Raziye Begüm Sultan, 1236’da Dehli tahtına sahip olunca, babasının hastalığı ve kardeşi devrinde ihmale uğramış ve ortadan kakmış an’ane ve adetleri tekrar canlandırdı. Ülkede adil bir idare kurup, ihtiyaç sahiplerine cömertçe ihsanlarda bulundu.
Raziye Sultanın saltanatı devrinde, Hindistan’daki Rafizilerden Karmatiler ve Mülhidler zümresi faaliyetlerini arttırdı. Bozuk din mensubu Karmati ve Mülhidler, Nur-Türk liderliğinde isyan edip, Sind bölgesinden, Con ve Ganj nehirleri kıyılarından gelerek, Dehli’de toplandılar. Nur-Türk’ün, Ebu Hanife ve İmam-ı Şafii hazretleri ile mezhep mensuplarının aleyhinde bulunmaları, sapıkların Cuma günü Dehli’deki Cami-i Mescid’e, Muizzi Medresesine silahla girmeleri ve katliam yapmaları üzerine, tedbir alındı. Âsi Karmatiler, ordunun ve halkın desteğiyle Nur-Türk ve pek çok taraftarı öldürüldü. Dehli, asilerden ve bozuk din mensuplarından temizlenerek, emniyet ve huzur sağlandı.
Raziye Sultan, 1238 yılında Gvalyar Seferine çıktı. Gvalyar’da ordu ve ihtiyaç sahiplerine bol bahşiş ve ihsanlarda bulunup, hediyeler dağıttı. Görev vermede hassasiyetle hareket edip, kıymetli alimleri Dehli’deki Nasıriyye Medresesine tayin etti.
Raziye Begüm Sultanın hükümdarlığını, Türk asıllı kumandan ve beyler çekemeyerek, 1240’ta tahttan indirip, kardeşi Behram Şahı Dehli Türk Sultanlığına getirdi. Raziye Begüm Sultan ise, hapsedilmek üzere Taberhinde Kalesine gönderildi. Buradayken, Melik İhtiyarüddin Altuniyye ile evlenen Raziye Begüm, büyük bir kuvvetin başına geçti. Nitekim Melik Altuniyye’nin birlikleri yanında Gakhar, Catvan ve diğer yerlilerden topladığı askerlerle, 1240’ta harekete geçerek, Dehli tahtını tekrar ele geçirmek üzere hareket etti. Dehli’den Melik İzzeddin Muhammed Salari ve Melik Karakuş da Raziye Begüm Sultanın kuvvetlerine katıldı. Behram Şahın ve Raziye Begüm Sultanın orduları Kaytal’da karşılaştı. Mağlup olan Begüm Sultan, esir olmamak için savaş meydanından uzaklaştı. Hindu bir rençber, Raziye Sultanı, zineti için öldürüp, tarlaya gömdü. Hindu rençber, mücevherlerle işlenmiş elbiseleri satarken, çarşıda yakalandı. Soruşturmalar neticesinde Raziye Begüm Sultanın mezarı bulundu. Raziye Begüm Sultan, bozuk din mensuplarına karşı mücadele ettiğinden ve adil, cömert ve cesur olduğundan, alimler ve Dehlililer tarafından kendisine çok hürmet edilirdi. Cesedi tarladan çıkarılarak, muhteşem bir dini merasimle defnedilip, Con Nehri kenarındaki mezarının üstüne türbe yapıldı.
Raziye Begüm Sultan, Türk İslam tarihinde ender rastlanan, ilk kadın sultandır. Batıdaki nümunelerinin dışında, ahlaksızlığa ve saray entrikasına düşmeden hükümdarlık yapıp, devlete ve millete çok hizmet etti. Adaleti, cömertliği, ilme, alimlere ihsanı ile meşhurdur. Dehli’de kestirdiği paralarda “Umdetü’n-Nisvan Melike-i Sultan Raziye binti Şemseddin İltutmuş” diye yazılıp, “Raziyetü’d Dünya ve’d-Din” ve “Belkıs-i Cihan” unvanlarını taşıyordu. Raziye Begüm Sultan giyimine çok dikkat eder, erkek elbisesi hiçbir zaman giymez ve yüzüne de nikap takardı.