanması tarafından kontrol edilebiliyor ve İngiliz donanmasına kapatılıyordu. Dolayısıyla bu nakliyatta bir sorun yoktur. Ancak kış aylarında Baltık denizi donduğundan nakliyat, Kuzey Denizi kıyısındaki Norveç limanı Narvik ’e demiryoluyla geliyor, oradan da kıyı boyunca ticaret gemileriyle taşınması gerekiyordu.
I. Dünya Savaşında Kuzey Denizi’nin İngiliz donanmasının ablukası sonucu Alman gemilerine kapanması acı gerçeği anımsanacak olursa, İsveç’ten yapılan demir dışalımının, sadece barış koşullarında sürdürülebilirliği gerçeği ortadadır.
Politik Açıdan
Tarafsız bir Norveç Almanya için en uygun durumdur. İskandinavya topraklarında asker bulundurmak zorunda kalmamak, askeri olanaklarını fazlaca yaymamak açısından bu önemlidir.Askeri Harekata Kadarki Gelişmeler
Almanya’nın Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Amiral Erich Raeder, 27 Eylül 1939 da Polonya Seferi sona erer ermez Norveç’in kontrolünün ele geçirilmesi için bir plan hazırlamaya girişiyor. Raeder, Hitler'e 10 Ekim 1939 da geniş bir rapor sunar, Norveç’in istila edilmesi planıdır bu.
Amiral Raeder’le bu plan üzerine görüşen Hitler, konuyla ilgilenir ve üzerinde düşüneceğine söz verir. Ancak Hitler’den sonrasında pek ses çıkmaz. O tarihlerde Hitler, Avrupa haritasında tarafsız bir Norveç görmeyi tercih etmektedir.
Ne var ki Hitler kısa bir süre sonra olayların dayatmasıyla amiral Raeder’in önerisini hatırlamak, dahası uygulamaya koymak zorunda kalacaktır.
Hitler, Polonya sorununu halletmişti ve şimdi Fransa ’nın üzerine yürümek niyetindedir. Polonya Seferinin sonlanmasından iki hafta bile geçmemiştir ki 6 sayılı emrini 10 Ekim 1939 da dikte ettiriyor, Hollanda ve Belçika üzerinden Fransa’ya yönelik bir saldırıların hazırlıklarına başlanması emrini veriyor. Tam da amiral Raeder’in planı kendisine ilettiği gün.
Almanya’da bunlar olurken Müttefikler de Norveç konusunda stratejik analizler geliştirmektedirler.
Rusya 30 Kasım 1939 da Finlandiya ’ya saldırdığında, Churchill ’in eline stratejik bir fırsat geçmiştir. Finlandiya’ya askeri yardım. Böyle bir yardım ancak İsveç üzerinden yapılabilirdi. Demir sevkıyatının yapıldığı Norveç’in Narvik limanın yanı sıra, demiryolu hattının uzandığı İsveç’in Gallivare demir madenleri bölgesi askeri olarak kontrol altına alınmalı ve bu demiryollarının devamı kullanılarak Finlandiya’ya askeri birlikler sevk edilmeliydi. Böylece müttefikler, askeri sevkıyat bahanesiyle Norveç’ten Almanya’ya olan demir cevheri sevkıyatını kesebilirlerdi.
Dahası İngilizler İsveç ve Finlandiya’da askeri bir varlık bulundurma şansına kavuşmakla, Almanya’yı kuzeyden çevirmiş olacaklardı. Kuşkusuz ki bu, İngilizler adına ciddi bir stratejik avantaj olacaktır.
Doğal olarak amiral Raeder de tüm bu gelişmelerden haberdardır ve Hitler'e bunları hatırlatır. Aralık ayı başlarında bu bilgileri ve yorumları Hitler'e aktarır. Ve açıktan açığa “Norveç, işgal edilmelidir” der. Hem I. Dünya Savaşında yaşanan sorunlardan kaçınmak, Alman denizaltılarını Atlantik okyanusuna güven içinde çıkarabilmek için, hem de İsveç demirinin nakliyatını garantiye alabilmek için.
15 Ocak 1940 da Fransız başkomutanı Gamelin, dönemin başbakanı Daladier ’e, Norveç’in ve İsveç’in işgaline ilişkin bir savaş planı verir. İngiliz Kanalı’nın öte yanında ise Churchill, tarafsız ülkelere BBC ’den yaptığı çağrıda Almanya’ya karşı birlik olunması çağrısı yapıyor.
