1. anlamı i., f. önyargı, peşin hüküm; tarafgirlik; haksız hüküm veya işten gelen zarar; garaz; f. birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek; haksız hüküm veya iş ile zarara uğratmak. prejudice against -e karşı haksız önyargı. prejudice in favor of lehin. 2. anlamı önyargılı,xyz etkile. 3. anlamı önyargılı. önyargili.
Prejudiced
Prejudiced İngilizce anlamı ve tanımı
Prejudiced anlamları
(imp. & p. p.) of Prejudice
Prejudiced tanım:
Kelime: 2prejudice İşlev:transitive verb Türleri:-diced; -dic·ing 1 : to injure or damage by some judgment or action (as in a case of law) 2 : to cause to have prejudice
İngilizce Prejudiced kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. prejuiciado, con favoritismo, con prejuicios, lleno de prejuicios, parcializado
Prejudiced
İngilizce Prejudiced kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. corrompu
Prejudiced
İngilizce Prejudiced kelimesinin Almanca karşılığı.
[prejudice] v. Voreingenommenheit; vorgefaßte Meinung; Vorurteil; Schaden; Nachteil adj. voreingenommen
Prejudiced
İngilizce Prejudiced kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. corrotto
Prejudiced
İngilizce Prejudiced kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. subornado; preconceituoso
Prejudiced
s. önyargılı, peşin hükümlü, taraflı, etki altında kalmış
Prejudiced
İngilizce Prejudiced kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. bevooroordeeld
Prejudiced
adj. biased, having preconceived opinions, predisposed to a particular viewpoint