Varlıklı bir köylü ailesindendi. Kahire`de el-Ezher Üniversitesi ile Mısır Hukuk Okulu`nda öğrenim gördü. Daha sonra avukatlık ve gazetecilik yaptı. 1892`de İstinaf Mahkemesi yargıcı oldu. 1895`te Mısır başbakanı Mustafa Fehmi Paşa`nın kızıyla evlendi. 1906`da kurulan Eğitim Bakanlığı`nın başına getirildi. Kısa bir süre sonra Ümmet Partisi`nin kurucuları arasında yer aldı. İngiliz egemenliğine karşı Mısır milliyetçiliğinin gelişmeye başladığı bu dönemde, ülkenin yönetimini fiilen elinde tutan İngiltere başkonsolosu Cromer 1. kontu Evelyn Baring, bu partinin kuruluşunu ``Batı uygarlığına ulaşmak için Avrupalılarla işbirliğini`` savunacak bir girişim olarak olumlu karşıladı.
Dört yıl eğitim bakanlığı yaptıktan sonra 1910`da adalet bakanı olan Zaglul, Hıdiv Abbas Hilmi Paşa`yla anlaşmazlığa düştüğünden 1912`de istifa etti. Bu istifayla birlikte İngiliz yanlısı tutumundan vazgeçerek milliyetçilerin safına geçti. 1913`te sınırlı yetkilere sahip Yasama Meclisi`ne seçilerek başkan yardımcısı oldu.Bir yıl içinde hükümete yönelttiği eleştirilerle milliyetçi çevrelerde belirli bir saygınlık kazandı.
I. Dünya Savaşı`nın başladığı 1914`te bir protektora yönetimi kurularak, Mısır doğrudan İngiliz koruması altına alındı. Hıdiv görevinden uzaklaştırıldı, sıkıyönetim ilan edildi ve Yasama Meclisi dağıtıldı. İzleyen dört yıl boyunca açık siyasi etkinlikler yasaklandı. Mısır`da herhangi bir çarpışma olmamasına karşın, hayat pahalılığıyla karne sistemi ve zorunlu askerlik gibi uygulamalar geniş kitleleri etkiledi. Aydınlar ve serbest meslek sahipleri de kişisel özgürlüklere getirilen sınırlandırmalar ve İngilizlerin protektora yönetimini kalıcı bir sömürge yönetimine dönüştürme niyetleri karşısında hayal kırıklığına uğradılar. Savaşın sona erdiği Kasım 1918`de ülke yaygın bir hoşnutsuzlukla kaynıyordu.
Ateşkesten iki gün sonra Zaglul başkanlığındaki üç kişilik bir kurul (Arapça ``Vafd``), İngiliz yüksek temsilcisi Sir Reginald Wingate`e başvurarak, protektora yönetiminin kaldırılmasını ve Londra`da bağımsızlık için görüşmeler yapılmasını istedi. Bu taleplerin reddedilmesi üzerine kurula bağlı gizli örgütlerin ön ayak olduğu yaygın gösteriler başladı. Zaglul ve üç arkadaşı Mart 1919`da tutuklanarak Malta`ya sürgün edildi. Bu olay tepkileri daha da artırdı. İngiliz hükümwti Wingate`i görevden alarak yerine Genaral Allenby`i getirdi. Mısır hükümetinin istifası ve gelişen hareketi askeri yöntemlerle bastırmanın güçlüğü karşısında uzlaşma yolu arayan Allenby, Zaglul ve arkadaşlarını serbest bıraktı. Mısır`ı temsil etmek üzere Barış Konferansı`nın toplandığı Paris`e giden Zaglul, belirgin bir başarı kazanamamakla beraber bir ulusal kahraman haline gelerek milliyetçi hareket üzerinde kesin bir hakimiyet kurdu.
Mısır`daki huzursuzluğun sürmesi üzerine, 1919 sonbaharında Allenby`nin önerisi doğrultusunda İngiliz hükümeti Lord Milner başkanlığındaki bir komisyonu Mısır`a gönderdi. Etkili bir boykotla Vafd dışında siyasi temasları yürütülmesini engelleyen Zaglul, 1920 yazında Londra`da Milner`le başbaşa bir dizi görüşme yaptı. Bu görüşmelerde Milner, protektora yönetiminin yerini bir ittifak antlaşmasının alması talebini gayri resmi olarak kabul etti. Ama Zaglul İngilizlerle uzlaşmaya varmanın Mısır`daki konumunu sarsacağından korkuyordu. Çünkü gücünü İngilizlere karşı muhalefetten alıyordu. Bu nedenle herhangi bir anlaşma imzalamayı reddederek Mısır`a döndü ve çoşkun sevgi gösterileriyle karşılandı. Şubat 1921`de protektora yönetiminin kaldırılmasını ve antlaşma için görüşmelerin başlatılmasını öngören Milner Raporu yayımlandı. Zaglul`un rakiplerinden Adli Yeken Paşa`nın kurduğu hükümet, yılın büyük bölümünü antlaşma görüşmeleriyle geçirdi. Ama Zaglul siyasi gücünü kullanarak bu görüşmelerin sonuçlandırılmasını engelledi. Adli Yeken`in istifasından sonra da İngiliz yanlısı yeni bir hükümetin kurulmasını önlemek amacıyla kitle gösterilerini başlattı. Bunun üzerine Allenby`nin emriyle tutuklanarak Seyşeller`e sürgün edildi. Ardından İngiliz hükümeti taraflı bir bildiriyle Mısır`a sınırlı bağımsızlık tanıma kararını açıkladı (Şubat 1922).
Gerçekte Vafd`ı bölmeye yönelik olan bu manevra, çok geçmeden beklenen sonucu verdi. Aralarında Zaglul`un eski yandaşlarının da bulunduğu bazı Mısırlı politikacılar İngilizlerle uzlaşmayı savunan ve Liberal Anayasacılar olarak bilinen yeni bir kurdular. Meşruti monarşiye dayalı bir yönetim getiren yeni anayasa Nisan 1923`te yürürlüğe girdi.Bu anayasaya göre düzenlenen ilk seçimlere katılmak üzere serbest bırakılan Zaglul, Vafd Partisi`nin seçimleri büyük farkla kazanması üzerine Ocak 1924`te başbakan oldu. Bu dönemde İngiliz görevlileri ve Mısırlı ``işbirlikçileri`` hedef alan şiddet eylemleri, Kasım 1924`te Mısır`daki İngiliz ordusunun başkomutanının öldürülmesiyle doruğuna çıktı. Allenby`nin ültimatomu üzerine Zaglul istifa etti. İngilizlerin şiddetli tepkisi aşırı milliyetçileri sindirirken, ılımlı milliyetçilerin güçlenmesini sağladı. Bununla birlikte Vafd Partisi Mayıs 1926 genel seçimlerini de kazandı. Yeni İngiliz yüksek temsilcisi Lord Lloyd`un baskısıyla bir koalisyon hükümeti kurulmasını kabul etti.Zaglul, hükümette yer almayarak meclis başkanlığıyla yetindi. Ölümü nedeniyle kısa süren bu görevi sırasında Vafd içindeki aşırı kanadı denetim altına almayı önemli ölçüde başardı.