Aynı gün İngiliz parlamentosunda başbakan Chamberlain, iki İngiliz tümeniyle bir Fransız tümeninin Finlandiya’ya yardım için Norveç kıyılarına çıkartma yapması konusunu oya sunuyor. Çıkartma bölgesi olarak en kuzeydeki Narvik’i şiddetle savunuyor. İsveç’teki Gallivare demir cevherlerinin kontrolünün bir an önce sağlanması için en uygun yer burasıdır. Öncelikle Almanya’nın demir dışalımı durdurulacaktır.
Bunlar bardağı taşıran son damlaları oluyor ve Müttefiklerin İskandinav topraklarında bir cephe açmak konusunda kesin kararlı olduklarına inanan Hitler, 27 Ocak 1940 da Norveç’in istilası için bir plan hazırlanması konusunda emir veriyor.
5 Şubat 1940 da Paris’te yapılan Müttefik Yüksek Savaş Konseyi’nde, Finlere yardım için iki İngiliz tümeniyle bir Fransız tümeninin gönderilmesi karara bağlandı. İngiliz başbakanı Chamberlain, bu toplantıda birliklerin Narvik’e çıkmasının demir madenlerini kontrol altına alabilmek açısından yararlarını açıklayacaktır.
Ne var ki Müttefik cephesinde askerlerin politikacıları ikna etmeleri zaman almaktayken 17 Şubat 1940 günü yaşanan bir kriz, durumu ciddi boyutlara taşımaktadır. Altmark adlı Alman ikmal gemisi, Alman gemileri tarafından batırılan İngiliz gemilerinden toplanan 300 kadar İngiliz esiri, Almanya’ya götürmek için seyir halindedir. 18 Şubatta bir İngiliz destroyeri Altmark’la temas kuracak, çıkan ufak çaplı çatışmada 4 Alman denizcisi ölecek ve İngiliz esirler kurtarılacaktır. Ancak Norveç doğal olarak, İngiliz hükümetini kendi karasularında yaşanan bu olay dolayısıyla diplomatik yoldan protesto eder. İngiltere de, Norveç hükümetini İngiliz esirlerin taşınmasına göz yummakla suçlar. Norveçli yetkililer gemiyi araştırmış, boş yağ varillerine tıkılmış İngiliz esirlerinin farkına varamamışlardır. En azından Norveçli yetkililerin açıklaması budur. Her ne hal ise, Altmark olayı, İngiltere ve Norveç arasındaki, en azından diplomatik ilişkileri, belirgin biçimde gerginleştirmiştir.
Norveç’in Altmark olayıyla ilgili protestosu, Hitler açısından, diplomatik bir manevradır. Norveç’teki bir aşırı sağcı partinin lideri olan Quisling, bunun bir danışıklı dövüş olduğu, iki Norveç hücumbotunun o bölgede olmalarına rağmen olaylara seyirci kaldıkları raporunu verir. Almanya’nın bakış açısından ise Altmark olayı, İngiltere’nin Norveç’in tarafsızlığı konusunda bir duyarlılık göstermemekte olduğunu açıkça ortaya çıkarmaktadır. Hitler, Norveç’in istilası konusunda artık kararsız değildir.
Harekat Hazırlıkları
21 Şubat 1940 da Hitler, harekatı yönetmekle görevlendireceği general Nikolaus Von Falkenhorst ’la görüşür. Emrine beş tümen verilecektir ve görevi, stratejik olarak önem taşıyan beş Norveç limanının ele geçirilmesidir.
Mart 1940 başlarında Fin ordusu, sürekli takviye alan Sovyet birlikleri karşısında artık zorlanmaktadır. 13 Mart 1940 günü Finler ateşkes isterler.
Finlandiya’nın teslim olması, Müttefiklerin elini ayağını bağlamıştır. Bu durumda Finlandiya’ya yardım bahanesiyle Norveç’e yerleşemeyeceklerdir. Diğer yandan Almanlar da aynı açmazdadır, Müttefikler Norveç’e gelmeyeceğine göre, Almanların orada bulunmasının haklı bir nedeni de kalmamıştır artık. Oysa İngiltere ve Fransa’nın Narvik üzerinden yapılan demir sevkıyatını kesmek konusunda kararlı olduklarını bilmektedir Hitler.
Hitler 1 Nisanda Norveç harekatı için emir verecektir. Harekat 9 Nisanda yapılacak ve ulaşım hatlarının güvenliği için Danimarka da istila edilecektir.
Norveç Harekatı
Nisan 1940 başından itibaren çok sayıda Alman subay ve eri, turist kimliğiyle Norveç’e gönderilmeye başlandı. Bunlar emir aldıklarında hava alanlarının ele geçirilmesi, haberleşme merkezlerinin, kıyı bataryalarının ve deniz fenerlerinin etkisiz hale getirilmesini sağlayacaklardı.
Bir kısım dağ birlikleri de balıkçı tekneleri ve ticari gemilerle Norveç kıyılarına yollandılar.
8 Nisan gecesi Oslo limanına yönelen Alman donanmasına Norveç kıyı topçusu ateş açar. Amiral gemisi kısa sürede, 1.600 kişiyle birlikte sulara gömülüyor. Alman donanması çaresiz geri çekiliyor.
Oslo kıyı topçusunun cesareti Norveçlilere, gizli evrakları ve daha önemlisi de 20 kamyon dolusu Norveç Merkez Bankası altınlarını kaçırabilme olanağı sağlamıştır.
O sırada İngiliz donanması, çıkartma yapacak Müttefik birliklerini Norveç’e doğru götürmekteydi. Yarı yolda Norveç’in Almanlar tarafından istila haberini alınca geri dönmekten başka çareleri kalmadı. Norveç fiyortlarına mevzilenmiş olduğu kuşku götürmeyen Alman birliklerine karşı bir çıkartma yapmayı göze alamadılar. Bununla birlikte donanma, çıkartma birliklerini indirdikten hemen sonra, Norveç açıklarındaki Alman donanmasını biraz olsun hırpalamak için yeniden denize açılacaktır.
9 Nisan 1940 sabahı saat tam 05:40 da Oslo’daki Alman elçisi, Norveç hükümetine Alman ültimatomunu sundular. Ribbentrop, bu işlemin, askeri harekatla aynı anda başlaması talimatını vermiştir. Alman ültimatomunda, “... Bu bakımdan Alman askerleri Norveç topraklarına birer düşman olarak ayak basmış değillerdir... Tersine, Alman askeri harekatının amacı yalnızca kuzeyi, Norveç üslerinin İngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından işgal edilmesi tehlikesine karşı korumaktır... Bundan ötürü, Alman hükümeti, Norveç hükümeti ile Norveç halkının herhangi bir karşı koyma hareketiyle karşılaşmayacağını umar. Herhangi bir karşı koyma eldeki bütün olanaklarla bastırılacaktır...” denilmektedir.
Benzer bir ültimatom, aynı anda Danimarka hükümetine de sunulmuştur. Danimarka hükümeti bu ültimatoma uyarak teslim olacaktır.
Almanların bu denli uzak bir bölgede, üstelik de çok güçlü bir İngiliz donanması tarafından kıyıdan korunan topraklarda indirme ve çıkartma yaptıkları haberine Müttefik yöneticileri önce inanamıyorlar. Hele hele Narvik gibi çok fazla kuzeyde yer alan bir kentte bunların olmasına ihtimal veremiyorlar. Mayın döşeme dahil, İngiliz donanmasının alınabilecek tüm önlemleri aldığı bir bölgede Almanların çıkartma yapması olanaksız görünüyor.
Fakat haberler doğru çıkıyor. Başkent Oslo ve Narvik dahil, tüm çıkartma ve indirme bölgelerinde başarılı olmuştur Alman ordusu. Norveçliler direnme kararındadırlar, yer yer direnme de gösterilir. Luftwaffe’nin akınları, kısa zamanda direnme odakları üzerinde etkili olur.
İngiliz’lerin nisan ayı içinde iki farklı Norveç limanına çıkartma girişimleri de Almanlar tarafından püskürtülüyor. Yine de Norveçlilerle birlikte 10 Haziran 1940 a kadar Narvik limanını ve kentini elde tutmayı başarabildiler.
Harekatın Sonunda
Alman donanması ağır bir darbe yemiş, kendine güveni sarsılmıştır ama, Norveç operasyonu Almanya için geniş olanaklar getiriyor. Demir nakliyatının güven altına alınmasının yanı sıra Norveç’te kurulacak deniz üsleri, bu ülkeden sağlanan kereste, süt ürünleri, balık ve bazı maden ve mineraller Almanların çok işine yarayacaktır ileriki yıllarda.